Cumhurbaşkanının Suriye ile ilgili olarak “Trump yapmak istiyor” dediği “small grup” toplantısı şu âna kadar gerçekleşmedi. Sebebi muhtemelen, gruba dahil ülkelerden Suudi Arabistan’ın, Kaşıkçı cinayeti ile başının derde girmesi.
Ama yine Erdoğan’ın bahsettiği “smaller grup” toplantısı İstanbul’da Rusya, Almanya ve Fransa liderlerinin katılımıyla yapıldı.
Toplantıdan çıkan mesaj ve kararlar, ateşkesin devamı, terörist örgütlerin tasfiyesi, Suriye krizinin askerî yolla çözülemeyeceği, Suriyeli tüm kesimlerin katılacağı bir anayasa komisyonunun yıl sonuna kadar teşkili ve toplanması şeklinde özetlenebilir.
Rusya ve İran’la yürütülen Soçi ve Astana süreçlerine Almanya ve Fransa’nın, dolayısıyla AB’nin de katılımını ifade eden İstanbul mutabakatı, çok önemli bir gelişme.
Ama sonra gelen sinyaller kaygı verici.
Rusya’nın, İdlib’den çekildiği söylenen İngiliz destekli Beyaz Miğferler örgütü için, “Halep’te kimyasal saldırıya hazırlanıyor, hedef İstanbul mutabakatının sabote ve provoke edilmesi” iddiası, bunlardan biri.
Suriye’nin “İdlib’de terörist grupların ağır silahları hâlâ yerinde duruyor” iddiası da.
Eşzamanlı olarak ABD’nin verdiği “İdlib mutabakatının uygulanacağına inanmıyoruz” mesajının gözden kaçmaması lâzım.
Anlaşılan o ki, şimdiye kadar defaatle tekrarlandığı üzere, Suriye’de bir çözüm mutabakatı daha provoke edilmeye çalışılıyor.
Böylesine kritik bir aşamada, Ankara’nın, “Sorun askerî yöntemlerle çözülemez” diyen İstanbul bildirisine attığı imza kurumadan Fırat’ın doğusundaki YPG için “Tepelerine bineceğiz” deyip “daha kapsamlı operasyonlar” sinyali vermesi ne anlama geliyor?
O Fırat’ın doğusu ki, iç savaşın ilk günlerinden itibaren Ankara’nın, Esad’ı devirmesi için ısrarla Suriye’ye davet ettiği ABD’nin üs kurup YPG’ye habire silah tahkimatı yaptığı ve “ordu” teşkil ettirdiği bir bölge...
TSK’nın bölgeye yaptığı topçu atışları için Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik “ABD’ye dostça mesaj” yorumu yapıyor. Bakalım ABD de öyle mi algılayacak?
Numan Kurtulmuş ”İstanbul mutabakatı ile Suriye’de karanlık dönem geride kaldı” demişti. Sonraki işaretler pek öyle göstermese de, dileğimiz gerçekten öyle olması.
***
Cumhuriyet törenle değil, adalet ve hürriyetle yaşar
http://www.yeniasya.com.tr/video/cumhuriyet-torenle-degil-adalet-ve-hurriyetle-yasar_477043