"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nerede merhamet ve empati?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Mart 2017, Perşembe
Diyanet son yıllardaki kutlu doğum programlarında ana tema olarak merhamet, şefkat, kardeşlik gibi konuları seçmiş ve bu başlıklar çerçevesinde kampanyalar düzenlemişti.

Ancak görünen o ki, bunlar en başta bir kısım devlet kadrolarında ve iktidar tarafgirliğini azgın bir fanatizm boyutuna vardıran kesimlerde zerre kadar etkili olamamış.

Nur Ener’in gözaltına alınıp tutuklanmasında sergilenen hoyratlık bunun son örneği. Evine yapılan gece baskını için erkek polislerin görevlendirilmesi, savcının tutuklama talebi ve hâkimin o yöndeki kararı, “merhamet” kavramının da iyice buharlaştığını gözler önüne seriyor.

“Empati” diye birşey de hak getire.

Acaba bu skandallar silsilesinde rolü ve dahli olanların da çocukları ve Nur’la emsal kızları yok mu? Kendi evlatlarına böyle bir muamelenin yapılmasına razı olurlar mı?

Her haliyle “masumiyet”ini haykıran nahif bir genç kıza “silahlı terör örgütü üyeliği” isnadında bulunmak, onu severek yaptığı gazetecilik çalışmalarından koparmak, tatlı bir telaş ve heyecanla koşturduğu evlilik hazırlıklarını sekteye uğratmak ve gözünü kırpmadan demir parmaklıkların arkasına göndermek nasıl bir “vicdan”ın eseridir, anlamak mümkün değil.

Oysa hukuk herşeyden önce vicdandır. Vicdan yoksa hukuk olur mu?

Vicdandan uzak ve merhametten yoksun bir “hukuk,” sadece zulüm doğurur. Şekilde görüldüğü gibi!

Bunu söylerken, suçu aşikâr olanlara, hele terörist ve darbecilere de merhamet edilsin demiyoruz elbette. Ancak hukuk, onların dahi! âdil yargılanması, onlara bile zulmedilmemesi gereğini öngörüyor.

“Şeriatın kestiği parmak acımaz” sözüyle işaret edildiği üzere, bağımsız mahkeme kararıyla sabit olan suçun cezası ne ise, ne fazla, ne eksik, o verilmeli. Ki terörün en önemli sebep ve dayanaklarından biri de zulüm ve haksızlıklar değil mi?

Bunlar bir yana, “darbeci ve terörist” suçlamalarının, önüne gelene yapıştırılan bir yaftaya dönüştürülüp, bunlarla hiçbir şekilde ilgisi olmayan masumlara zulüm aracı haline getirilmesine isyan ediyoruz. 

Ve yaşadığımız süreçte masumları mağdur eden uygulamaların artık sona erdirilmesini diliyoruz.

Son mağdur Nur’dan başlayarak...

Bütün zulümleri hukukla bertaraf ettik  http://www.yeniasya.com.tr/video/butun-zulumleri-hukukla-bertaraf-ettik_425814

Bu süreçte duruşma salonlarında sanıkların yüzüne en çok tekrarlanan söz: “Suçsuz ve masum olduğunuzu biliyorum, ama tutuklamak zorundayım.”

Yargının asılsız ihbarlarla da bunaltıldığı süreçte Üstadın duasını biz de yapalım: “Allah, hâkimleri adalet-i hakikiyeye muvaffak eylesin.”

Okunma Sayısı: 8170
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Vatandaş

    9.3.2017 22:13:42

    Amin. Sayın; Kazım GÜLEÇYÜZ. Baştan beri ve bu yazınız da da masumların bütünü için göstermiş olduğunuz en üst gayret ve yazışmalarınız, yazılarınız her türlü iyiliğiniz için teşekkür ederim. Bütün bu masumlara yapılan zulüm ve haksızlığı yapana yaptırana ne denir? Lütfen! Masumların hepsinin dili olmaya ve haklarını savunmaya devam ediniz. Nura Özgürlük 9. günü risalelerin yasaklandığında da yapmıştınız nasıl orada kazandıysak inşaALLAH yine kazanacağız. İstirhamım şudur ki; 'Ve yaşadığımız süreçte masumları mağdur eden uygulamaların artık sona erdirilmesini diliyoruz. Son mağdur Nur’dan başlayarak...' Nur bacımızda ilk mağdurda hemen anında kun feyekun en kısa sürede salıverilsinler beraat belgeleriyle ve masumlar artık böyle uygulamalarla mağdur edilmesinler bizim gibi mağdur edilmiş olanların eksiksiz bütün hakları bir an önce helal ve temiz olarak faizsiz iade edilsin. ALLAH Herşeye KADİR

  • Özcan Erkiş

    9.3.2017 15:45:05

    (3) Vicdanın, merhametin, empatinin, toplumsal hassasiyetin aranır hâle geldiği üstelik müslüman bir toplumdaki bu suskunluk hayra alâmet olmamakla, Allah korusun, âdeta umumi belâ ve musibetlere davetiye çıkartır bir vaziyet almamalıdır. Artık adaletin, hürriyetin, can ve mal emniyetinin olduğu, demokratik bir hukuk devletinde yaşamak istiyoruz. Şahsa değil şahsı maneviye(milletin meclisine, meşveretine, istişaresine) istinad eden, temel hak ve hürriyetlerin gasp edilmediği bir sistem taraftarıyız. Asıl referandum bunun için yapılmalıydı değil mi?...

  • Özcan Erkiş

    9.3.2017 15:01:32

    Duruşma salonunda söylenen "Suçsuz ve masum olduğunuzu biliyorum, ama tutuklamak zorundayım" sözü neyin itirafıdır? Yâni yargı "ben bağımsız değilim ve olamıyorum!" demek mi istemektedir? Şimdi böyle olan bir adalet mekanizması ve yargıçlar, yarın kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran tek adamlık sistemi geldiğinde nasıl bir vaziyet alacaktır, insan düşünmek bile istemiyor. Hukukun bizzat yargı eliyle hukuksuzluğa, adaletsizliğe, haksızlığa âlet edilmekle mağduriyetlere sebep olduğu, benzeri şeflik rejimlerinde görülen bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci bitirecek olan da yine hukukun kendisi olacaktır. Çünkü zulüm devam etmez....

  • Özcan Erkiş

    9.3.2017 14:44:50

    (1) Müslüman bir ülkede ve toplumda "Nerede merhamet ve empati?" suali ne kadar ibretlik bir soru değil mi? Haşrin mahkeme-i kübrâsınını haber veren bir dinin müntesipleri olan müslümanların, sokaktaki insandan en üst seviyedeki idareciye kadar herkesin nasıl bir vicdani erozyona uğradığını esefle müşahede ediyoruz. Partizancılığın fanatizm hâline döndüğü, dinin imanın önüne geçtiği, hukuk adına hukuksuzluğun, hak namına haksızlığın, adalet hesabına zulmün âşikare, alenen yapıldığı "ucube"bir dönemi yaşıyoruz. Üstad'ın duâsı tam da bugünler için :"Allah, hâkimleri adalet-i hakikiye muvaffak eylesin" Zira adalet bağımsız, tarafsız, âdil ve vicdanı hür, cesur yargıçlar eliyle tesis edilecektir..

  • ozkan

    9.3.2017 07:25:49

    Siyaneti bir teması da insan onuruydu. Ancak en baştakiler yüzbinlere öyle hitaplarda bulundular ki o yıl icinde...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı