"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehitler ve mağdurlar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Haziran 2017, Çarşamba
“Hiç kimsenin günlük hayatını olumsuz etkilemedi, sadece teröristler için geçerli” diye savunulan OHAL sürecinde yapılan ihraç, gözaltı ve tutuklamalar darbeyle de, terörle de hiçbir ilgisi bulunmayan on binlerce insanı aileleriyle birlikte mağdur ve perişan etti.

Bu konu gündeme getirildiğinde hemen 15 Temmuz gecesinin 249 şehidinden bahis açılarak, OHAL de onlar üzerinden savunuluyor.

O gece kalleş bomba ve kurşunlara hedef olarak can veren asker, polis ve sivillerimizin acısı toplum olarak hepimizin ortak hicranı.

Allah hepsine rahmet eylesin.

Onları katleden darbeciler, planlayıcılar, azmettiriciler, uygulayıcılar, tetikçiler kimlerse bulunup hukukun öngördüğü en ağır cezalara çarptırılsınlar. Herkes bunda müttefik.

Devam eden darbe davaları bu duyarlılıkla takip ediliyor. Yargılananlar gerçekten bu menhus kalkışmanın fail ve canileri iseler hukuk içinde gereğinin yapılması bekleniyor.

Gerçi o gecenin hâlâ aydınlanmayı bekleyen çok sayıda karanlık noktası var. Yargı davalarındaki ifade ve savunmalar istifhamları daha da arttırdı. Bunlar hakikaten iktidar çevrelerinin dediği gibi tamamen yalan, karartma, saptırma ve çarpıtma mı; yoksa içlerinde gerçeğin ipuçları da var olabilir mi?

Bakalım, mahkemeden ne çıkacak?

O davalar devam ededursun, darbecilerle mücadele gerekçesiyle başlatılan ve hâlâ süren geniş çaplı tasfiye furyasında olup bitenlerin ortaya çıkardığı tabloyu, yukarıda yazının girişinde bir kez daha özetlemiş olduk.

O cenahta yaşanan mağduriyetlerin değişik şekilleri var. Biri, neyle suçlandıklarını dahi öğrenemeden, savunmaları da alınmadan ihraç edilenler. Beraberinde çoğu zaman “eş durumundan” ihraçlar da geliyor.

Çalışma Bakanı bu durumdakiler için “İllâ da kamuda çalışmak zorunda değilsiniz” demişti.

Ama KHK ile atılanları özel firmalar da almıyor. Onun için, geçen Yeni Asya’da çıkan bir haberde anlatıldığı gibi, ihraç edilen bir profesör benzin pompacısı bile olamıyor. Veya öğretmeni garson dahi yapmıyorlar...

Bunlara denilen şu: “Sizi suçlu olduğunuz için değil, güvenmediğimiz için ihraç ettik! Eğer suçlu olsaydınız cezaevinde olurdunuz...”

Ve bunu bir lütufmuş gibi söylüyorlar.

Tutukluların durumuna ayrıca ve daha detaylı şekilde yarın bakalım.

***

Her sabah “Bu eziyet ve zulüm bari bugün bitsin” diye diye geldiğimiz ve habire uzatılan bu inanılmaz süreç artık son bulmalı...

Nur için verdiğimiz mücadele aynı zamanda bütün masum ve mağdurlar için. İçeride tek bir masum kalmayıncaya kadar devam inşaallah.

Mağduriyetleri iktidar medyası bile gizleyemiyor - http://www.yeniasya.com.tr/video/magduriyetleri-iktidar-medyasi-bile-gizleyemiyor_435041

Okunma Sayısı: 9002
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mahmut

    14.6.2017 19:29:02

    Allah razı olsun kazım bey

  • Özcan ERKİŞ

    14.6.2017 16:29:06

    (5) "Su bile yok!" ön sözü ile başlatılan ve "Ağaç kökü yesinler!" son sözü ile merhamet yoksunu limana demir atan Siyasal İslamcı iktidar gemisi, rahmet ayı Ramazan-ı mübarek de bile insanları mağdur etmeye devam ediyor. Acaba iktidarı; aklın, kalbin ve vicdanın kabul edemeyeceği icraatlara imza atmaya zorlayan bir "muktedir güç" mü var? Öyle ya iktidar ile yargıyı bu hukuksuz ve keyfi işlere teşvik eden eden yahut cesaret ettiren ya bir zorlayıcı güç yahut mücbir sebep olmalıdır. 'Efendim, sebebi 15 Temmuz!' diyorsanız, o zaman onun hesabı, yine 15 Temmuz'un mağdur ettiği mazlumlardan değil, bu mel'un girişimin gerçek faillerinden sorulsun ki, 'adalet' yerini bulsun."OHAL günlük hayatı etkilemedi!' diyenler bu ülkede yaşadıklarına emin mi? Fakat dışarıdan gelen ikazlar içeriden yükselen feryatlar onları tekzip ediyor. OHAL ve KHK'lar ne kadar gerçek ise yaşanan mağduriyet ve mazlumiyetler de o kadar gerçek ve katidirler. Birbirimizi kandırmayalım.

