"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

O davadaki savunmamız

Kâzım GÜLEÇYÜZ
08 Ocak 2017, Pazar
Geçen hafta beraat kararıyla sonuçlandığını duyurduğumuz mahkemedeki savunmamızı da okuyucularımızla paylaşalım ki, ne ile yargılandığımız daha iyi anlaşılsın:

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında attığım “Irak ve Suriye sınırı ile bütün bölgede terörle mücadelenin emanet edildiği komutanın şimdi darbecilikle suçlanmasında bir gariplik yok mu?” tweet’inde, darbecilikle suçlamasıyla tutuklanan 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’yi övmek ve hakkında adlî işlem yapanları toplum nezdinde şüphe duyulması gereken iş yapan kişiler durumuna düşürecek tarzda yazı yazmakla suçlanmaktayım.

Her iki suçlamayı da reddediyorum.

Bahse konu olan Org. Adem Huduti’yi şahsen tanımam. Herhangi bir görüşmemiz ve ilişkimiz olmamıştır. İsmini, 2. Ordu Komutanlığına atandığında yaptığı sınır teftişlerinin 25 Eylül 2015 tarihli medya organlarında “Org. Huduti Suriye sınırında” gibi başlıklarla haber olmasıyla öğrendim. 

Tweet’imde, evvelce medyada böyle haberlere konu olan bir generalin, bilâhare darbecilikle suçlanmasının yol açtığı şaşkınlığı ifade ettim. Bunu yazarken, hakkında darbecilik suçlamasıyla adlî işlem yapan görevlileri hatırımdan bile geçirmedim. Medyadaki yayınları kastettim.

Huduti’nin darbecilikle suçlanmasına şaşıranlardan birinin de, Genelkurmay eski Başkanı e. Org. İlker Başbuğ olduğunu hatırlatmak isterim. 3.9.2016 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan mülâkatında Çınar Oskay’ın “Sizi şaşırtan isimler var mı tutuklananlar arasında?” sorusuna Başbuğ şu cevabı vermiştir:

“İkinci Ordu Komutanı Adem Huduti mesela. Çok kimse aynı düşünceyi taşıyor. Belki de suçsuzluğu ortaya çıkar. En azından ümit ediyorum.”

Görevi gereği Huduti’yi yakından tanıyan bir insan olarak Başbuğ da bunları söylediği için “suçu ve suçluyu övmek”le suçlanamaz herhalde.

Ben iddia konusu tweet’imde hüküm içeren bir beyanda bulunmadım. Sadece, cevap verilmesi gereken bir soru sordum.

Bu cevabı verecek olan merci mahkemedir. Bize düşen, onun vereceği kararı beklemektir.

Yeni Asya’nın 2016 manşetlerinden seçmeler (Ocak-Şubat-Mart-Nisan)... - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/2016-mansetlerimizden-secmeler_420058 … @yeniasya aracılığıyla

Yeni Asya’nın 2016 manşetlerinden seçmeler (Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos) http://www.yeniasya.com.tr/video/2016-mansetlerimizi-degerlendiriyoruz_420131 … @yeniasya aracılığıyla

Yeni Asya’nın 2016 manşetlerinden seçmeler (Eylül-Ekim-Kasım-Aralık) - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/2016-mansetlerimizin-son-bolumunu-degerlendiriyoruz_420245 … @yeniasya aracılığıyla

Okunma Sayısı: 8012
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Meriye

    8.1.2017 16:13:21

    Sayin Kazım Gulecyuz hocam su zor zamanlarda hakki söylediğiniz ve tavsiye ettiğiniz için Allah ecrini kat be kat versin, bu süreç herkesin imtihanı ancak özellikle dindar güç sahipleri yapilan haksizliklara sessiz kaldiklari icin bu imtihanı kaybettiler, Allah bu kısa omrumuzde zulmedenlerden olmamayi nasip etsin. Özcan Ermiş beyefendinin yorumlarına da harfiyen katiliyorum, durumumuzu özetlemiş.

  • Özcan Erkiş

    8.1.2017 14:45:03

    (2) Okuyan, soran, sorgulayan fertlerden oluşan toplumdan değil aksine okumayan, sormayan ve sorgulamayan yâni "susmuşlardan" müteşekkil toplumdan korkmak lâzım. Acaba istenen de bir toplum mu? 150'ye yakın gazetecinin tutuklanması ve pek çok medya organının kapatılmasının sebebi nedir? KHK ile yüzbinleri geçen ve hâlâ devam eden tasfiye, ihraç ve tutuklamalar da gösteriyor ki asıl gerekçe, muhtemelen sistemin ve toplumun yeniden dizayn edilmek istenmesi ve önündeki engellerin bertaraf edilmesidir. Yoksa bunca hukuksuz ve antidemokratik uygulamaların makul ve mantıklı bir izahı var mı? Tıpkı Başkanlık sisteminin akli, mantıki ve makul bir izahının olmadığı gibi. Hepimizin bugününü ve neslimiz için yarınımızı alakadar eden meselelerde elbette okuyacak, soracak ve sorgulayacağız. Bu anlamda Yeni Asya gibi "doğru konuşan cerâide (gazetelere)" şu zamanda daha fazla ihtiyaç vardır. Yaptığınız hizmet istikbalde hayırla yâd edilecek ve alkışlanacaktır inşaallah.

  • Özcan Erkiş

    8.1.2017 13:01:29

    Sayın Güleçyüz, ifade hürriyeti kapsamında, fikrinizi beyan ettiğiniz bir tweetten dolayı suçlanmanıza hiç şaşırmadım. Hem hiç ehemmiyeti vermemekle, suç da işlememekle vicdanen müsterih olmak gerekir. Adalet mekanizması ağır aksak da yürüse, ergeç hak yerini bulacaktır. O komutanı o bölgede görevlendiren de sonrasında darbecilikle suçlayan da siz değilsiniz ki dahliniz olmayan bir meselede soru sormakla sizi mahkum etsinler. İnsaallah beraat edersiniz. Şu hadise bile tek başına Türkiye'de, kuvvetin kanunda olmasını ifade eden hukukun üstünlüğünün bulunmadığını göstermektedir. Zira benzer ifadeyi eski bir GKB da dile getiriyor. Kanun önünde dağdaki çoban ile en yüksek makamdaki devlet görevlisi birdir ve öyle olmalıdır. Aksi halde "üstünlerin hukuku" hükümfermâ olacağından dehşetli zulümler olur. Şimdi yaşanan süreç de bunun canlı ve müşahhas bir numunesi olup, tez vakitte bitmesi için dua edelim..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı