STK’lar, iş dünyası ve demokrasi sorunlarına ilişkin tesbitlerinden bazıları şunlar:

Işık Özel: “Sivil toplum gelişecek ki demokratik talepler ortaya çıksın, kamuoyunda tartışılsın ve demokrasi gelişsin. Demokrasi gelişecek ki, sivil toplumun hakları garanti altına alınsın, tüm özgürlükler güvence altında olsun. Bugün yaşadığımız rejim sorunlarının içeriklerine bakarsak diyebiliriz ki, iş dünyası ve iş dünyasının önayak olduğu STK’lar daha çok uğraşmalı demokrasi meselesiyle.”

Ali Çarkoğlu: “90’lı yıllarda sivil toplum bugünkünden çok daha aktifti. Sivil toplumun şu anda sessiz olmasının nedeni siyasî ortam. Bu ortamın değişmesini bekleyerek de pek birşey olmayacak. Bu tür ortamlarda sivil toplumun etkili olabilmesi için belki daha net bir tavır koyup risk almaya değecek değerler aramak lâzım.”

Bülent Eczacıbaşı: “Bir örnek olarak Ekonomik ve Sosyal Konsey meselesini alabiliriz. AB’nin zorlaması, AB’nin kabul edilmiş bir mekanizması olması vb. nedenlerden bu Konsey bir noktada kabul edildi, yasalaştı, anayasaya girdi. Ondan sonra galiba toplam dokuz toplantı mı ne yaptı, bir daha da toplanamıyor. Hiçbir etkisi yok. Parçalanma, farklılaşma, farklı görüşlere tahammülsüzlük Konseyin de çalışmasını önledi, ortadan kaldırdı.”

Işık Özel: “Türkiye’de yapılabilecek şey  ilk önce iş dünyası içinde bir platform oluşturabilmek, daha sonra toplumun diğer örgütlenmiş sivil kesimleriyle ilişki kurmayı başarabilmek. Kamunun olmayacağı, ama özel sektörün ve diğer kesimlerin olabildiğince geniş temsil edilebileceği, hattâ akademisyenleri, uzmanları, emek ve iş dünyası dışında bu konularda uzmanlaşmış aktörleri de içine alan çok oluşum var dünyada. Kamu böyle bir oluşumun sözünü dinlemek durumunda kalıyor.”

Bütün bunlar Üstad Bediüzzaman’ın “Mevcudiyet-i milleti ittihadla gösteriniz” sözünün açılımları değil mi?

***

-Enflasyon ve demokrasi