"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sayın hâkimler ve savcılar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
22 Ağustos 2017, Salı
Bu seslenişimizin muhatabı, 15 Temmuz ve OHAL öncesi başlayıp sonrasında yoğunlaşan malûm soruşturma ve davalara bakmakla görevli sulh ve ağır ceza hâkimleriyle savcılarıdır.

Yanı sıra, bu davalarla ilgili talep, şikâyet ve itirazlar için karar vermek durumunda olan AYM ve Yargıtay üyeleridir.

Öncelikle ifade edelim ki, demokrasi ve hukuka kast eden menhus 15 Temmuz kalkışmasına karşı hukuk zemininde bir hesaplaşmanın yapılması elbette ki demokratik hukuk devletini korumanın gereğidir.

Ama darbe girişiminin sorumlularıyla sınırlı tutulması gereken bu hesaplaşmanın başka maksatlara alet edilmesine fırsat verilmemesi de bir diğer gerekliliktir.

Oysa yaşanan OHAL sürecindeki uygulamalarda üzülerek görüyoruz ki, bu hassas denge endişe verici bir şekilde bozulmuş durumda ve son derece yaygın, ağır, vahim hak ihlallerine meydan veriliyor.

Hukukun ve ceza yargılamasının en temel ilkeleri göz göre göre çiğnenirken, bu prensipleri gözetmekle birinci derecede sorumlu olan yüksek yargı organları bile söz konusu ihlallerin başını çekiyor.

AYM gibi bir kurumun MGK kararlarını referans göstererek hukukun üstünlüğü ilkesini geri plana itmesi, OHAL uygulamalarındaki hukuksuzlukları frenleme ve engelleme görevinden istinkâf etmesi ve yoğun hak ihlallerine onay anlamına gelen bir tavır sergilemesi, bunun düşündürücü ve kaygı verici örneklerinden biri.

Bir hukuk devletinde “bağımsız” yargı organının MGK’ya “biat” ederek hukuktan taviz vermesi söz konusu olabilir mi?

Keza AYM ve Yargıtay’dan, istihbarat kaynaklı ve birçok yönüyle tartışmalı Bylock listelerini “kesin delil” sayan kararların sâdır olması kabul edilebilir mi?

Dahası, mahkemelerin, gerek bu davaları yakın takipte tutan Saray, gerek siyasî müdahalelere açık bir yapı ve işleyişle yürüyen HSK, gerekse iktidar medyasında yapılan tek taraflı yayınlar üzerinden sürekli ve ağır bir baskıya maruz bırakılması, hukuk devletinde olacak şeyler mi?

Bütün bunlar, zaten çok zor olan işinizi daha da zorlaştırıyor. Ancak buna rağmen önceliğiniz hukuk ve vicdan olmalı. 

(Devam edeceğiz.)

***

-Darbe davalarıyla örtülen “terör örgütüne üyelik”davalarında terörle ilgisi olmayan masumlar aylardır mağdur ediliyor. Artık yeter!

-15 Temmuz gecesi düğün basıp komutanları teslim alanlar bile bırakılırken, darbeyle hiç ilgisi olmayan Nur ve onbinlerce masum hâlâ içeride!

-Adalet, hafiyelerin sözlerine nasıl bina olunur? https://www.pscp.tv/yeniasya111/1ypKdlAlNgrKW

Okunma Sayısı: 9451
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    22.8.2017 14:31:07

    (3 ) Yeni Adalet Bakanı "yargı hem hızlı, hem âdil olsun " diyor ve "reform hazırlığını" haber veriyor.(Yeni Asya,21. 8) Bu kaçıncı reform? Önce OHAL bitirilmeli, ardından süratle hukuksuz ve keyfilik yargıda son bulmalıdır. Zira zararın def'i menfaatin celbinden öncedir. Masum ve mağdurlar için en büyük ihtiyaç şuanda hak, hukuk ve adalettir. Reforma degil, yargının tam mânâsıyla tarafsız ve bağımsız, yargıçların âdil, cesur ve hür vicdanlı olmalarına âcilen ihtiyaç vardır. Reform sırası gelince yapılır. Hem yargı siyasal otoritenin elinden yakasını kurtarmadıkça, yargıçlar korku ve baskıdan emin olmadıkça, âdil, cesur ve vicdan hürriyetine sahip bulunmadıkça yapılacak reform neyi değiştirecek? Demokratik hukuk devleti, kuvvetler ayrılığının kesin hatlarıyla ayrıldığı devlettir. OHAL yalnızca hukuk ve demokrasiyi rafa kaldırmakla kalmadı, yargıyı maalesef hukuksuzluğun ve keyfiliğin âleti hâline getirdi.

  • Özcan ERKİŞ

    22.8.2017 10:53:13

    (2) Adalet Bakanı, BB Yardımcısına açık mektuptan sonra şimdi de Hakim, Savcı, AYM ve Yargıtay üyelerine açıktan seslenerek; tarihi, vatani, vicdani vazifenizi yaparak bir kez daha hak, hukuk ve adalet talebini millet ve memleket, masum ve mağdurlar adına dile getiriyorsunuz. Keşke aynı hakkaniyetli tavrı sair gazetelerden de görebilmiş olsaydık. İnşaallah bu talep ve sesleniş başta AYM ve Yargıtay başta olmak üzere hakim ve savcıların vicdanına tesir eder ve hak, hukuk ve adalet için adil, cesur adımlar atabilirler. Biraz zor görünse de olabilir, diye ümit ve dua ediyoruz. Zira bu kadar hukuksuz ve keyfi bir yargı ve yargılama daha ne kadar devam edebilir ki? Gayri hukuki gayri insani bir sistemin uzun ömürlü olma şansına en güzel misal, bin yıl ömür biçilen fakat bir çocuk ömrü kadar sürebilen 28 Şubat süreci gösterilebilir. Belki bu süreç onun kadar da yaşamaz.

  • Özcan ERKİŞ

    22.8.2017 10:44:03

    Sayın Güleçyüz, inanın Türkiye'de olan şu hal hür,medeni ve demokrat dünyada olmuş olsaydı yer yerinden oynar, toplum ayağa kalkar ve iktidar yerinde bir dakika bile duramazdı. Hukukun bu kadar aleni ve meydan okurcasına ayaklar altına alındığı, bizzat yargının kullanılarak adaletsizliğe alet edildiği acaba bir başka dönem var mıdır? Çok ciddi bir şekilde araştırmak gerekir. Bütün haksız, hukuksuz ve keyfilik karşısında, seslendiğiniz Yüksek Yargının Yüksek makamlarını işgal edenlerin yetkili ve etkili şahısların suskunluğu akıl ve vicdanın kabul edebileceği şeyler mi? Toplum suskun, medya yandaş, STK'lar vurdum duymaz, iş dünyası korkmuş vaziyette, cemaat ve cemiyetlerin kahir ekseriyeti biat etmiş durumda (Yeni Asya camiası hariç).. Bu vahim gidişata dur diyecek bir şahsı manevi, oluşum hal-i hazırda olsa da cılız ve marjinal. Fakat zulüm devam etmez gerçeğini biliyoruz. Elbet bir adil, cesur ve hür yargı devri başlayacaktır. Ümitvarız.

  • sevim

    22.8.2017 10:26:53

    açıklığa kavuşturulmamış ,daha askeri darbe soruşturmaları devam ederken diğer masum alakasız insanların hükmü ne çabuk veriliyor anlamış değilim.artık ne dua ediyorum ne de konuşuyorum ne de düşünüyorum.zalim de cezasını çekmiyor sadece yapanın yanına kar kalıyor kendimizi avutmayalım:(benden herşeye veto artık

  • Hurma

    22.8.2017 02:10:25

    Bu yargılamalar sonunda darbeye teşebbüs eden hiç bir asker içeride olmayacak.Hepsi tahliye olacak Ama alakası olmayan masumlar içeride kalacak.Cambaza bak,tuz kokmuş deniz kokmuş içindekiler dünden kokmuş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı