SETA tarafından örgütlendiği ortaya çıkan ve Taha Akyol’un “Önde gelen anayasa ve ceza hukukçularının hiçbiri yok” dediği 1064 imzanın kimi rektörlük açıklamalarıyla takviye edilmesine çalışılırken AYM, kararının gerekçesini açıkladı.
Geniş bir özetini aktaracak olursak:
“AYM, bildirinin tek yanlı hazırlandığının, abartılı yorumlar içerdiğinin, güvenlik güçlerine karşı incitici ve saldırgan bazı ifadeler barındırdığının farkındadır. Bununla birlikte AYM’nin içeriğine katılmadığı sözler de ifade özgürlüğü kapsamında kalabilir. Bildirinin, anayasanın 26. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün korumasından yararlanması yönündeki yorumları, AYM’nin bildirideki düşünceleri desteklediği anlamına gelmez.
“Kullanılan sözlerin terör örgütünün şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Açıklanan bir düşüncenin yetkilileri sert bir biçimde eleştirmesi, suçlayıcı keskin bir dil kullanması, şiddete yönlendirdiği, topluma, devlete ve demokratik düzene yönelik olarak bir tehlike ortaya çıkardığı anlamına gelmez.
“Bildirinin imzalanmasına neden olan operasyonları yürüten kamu gücüne karşı ağır eleştirilerde bulunulabileceğinin öngörülmesi ve demokratik çoğulculuk açısından bunlara daha fazla tahammül edilmesi gerekir.
“Devlete yönelik eleştirinin sınırlarının bireylere yöneltilen eleştirilere göre çok daha geniş olduğunda tereddüt yoktur. Kamu gücünü kullanan organlar, devlet politikalarına yönelik eleştirilere cevap verme hususunda herkesten daha fazla imkâna sahiptir. Muhaliflerin saldırı ve eleştirilerine farklı yollardan cevap verme imkânının olduğu durumlarda ceza kovuşturmasına başvurulmamalıdır.”
Ülkenin en yüksek yargı organınca ortaya konulan bu yaklaşım, son dönemde iyice gemi azıya alan “Söyletmen, urun” zihniyetine verilmiş bir cevap. Geç de olsa “Nihayet!” dedirten hukuk ve özgürlük eksenli bir tavrın ifadesi. Voltaire’e atfedilen “Fikrinize asla katılmıyorum, ama ifade edebilmeniz için canımı bile veririm” sözündeki anlamın bir yüksek mahkeme üslûbuyla dile getirilmesi.
Dileriz, Türkiye çok uzaklaştığı bu atmosfere artık ulaşsın ve demokrasinin önü açılsın...