"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur yasaklanamaz

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Şubat 2017, Salı
Son süreçteki tartışmalı tutuklamalar neticesi cezaevlerinde Risale-i Nur okuyan insanların sayısı arttı. Haliyle risale talepleri de çoğaldı.

Kimi cezaevi yönetimleri bu taleplerin iletilmesine ve karşılanmasına yardımcı olurken, bazı yerlerde engellemeler oldu.

Hattâ Kur’an ve Cevşenler için de.

Bu husustaki gelişmeleri hayli zamandır yakından takip ediyor ve engellerin aşılması için çabalarımızı sürdürüyorduk.

Konuyla doğrudan ilgili olan yetkililerle yaptığımız son temaslarda, inisiyatifin cezaevi yönetimlerine bırakıldığı gibi, tuhaf ve anlaşılmaz bir cevapla karşılaştık.

İzmir’deki bir cezaevinde yaşanan ve dünkü manşetimize konu olan skandal işte böyle bir ortamda gündeme düştü.

Koğuşlardaki risaleleri “Fetö-PDY yapılanmasına kaynaklık ettikleri, içeride gruplaşmaya yol açarak kurum güvenliğini tehlikeye soktukları ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri” gibi akla ziyan gerekçelerle toplatma kararı alan Cezaevi Eğitim Kurulunun ve karara yapılan itirazı aynı gerekçelerle reddeden İnfaz Hakimliğinin tavrı, “Hangi devirde yaşıyoruz?” dedirten bir garabet örneği.

Hukuk dışı ve keyfî uygulamaların iyice arttığı bir süreçte bunlara tüy diken söz konusu karar ve uygulamanın, Türkiye’yi 30’lu yılların tek şef sistemine döndürecek bir sistem değişikliği dayatmasıyla eşzamanlı olarak gündeme getirilmiş olması da son derece manidar, değil mi?

O yıllarda da Risale-i Nur yasak kitap muamelesi görüyor; Bediüzzaman’la talebeleri ağır baskılara maruz kalıyordu.

İşin bir diğer ilginç tarafı, İzmir’deki bu kararın, külliyattan bazı eserlerin Diyanet  tarafından basıldığı ve bu durumun bizzat Cumhurbaşkanınca seçim meydanlarında halka ilan edilip “sahiplenildiği” bir süreçte gündeme getirilmiş olması.

Bandrol engeli ve devlet tekeli başarılı olamayınca eski yasağı hortlatmaktan medet umup, 2004 MGK kararlarının icrasında yeni bir aşamaya geçmenin hesabını yapanlar varsa boşuna uğraşıyorlar.

“Güç bende” dedikleri ve öyle zannettikleri zamanlarda bile yapamadıkları şeyi şimdi mi başaracaklar?! Asla ve kat’a.

28 Şubatçıların gündeme dahi getiremediği bir yasağa soyunan 15 Temmuz OHALcileri boşa kürek çekiyor. Tarih geriye doğru akmaz.

Cezaevindeki Risale-i Nur yasağının Diyanet baskılarıyla sınırlı olarak kaldırılacağı bilgisi geldi. Diyanet sadece 5 eseri bastı...

Şualar, Tarihçe-i Hayat, Barla-Kastamonu-Emirdağ Lâhikaları, Muhakemat, Asa-yı Musa, Sikke-i Tasdik, Eski Said Eserleri... ne olacak?

Okunma Sayısı: 6661
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sedat

    28.2.2017 21:10:19

    Öncelikle Allah sizlerden ebediyen razı olsun haktan yana olduğunuz için allah yolunuzu daima açık etsin bende bir hapiste yatanın mağduruyum evet hapishaneye risale i nur kur anı kerim cevşen yasak sadece her odada 3 kuranı kerim var dönüşüm lü okuyorlar ama her gün hatim yapıyorlar çok şükür orada olan risaleleri okumaları için vermiyorlar 7 aydır biz mağdur uz ama yeniasya dan başka bizi kimse görmüyor akrabalarımız dahil ama Allah bizimle beraber o bize yetiyor inşallah bir gün gerçek ler meydana çıkar suçlular cezasını görür. Ama merak ediyorum nur talebesiyiz diye görünen malum kişiler bu insanların yüzüne nasıl bakacaklar Rabbim sizleri ve bizleri doğru yoldan ve rızasından ayırmasın daha bizim gibi binlerce mağdur var kimsenin bilmediği lütfen devam edin sesimizi duyurun allah rızası için.

  • Özcan Erkiş

    28.2.2017 16:52:47

    (4) 17 Aralık operasyonları sonrasında başlatılan, dozu artarak bugünlere getirilen şu süreç; daha ilk gecesi bile aydınlığa kavuşmamış olan 15 Temmuz bahane edilerek OHAL ile zirve yapmıştır. Daha evvel (meselâ 2004 MGK kararıyla) projelendirilen "bitirme eylem"plânı için bu girişim iyi bir gerekçe ve "Allah'ın bir lütfu" olarak, hukuksuz fiillere "kanunilik kılıfı" geçirilmiştir. Tek adam sistemini gündeme getiren partinin gerekçesi "fiili durumu" "hukuki hâle getirmek" değil miydi? Yâni "işi kitâba uydurmak!" Böylesine hukuk dışı fiillere meşruiyet kazandırmak için gayret sarfeden bir iktidar ile ona destek veren partimin ortaya koyduğu sisteme inanmak ve kabul etmek doğru mudur? Geçtiğimiz günlerde Başbakan "âcil ihtiyaç adalet" demişti. Demek ülkede hakiki mânâda ve zamanında adalet yok. Nasıl oldun ki? Bunca keyfi ve hukuksuz icraatlar karşısında, adaleti tesis edecek âdil, tarafsız, bağımsız ve cesur yargıçlar bile maalesef sessiz kalmışlardır.

  • SAİD HAKTAN

    28.2.2017 14:55:28

    Kazım kardeşim;Mesleye öyle bir sahip çıkmak gerekiyor ki;Cumhuriyetin ilk günlerindeki merhum B.S.Nursiye reva görülenler yeniden bu ülkeyi uçuruma ,musibete (manevi manada) duçar etmesin.Nur tefsirini okuyanlar bu güne kadar millet ve memleket için hiç kötü düşünmedi ve düşünemez...Malum (gülen cemaati) için bir yanlışlık var diyenlere bu konu bir muamma.tarihçiler bunu ileri bir tarihte yazacaktır...Bize meçhul...EY devlet Ricali! Korkmayın bu eserler insanı insan ediyor veya insanı sultan ediyor...Vesselam...

  • Fatıma

    28.2.2017 13:55:49

    Hocam Allah sizlerden razı olsun,şu şaşkınlıkla izlemekle yetindiğimiz mağduriyetleri dile getirebiliyorsunuz. Bu RNK'ların hapishanelerde yasaklanma durumunu yandaş medya yalanlamış. Bu duruma bir açıklık getirir misiniz hocam? Saygılarımla...

  • Özcan Erkiş

    28.2.2017 13:06:53

    (3) Şu an millete dayatılan şeflik benzeri sistemin mâhiyetini daha iyi anlamak, sağlıklı ve doğru karar verebilmek için Yeni Asya'nın manşeti dahil yazarlarının yazılarını birlikte okuyup mütalaa etmek daha isabetli olur diye düşüyorum. Meselâ sayın O.Güler, H.Akgünler, A. Ferşadoğlu, F. Çakır beylerin yazıları sizin yazılarınızla beraberce okunmalı ki, tek adama istinad eden sisteme neden "hayır" deneceği konusunda mutmain olalım. Çünkü kampanya toplumu kutuplaştıran ayrıştırıcı sloganik söylemlerle algıya dönük yapılmaktadır. İşin mâhiyeti ve neticesi maalesef suni, suri, hakiki olmayan gerekçelerle kamufle edilmektedir. Dünyada bolca örnekleri bulunan tek adam sistemi için Amerika'yı yeniden keşfetmenin mânâsı yoktur.....

  • Nisan

    28.2.2017 13:02:54

    Sevgili yeni asya yazarları. ..şu süreçte izlediğiniz hakperest tavrı her gün takip ediyorum evet darbe olmadı ama biz darbeyi olmuş gibi yaşayanlar olarak yalnızligimiza ortak olduğunuz için teşekkürler. Biz şahidiz Rabbim de şahit olsun burası trabzon. .bit koğuş ta 35 kişi var ve sadece 3 tane k.kerim mevcut fazlasına izin yok. ..zaten haksız yere içerde olanlar orda çeşitli şekillerde zulme uğruyor lar.biz bu sayıyı artiramadik siz bir şeyler yapabilirmisiniz?

  • Özcan Erkiş

    28.2.2017 12:49:44

    (2) Risale-i Nur'ları "gruplaşma"ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gibi hakikate tamamiyle zıt bir gerekçe ile en çok ihtiyaç duyulan cezaevlerine sokmamak yahut toplattırmak, yalnız akıl dışı basit bir yasaktan öte başka mânâlar taşımakta, bilhassa bu süreçte çok mânidar görünmektedir. "Mağdur falan yok!"yahut "Mağdur edebiyatı yapmayın!" diyen iktidar cenahını, bu haberiniz, 26 Şubat tarihli 'Bir cezaevi mektubu'yazınız, aynı tarihli İbrahim Özdabak bey'in ibretâmiz karikatürü tekzip etmektedir. Mağduriyetin, keyfiliğin, hukuksuzluğun envai türlüsü vardır ve inkâr edilmesi de mümkün değildir. Bilhassa ülkeyi idare edenlerden dürüstlük ve samimiyet istiyor ve bekliyoruz. İnsan şöyle düşünmeden edemiyor: Acaba getirilmek istenen tek adamlık sistemiyle, mağduriyete sebep olunan keyfi ve hukuksuz icraatların ilelebet yargıdan kaçırılması mı hedeflenmektedir?

  • Özcan Erkiş

    28.2.2017 12:30:58

    (1) Sayın Güleçyüz, ne acıdır ki, 15 yıl önce 3Y (yasaklar, yoksulluk, yolsuzlukla) mücadele iddialarıyla iktidara gelen, üstelik siyasal islâmcı ideoloji dolayısıyla"dindar"zannıyla tek başına ülkeyi 15 yıl boyunca idare edenlerin Türkiye'sinde, hâlâ keyfi ve hukuksuz tasarrufların sebep olduğu mağduriyetleri konuşuyoruz. Yâni 28 Şubat ve darbeci ruh (İbrahim Özdabak beyin çizdiği gibi) yeniden hortlamış vaziyette. Sahi ülkeyi idare edenler kimlerdir ve ipler kimlerin elindedir? Demokratik Parlamenter sistem ile ileri (AB)seviyesinde tam bir demokratik hukuk devleti olmak için gayret edilmesi gerekirken, hangi akılla şeflik benzeri bir sisteme milleti mecbur ediyoruz. Mesele isim değiştirmekle çözülmez. İktidar cenahı işin özünü, aslını, esasını anlatmalı ki iknâ olalım. Kampanyası bile milleti "evetci-hayırcı"diye bölen bir sistem nasıl birliği temin edecek ve dahili barışı tesis edecektir.

  • Abdullah TUNÇ

    28.2.2017 11:46:20

    Risale-i Nurlar 2000 mahkemeden geçmiş,hepsinden de beraat etmiştir.Bu dünya tarihinde bir rekordur. Risale-i Nur talebeleri defalarca mahkemelere sevk edilmiş ve hepsi beraat etmiştir. Bediüzzaman'ın üzerinde hassasiyetle durduğu hususlardan biri de(İçtima-i ve siyasi açıdan) emniyet ve asayişin korunmasıdır.Lahika mektuplarında buna vurgu yapılmaktadır. Müspet hareket nur talebelerinin bir hayat dusturudur.Hiç bir nur talebesi emniyet ve asayişi ihlal etmemiştir.İman nurunun kafa ve gönüllere yerleşmesiyle insan her türlü anarşiden korunmuş oluyor. Bütün bunlara rağmen,Risale-i Nur'a hâlâ nasıl menfi bakılabiliyor? Mahpuslerin ıslahı ve vatana, millete faydalı birer uzuv haline gelmesi için Nurların devlet eliyle hapishanelere dağılması gerekiyor.Çok insan Risale Nurlar ile anarşiden,terörden,her türlü bozuk fikir ve düşüncelerden kurtulmuş,emniyet ve asayişin fahri birer bekçisi durumuna gelmiştir. Onun için Nur'lara ekmek ve ilaç gibi ihtiyaç vardır vesselam...

  • okuyucu

    28.2.2017 05:29:47

    Beşeri hiç bir güç guvvet,Risale-i Nur'ları Anadolunun Büyük Türkiyenin ve de Dünyanın Sinesinden Çıkarıp Söküp Atamaz.Kıyamete Kadar O Nur'lar Parlamaya ve Parlatmaya Devam edecek İnşALLAH.

  • Ali Tam

    28.2.2017 02:40:00

    Türkiye AKP ye Referandumda HAYIR ile yenilgi yasatmak ve kendi bekasi icin DEMOKRASI ve Demokratlarin önünü acmak zorundadir. AKP'nin sonu bu Referandum ile gelecektir Insaallah. AKP ya gidecek ya gidecektir. Gelecek Demokrasi ve Demokratlarindir!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı