Safdillik ve safderunluk, dikkat, temkin ve teyakkuzu elden bırakan bir aşırı iyiniyet, hüsnüzan ve saflığı ifade etmek için kullanılan kelimeler.
Cumhuriyetin ilânından sonra, bu ad altında bir tek parti diktası tesis eden kadroların hedefi, ilerlemenin engeli olarak gördükleri dinden “arındırılmış” eğitim programı ve propagandalarla, hayata “laik” gözle bakan nesiller yetiştirmekti; ama olmadı, yapamadılar. Millet buna direndi. Çok partili demokrasiye geçilip din üzerindeki baskıların tedrîcen hafiflemesine paralel olarak dindarlaşma yaygınlaştı.
Türkiye modernleştikçe halkın dinden uzaklaşacağı hesabını yapanlar, tam tersi bir neticeyi karşılarında buldular. Artan ve güçlenen dinî ve manevî hizmetlerle, giderek daha da dindarlaşan nesiller yetişti. Bu süreç halen de devam ediyor.
Böyle olunca, bu gelişmeye engel olamayan ifsad komiteleri, özellikle siyaset ve ticaret üzerinden farklı ve daha dessas tuzaklar kurarak dindarlığın içini boşaltmaya yönelik tertip ve tezgâhlara yöneldiler. Maalesef bunlar etkili oldu. Bu konunun değişik boyutlarına, önceki yazılarımızda yeri geldikçe dikkat çekmeye çalıştık. Şimdi dindarlara siyaset cenahından yöneltilen oyun ve tuzaklar üzerinde durmak istiyoruz.
Rehberimiz tabiî ki yine Üstadın ölçüleri.
Siyasetle ilgili konularda yazılan lâhika mektuplarında geçen çok ilginç ve uyarıcı ifadelerden bazıları “safdil dindarlar” ve “safdil hocalar.” Safdillik ve safderunluk, dikkat, temkin ve teyakkuzu elden bırakan bir aşırı iyiniyet, hüsnüzan ve saflığı ifade etmek için kullanılan kelimeler. Ve Üstad bu kelimeleri en çok, siyaset alanındaki plan ve tuzakları deşifre edip, dindarları “Oyuna gelmeyin” diye uyarmak için kullanıyor.
İşte o önemli ikazlardan biri:
“Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da ‘Bırakınız’ diyordum Sebebi, siyaset ihlâsı kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete âlet; sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalıştıklarından safdil dindarların hatırı için bir-iki defa siyasete baktım.” (Beyanat ve Tenvirler, s. 201)
Mektubun devamı da var. Ama konumuz açısından bu kadarı yeterli. Ve burada sözü edilen, “dindarları perde yapıp dini siyasete âlet ve ardından siyaseti dinsizliğe âlet etme” planındaki dessaslığa bilhassa dikkat! (28.3.10’da bu köşede çıkmış olan yazımızın devamına yarın bakalım.)
***
-Scope: Her türlü provokasyona karşı müsbet hareket https://youtu.be/V6_gwH23h98 @YouTube aracılığıyla