  • Özcan ERKİŞ

    14.6.2017 16:06:48

    (4) Yeni Asya'nın 'Mağdur Kürsüsü'ne gelen mektupları acaba iktidar cenahına mensup siyasiler okuyor ve kendilerini hesaba çekiyorlar mı acaba, diye düşünüyorum. Zira o mektuplar hem iktidarın hem yargının ahvalini şerh ediyor. Ve tabi ki bu mağduriyet ve zulüm karşısında stk, medya,üniversite, iş dünyası, cemaat ve camia ve sair şahsı manevilerin de hakiki hallerini bize göstermiştir. Yeni Asya camiası hariç diğerlerinin bu sınavda "0" çekerek sınıfta kaldıklarını kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim. Yargı nasıl ki bu süreçte ciddi güven kaybına uğradı aynen bunun gibi cemaat ve camialar da ciddi manada güven kaybettiler. Pek çok insan şu anda cemaatlere mesafeli durmaktadır. İşte ideoloji temelli menfi ve menfaatçi siyasetin acı semeresi!...

  • Özcan ERKİŞ

    14.6.2017 15:55:16

    (3) İktidarın bakanları da bir tuhaf ve zaman zaman çelişkili ve tuhaf açıklamalar yapıyorlar. Yazınızda belirttiğiniz gibi Çalışma Bakanı da "İlla da kamuda çalışmak zorunda değilsiniz!" demiş. Pes doğrusu! Biz de o vakit sn.Bakan'a şunu soralım: "Sn.Bakan illada bu insanları kamudan tasfiye ve ihraç etmez zorunda mıydınız?" Bir de "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" nev'inden "suçlu olduklarından değil güvensizlikten ihraç ettik" sözü, özrü kabahatinden büyük bir gaf. "Güvensizliğin" kriter ve ölçüsü nedir peki? Mesela, muhalif ve muarız olmak "güvensizlik" kriteri mi? iktidara sorulacak o kadar çok sual var ki. Hepsinin cevabı:15 Temmuz ve OHAL! olunca, ne sorsak boş....

  • Özcan ERKİŞ

    14.6.2017 15:43:18

    (2) Darbelerin anası olan 27 Mayıs'ı bu kadar nazara vermeyen iktidar, "Allah'ın lütfu" olarak gördüğü 15 Temmuz'u hukuksuz işlerinin 'meşruiyet kaynağı' gibi görüp göstermektedir. İktidar yanlılarının bile artık gizleyemez hale geldiği zulüm boyutuna varan mağduriyetlerin bitmesi yargının elinde iken, yargının adaleti geciktiren bu tavrının sebebi yahut müsebbibi kimlerdir? Anayasa metninde yargının "tarafsız ve bağımsız" olmasının yeterli olmadığını şu süreçte gördük. Yargı bu iki hususiyetini yanında mutlaka adil, cesur ve vicdanı da hür olmalı ki, emir ve talimatla iş görmesin. Biz de 21'nci hürriyet asrında, hiç değilse,18 yy. Almanya'sındaki bir değirmenci vatandaşın Kral'a karşı dediği kadar olsun "Ankara'da hakimler var!" diyerek yargıya güvenelim değil mi?

  • Özcan ERKİŞ

    14.6.2017 15:28:59

    sayın Güleçyüz, 15 Temmuz mel'un darbe girişimi adeta iktidarın "Vaka-yı Hayriye'si" oldu. Her mahfilde, başta CB olmak üzere iktidar cenahı OHAL'in geçtiği her yerde 15 Temmuz'u nazara veriyorlar. Adeta 'temcit pilavına' dönen 15 Temmuz kalkışmasının hala sır olan karanlık noktaları bulunmaktadır. Bunun için kurulan Komisyondan da sadra şifa bir rapor çıkmadı. Olay sadece hikaye edildi. Madem bu kalkışma Hükumeti ve Anayasal düzeni yıkmak için yapıldı, o halde,başta CB olmak üzere BB, GKB, MİT Müşteşarı, İç İşleri bakanı ve Kuvvet Komutanları da Komisyona gelip bilgi ve belge sunmalı değil miydi? Peki neden gelmediler ve konuşmadılar? Bir vatandaş olarak kafamda, 15 Temmuz'a dair onlarca soru, şüphe ve tereddütler bulunmaktadır. Hala karanlık noktalar aydınlatılmamıştır. Pek çok mağduriyet ve zulme kapı açan bu mel'un girişimin azmettirici ve failleri ile müsebbipleri elbette hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Buna kimse itiraz etmiyor ki.

  • Vatan

    14.6.2017 09:30:00

    Sucumu soylemediniz savunmami almadiniz saat beste mudur cagirdi teroristsin dedi isten atti ne idari sorusturma nede adli hicbirsey olmadi 45 uasindan sonra nerde nasil ise girerim coluk cocuk perisan adalet nerde biri beni mualif gormus atmam istemis kilifida bu ya kahhar yetisecek merak etmeyin siz

  • Khk 672

    14.6.2017 09:27:03

    Çok yoruldum.Her gün tukeniyorum sanki.Rabbim diyorum ve susuyorum. Yanlış şeyler söylemekten, kaybetmekten korktuğum için susuyorum.Yardım et Rabbim herkese içinde bana da...

  • HİÇ

    14.6.2017 04:18:18

    Sayın gulećyüz çok doğru yazıyorsunuz ama iktidar bu çığlığa sağır.

  • mağdur

    14.6.2017 00:49:49

    ölseydim.. ölseydim de bugünleri görmeseydim eminim bu masumlarin dileği de buydu..hicbirseyin düzeleceğine inanmiyorum

  • Hasan unlu

    14.6.2017 00:26:08

    Allah bunca zulmu yapanlari, alkislayanlari, gormezden gelenleri cezasiz birakirmi? Akil tutulmasi devam ediyor, illaki Allahin acitacak ihtari ile mi uyanmali bu Millet. Yazik cok yazik oldu ve dahasi dahada yaziklar olacaga benziyor. Her ihtimalde Mevla masumlari korusun ufukta bir tufan var.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı