28 Mart 2010’da çıkan “Safdil dindarlar” başlıklı yazımızın ilk bölümünü dün yayınlamıştık.
Devamı şöyle:
Demek ki, dindarları perde yapıp dini siyasete âlet ettirme ve bu durumu bahane ederek sonuçta siyaseti dinsizlik için kullanma tertibinin gerisinde “münafıklar” var.
Üstad, dikkatleri bu arkaplana çekip, “Siyasette dindarları perde yaparak, sonuçta dinsizliğe âlet etmek için kullanan perde gerisi aktörlerin tuzağına düşmeyin” diye, safdil dindarları uyarıyor.
Önce birilerine dini siyasete alet ettirip, sonra onları bahane ederek din üzerindeki baskıları arttırma ve şiddetlendirip yaygınlaştırma politikalarının sonuçlarını halen de yaşamıyor muyuz?
Bir başka çok önemli ikaz da şu ifadelerde:
“Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi ve bir tek haseneyi (iyiliği), binler seyyiatı (fenalığı) işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibâdı (kul hakkını) mahveden adamdan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle, ekall-i kalîl (azın da azı) olan ehl-i dalâlet ve tuğyan, safdil taraftarla ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatasına terettüp eden musîbet-i âmmenin (umumî musîbetin) devamına ve idamesine, belki teşdidine (şiddetlenmesine) kader-i İlâhiyeye fetva verirler; ‘Biz buna müstehakız’ derler.” (Kastamonu Lâhikası, s. 48)
Maalesef bu da son derece vahim bir problem olarak önümüzde durmaya devam ediyor. İlâveten, dine karşı tavrı ve dine yönelik tahripkâr icraatları ayan beyan ortada olan birilerini buna rağmen “dindar” gösterme gayretkeşlikleri ise, bu ifadelerde sözü edilen umumî musîbetin çok daha ileri boyutlarda devamına sebebiyet veriyor.
Hal böyle olunca, iman hizmetinin toplum hayatına dindarlaşma olarak yansıyan tezahürlerini bu tür tuzakların getireceği tahribat ve dejenerasyondan korumak için, safdil dindarlığı şuurlu dindarlığa dönüştürecek ölçülere çok ihtiyaç var.
8.5 yıl önceki bu yazımızda işlediğimiz konunun farklı boyutlarına ayrıca bakalım.
***
- Tireli fedakâr, çilekeş, sadakat örneği okuyucumuz, emekli öğretmen Sezai Sağır’ın değerli hanımı, Nurseza ve Zeynep’in sevgili annesi Nursel Hanımın vefat haberini teessürle öğrendim. Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Mekânı Cennet olsun. Allah Cennetinde buluştursun.