"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL rejimi sürdürülemez

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Ağustos 2017, Çarşamba
Bugün köşemizi, duyarlı ve müdakkik okurumuz Özcan Erkiş’in sitemizde yayınlanan ve her biri makale hacminde olan dikkate değer, seviyeli ve kaliteli yorumlarından birine tahsis ediyoruz:

Adalet Bakanından sonra BB Yardımcısına da açık mektup yazıp bir kez daha haksız, hukuksuz ve keyfi uygulamalara dikkat çekerek, “bunlara bir an önce son vermeniz” temennîsinde bulunmanız hür basın ve basın hürriyeti adına teşekkür ve takdiri hak eden bir davranıştır. İnşaallah diğerleri için, basın hak ve hukukuna sahip çıkma adına güzel ve cesur bir örnek teşkil edecektir. 

Yazınızın bir paragrafında “Demokratik hukuk devletinde kanun ve kurallar hakimdir, asla keyfîliğe yer yoktur ve kesinlikle olmamalıdır” diyerek sorunun kaynağına dikkat çekmişsiniz. Evet, asıl mesele de bu değil mi? OHAL ve KHK’lar ile “yok” edilen demokratik hukuk devleti. Hukukun üstünlüğünün hükümferma olacağı demokratik hukuk devleti ne vakit avdet ederse—inşaallah—keyfîlik de sona erecektir. Fakat bu konudaki belirsizlik, insanlarda ciddî anlamda güven ve gelecek kaygısına sebep olmaktadır.

Gerek yeni Adalet Bakanı ve gerekse Basın Yayından Sorumlu yeni BB Yardımcısının bu konularda16 Nisan referandumu ile oluşturulan sürecin aksine bir tutum ve davranış içine girme cesareti gösterebileceklerine şahsen inanmıyorum. Keşke demokratik hukuk devletinin yeniden tesisi için ciddî ve cesur adımlar atabilseler. Aslında böyle adımlara çok ihtiyaç vardır. Fakat mevcut iktidar cenahı, 15 Temmuz sonrası, demokratik hukuk devletini ve Meclisi OHAL ve KHK’lar ile fiilen devreden çıkarmış olduğundan, Bakan olarak bir şahsın, bunların aksine, zıt bir istikamette bırakın icraat yapmayı, söz söyleme ve beyanda bulunma şansı dahi pek bulunmamaktadır. 

“Anayasal düzeni kaldırmaya teşebbüs” eden darbeci, cuntacı ve komitecilerin gerçekleştirmek istedikleri OHAL rejimi, 15 Temmuz bahanesiyle iktidar eliyle tesis edilmiştir. Bir yıldır devam ettirilen OHAL rejimi hak, hukuk ve adaleti tahrip etmekle kalmamış, ülkenin maddî-manevî inkişaf ve terakkisine de sekte vurmuştur. 

Şu anda yaşanmakta olan Türkiye gerçeğini hepimiz pekâlâ biliyoruz. Temennî, ümit ve duamız ülkenin âcilen normale dönmesidir. Çünkü şu hal sürdürülebilir bir durum değildir. Toplumun her kesiminden hak, hukuk, adalet, hürriyet, demokrasi talepleri yükselmektedir.

***

- Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yusuf Arıncı Akşam gazetesine konuşmuş: Elbette gönül isterdi ki hiç mağduriyet olmasın, ama maalesef oldu.

- Nur’la ilgili son karar - http://www.yeniasya.com.tr/video/nur-la-ilgili-son-karar_439942

 

Okunma Sayısı: 7605
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan unlu

    9.8.2017 12:57:12

    Hakki soyleyebilen bir avuc insan var ama yetkililerin gozu kor, kulagi sagir sanki, hicbir magduriyet ne onlari nede toplumun buyuk kesmini ilgilendirmiyor. Mazlumun ahini duyan bir Halik kerim de var elbet ve Zatinin Halim oldugu da gercek, ama ayni zamanda Kahhar ve Cebbar dir. Bir tufan geliyor demisti su an zulmedilen degerli bir ilim adami. Yaklasiyor zamanini Allamul guyub bilir.!

  • Hasan unlu

    9.8.2017 12:51:53

    Ozcan Erkis abi yeni asyada bir kose hak ediyor. Yorumlari enfes ve makul, tespitleri mukemmel. Benden soylemesi.

  • Özcan ERKİŞ

    9.8.2017 12:16:50

    (4) OHAL darbe rejimi yılını doldurmuş devam edip duruyorken, gerçek manada adaletin esamesi bile okunmazken, partili CB Rize'de "Artık dünya Türkiye'yi konuşuyor. Artık dünyada Türkiye bir idol olmuş durumda" diyor.(Basın,8.8) Büyük Türkçe Sözlükte "idolin" manası; "Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse" olarak ifade ediliyor. Keşke öyle olsaydık. Ne kadar isterdim. Ben de bu ülkenin vergi veren bir vatandaşı olarak çok merak ettim, acaba Türkiye hangi konularda (siyasi, iktisadi, içtimai, demokratik, hukuk vs) İDOL olmuş ve hayranlık uyandırmış bir ülke ki sayın CB bunu halka ve dünyaya deklare ediyor. Nüfusunun yarıdan fazlası yoksul, OHAL darbe rejimiyle idare olunan, demokrasi ve hukuku askıya alınmış bir devlet, meclisi devre dışı bırakılmış bir ülkeyi kim neden idol olarak alsın doğrusu akıl erdiremedim. Evet ülkemizi küçümsemiyorum. Fakat bir şeyi hakiki haliyle vasfetmek gerekmez mi?

  • Özcan ERKİŞ

    9.8.2017 12:01:01

    (3) İktidarın her konudaki müttefiki olan partinin Grup Başkan vekili "Türkiye'yi 15 Temmuz noktasına ŞAHSİ ve KEYFİ yönetimin getirdiğini" söyleyerek "DEVLET, KANUN, TEK GÜÇ BENİM diyen anlayışın Cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesine sebep olmasında etkisi vardır. İKTİDAR sahiplerinin FİİLİ DURUM YARATMA gayretleri devleti çivisinden çıkartmıştır!" diyor (Yeni Asya,9.8) Fesübhanallah! Pes doğrusu diyorum. İşte Türkiye'de menfi ve menfaatçi siyasetin ve siyasetçinin ahvalini gösteren tuhaf, garip, çelişkili, ikircikli bir beyan. Ülkeyi 15 yıldır yöneten iktidara kendilerinin her konuda destek verdiği, tek adamlık sistemini halka emr-i vaki ile dayatan, fiili durumu yasal hale getirme gayreti gösteren bu sözü söyleyenler değil mi? O halde, 15 yıllık iktidarı ve ortağı partinin, her türlü konuda verdikleri siyasi ve fiili desteğe ne diyeceğiz? Bu sözlerin ve o desteğin manası nedir? "Essebü-kel fail (Sebep olan yapan gibidir)."

  • Özcan ERKİŞ

    9.8.2017 11:39:44

    (2) Başlıkta da dediğiniz gibi "OHAL rejimi sürdürülemez!" Evet zira yasal olsa bile insani ve hukuki değil. Devamı ancak ve ancak baskı ve koku yoluyla mümkün olabilir. Şu anda yapılan da odur. OHAL bir darbe rejimi olmakla başta demokratik hukuk devleti vasfını ortadan kaldırdığından ötesini konuşmanın ve tartışmanın bir manası bile yoktur. Fakat biz hürriyetçi ve demokrat Türkiye için hak, hukuk ve adalet taleplerimizi seslendirmekten geri durmamalıyız. Fakat iktidar cenahı kamuoyunun bunlara odaklanmaması için sürekli gündem değiştirici "atraksiyonlara" müracaat ediyor. Toplumun her kesiminden yükselen hak, hukuk, adalet talebine mukabil Siyasal İslamcı iktidarın gündemi nedir? Nikah meselesi mi? Tek tip kıyafet mi? Yeni Asya'nın (9.8) (TÜİK verilerine göre) "Türkiye'nin yarısından fazlası yoksul" başlıklı haberiyle dile getirdiği yoksulluk meselesi mi? Hak, hukuk ve adaletten önce ve öncelikli mesele nedir?

  • Özcan ERKİŞ

    9.8.2017 11:18:07

    Sayın Güleçyüz, Yeni Asya ve camiası gibi hak ve hakikati esas alarak, hakkın hatırını ali tutarak, hakkaniyetli bir tavırla hak, hukuk ve adalet ekseninde, bilhassa mağdur ve mazlumların hakkı için -karınca kararınca- yapmış olduğum yorumlara köşenizde yer vermenizden dolayı teşekkür ediyorum. "Çorbada tuzu olmak" nevinden hiç değilse, tarih önünde mazlum ve mağdurdan yana olduğumuzu, kaale alınmasa da yöneticilere, Yeni Asya vasıtasıyla uyarı, ikaz kabilinden bir şeyler söylediğimiz bilinsin. Gerçi Allah'ın (cc) bilmesi yeterlidir. Elbette böyle bir süreçte hak ve hakikat ehline susmak değil, müspet tarzda ve kavl-i leyyin ile zulme ve mağduriyetlere mani olmak düşer. İnşaallah, toplumun her kesiminden hak, hukuk ve adaleti talebine dair sesler yükseldikçe, başta iktidar olmak üzere yargı bu talep ve sese karşı daha fazla kulağını tıkamayacaktır. "Et-tekrarü ahsen" demişler. Hele bu hak, hukuk ve adalet olursa.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı