"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

O-NUR’umuzu çiğnetmedik

Kâzım GÜLEÇYÜZ
23 Şubat 2018, Cuma
Nur geçen sene 1 Mart gecesi, evlilik hazırlığı yapan bir genç kız olarak tek başına kaldığı evi, erkek polislerden oluşan bir terör timi tarafından basılarak gözaltına alındığında, bunun tam 357 gün devam edecek bir tutukluluk sürecinin ilk adımı olacağını aklımızdan ve hayalimizden bile geçirmemiştik.

Ev baskını ve gözaltı işleminin bir yanlışlık olduğunu ve savcıdan, daha ötesinde hâkimden döneceğini düşünüyorduk.

Ne var ki, savcının talebi üzerine sulh ceza hâkiminin verdiği tutuklama kararıyla ilk şoku yaşadık. 

Ardından Nur’a isnad edilen “suç”un “silahlı terör örgütüne üye olmak” olduğunu öğrendiğimizde bu şok daha da büyüdü.

Tepkimizi 6 Mart’taki ilk scope yayınımızda, birçok yazımızda ve sonraki süreçte konuyla ilgili bütün konuşmalarımızda “Terörün çaresi ve panzehiri olan fikirleri ve çizgisiyle bilinen Yeni Asya’nın bir mensubunu terörle suçlamak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir, böyle bir suçlamayı yapacak kişi daha anasından doğmamıştır” gibi ifadelerle dile getirdik.

O tarih itibarıyla 3 yıldır Yeni Asya ailesinin bir mensubu olan Nur için “Nur bizim O-NUR’umuzdur, çiğnetmeyiz” dedik.

Ve şükürler olsun ki, çiğnetmedik.

357 günlük sürecin başından sonuna kadar maruz kaldığımız ve şahit olduğumuz bütün keyfîlik ve hukuksuzluklara rağmen, hukukun er veya geç hakim olacağına ve adaletin tecellî edeceğine inandık.

Sabır ve sebatla zorlu bir hukuk mücadelesi daha verdik. Ve çok şükür ki, bu mücadeleyi de kazanmanın ilk aşamasına, ev hapsi ve adlî kontrol kaydıyla da olsa tahliye kararının verilmesiyle eriştik.

Yaşadığımız süreçte Türkiye öyle bir noktaya sürüklendi ki, tutuksuz yargılanmak dahi herkese nasip olmayan bir “lütuf” haline getirildi. 

Nelere sevinir olduk!

Böyle bir ortamda Nur’un tahliyesi hem Yeni Asya ailesi, hem de bütün mağdurlar camiası için ferahlatıcı bir müjde oldu.

İç karartıcı gidişatın iyice bunalttığı ruhlara nefes aldırdı. Sönmeye yüz tutan ümitleri tazeleyip canlandırdı. Moral verdi.

Duamız: Nur’un tahliyesi, sembolü haline geldiği diğer bütün masum ve mağdurlar için de kurtuluşun yolunu açsın inşaallah.

Delilsiz ve keyfî tutuklama ve ihraçların son bulduğu, çaresiz insanların kaçış yollarında can vermediği, darbeyle de, terörle de hiçbir ilgisi olmayan masumların gasp edilen hak ve hürriyetlerinin iade edildiği bir hukuk ve adalete kavuşuncaya kadar mücadeleye devam.

Nur’un tahliyesi - YENİ ASYA www.yeniasya.com.tr/video/nur-un-tahliyesi_454428

Okunma Sayısı: 6576
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    23.2.2018 22:50:50

    Cenab-ı Hak CC'e hamdolsun.YENİASYA O-NUR'unu çiğnetmedi amma bazıları ŞAM'DA CUMA NAMAZI KILCAĞIZ diye diye layık oldukları akıbete doludizgin gidiyor.ATEŞLERİ sadece kendilerine zarar verse ne ala amma masumlarıda yakmaları yokmu o müteessir ediyor.

  • Ali Tam

    23.2.2018 12:13:15

    Yeni veya cüzî bir kazanim ile sevinemeyenin önce sahip oldugunu kaybedip sonra bularak sevinebilmesi Kader'in bir cilvesidir.

  • Gündüz Alp-2

    23.2.2018 11:36:49

    Ülke yönetimi için "dindar iktidar" argümanını kâfi ve vâfi görenlere diyoruz ki; Kur'an'ın dört esasından biri adâlet, dört manevi unsurdan biri adâlet, Hz. Peygamberin (asm) Veda Hutbesindeki tavsiyesinden biri adâlet, Hz. Ömer(ra) meşhur sözü adâlet (ve hatta partinin ismi Adalet) iken, yargının ve adaletin durumuna baktığımız zaman hali hazırda ve kısa vadede iç açıcı bir vaziyet görünmüyor. Menfi siyasetin, menfi ve kutuplaştırıcı politikalarıyla toplum dokusu bir hayli zedelenmiştir. Kutuplaşmanın getirdiği ayrışma ve ötekileştirme, toplumu, insani temel hak ve hürriyetlerin çiğnenmesi karşısında, konuşması gerektiği halde susan insanların oluşturduğu kitleler haline getirmiştir. Bu da keyfiliğin ve hukuksuzluğun netice verdiği toplumsal tahribatın bir başka yönüdür. Dediğiniz gibi "tutuksuz yargılanmak" bile bahşedilmiş büyük bir lütuf olarak görülmeye başlanmıştır. Her şeye rağmen adaletin er geç tecelli edeceğine dair ümidimizi koruyoruz.

  • Gündüz Alp

    23.2.2018 09:43:19

    Sayın Güleçyüz, herkesin mübarek cuma gününü tebrik ederim. İnşaallah Nur Hanımın tahliyesi, diğer kardeşlerimizin tahliyesine bir vesile olur diye dua ediyoruz. 16 yıllık siyasal İslamcı iktidar, halkı, ne yazık ki aynı dili konuşan ve fakat aynı duyguları paylaşamadığından bir türlü anlaşamayan kitleler haline getirdi. Bu bir iddia değil gerçektir. (Evladını hain ve terörist olarak gören ana-babalara şahit olduk.) Yani toplumun dokusu ile oynadılar. Menfi siyaset kendine taraftar edinmek için gerginlik politikası takip ettiğinden neticede toplumda bir kutuplaşmaya sebep olmuşlardır. Kutuplaşma ayrışmayı, ayrışma ötekileştirmeyi, ötekileştirme de kin, nefret, düşmanlık ve kavgayı netice vermektedir. Böyle bir toplumsal ortamda bir de insanların temel hak ve hürriyetlerin gasbını netice veren keyfi ve hukuksuz muameleler var ki, süreci uzatan ve ağırlaştıran da budur. Duamız, artık OHAL'in terkiyle bir an önce Türkiye'nin topyekûnn sahl-i selamete çıkmasıdır.

  • Ahmet

    23.2.2018 01:22:46

    Yeniasya nın 49. Yılını Tebrik Eder. Sizin gibi Musa lara selam ederim. Sizi takip etmekten çok büyük mutluluk duyuyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı