Terörün siyasî proje ve hedefler için kullanıldığı ülkelerin başında her halde Türkiye geliyor. Öncesi ve sonrasıyla darbe süreçlerinde yaşananlar ve güncel gelişmeler bunun örneklerinden.
12 Eylül darbesinin en önemli gerekçesi anarşi ve terör olaylarıydı. Birçok ilde ilan edilen sıkıyönetime rağmen terörün niye arttığı, bilâhare yapılan itiraflarla anlaşıldı.
Darbe ortamı olgunlaşsın diye bilerek olaylara müdahale edilmediği ortaya çıktı.
Dönemin Başbakanı merhum Demirel’in “11 Eylül günü akan kan 13 Eylül’de nasıl bir anda durdu?” suali böyle cevap buldu.
Bunaltılan halka, “Seçilmiş sivil hükümetin önleyemediği terörden ülkeyi asker darbe yaparak kurtardı” dedirtmeyi hedefleyen derin bir plan uygulandığı belli oldu.
Ancak tek gerekçesi ve dayanağı terör olan 12 Eylül, birkaç sene bile geçmeden PKK terörünü memleketin başına belâ etti.
PKK terörünün başlıca işlevlerinden biri Türkiye’nin demokratikleşmesini önlemek için de kullanılması oldu. “Güvenliğimiz tehdit altındayken ve terörle mücadele devam ediyorken demokratikleşme adımı atamayız” denildi. Bu durum, ne yazık ki günümüzde dahi hâlâ geçerliliğini koruyor.
Bu arada, “çözüm süreci”nde yaşananlarla bugün karşı karşıya olunan tablo arasındaki uçurum, günübirlik siyasî hesaplarla yürütülen politikaların samimiyetsizliğini açık şekilde gözler önüne seriyor.
O süreçte örgütün alan hakimiyetini pekiştirmesine, şehirlere tahkimat yapıp silâh yığmasına göz yumulmuş; terör kadrolarıyla yoğun pazarlıklar yürütülmüş; övgüler düzülen İmralı sakininin mektubu Diyarbakır meydanında okutturulmuştu.
Şimdi ise terörle mücadele yeniden askere ihale ediliyor, mücadelenin başarısı “etkisiz hale getirilen terörist” sayısıyla ölçülüyor; seçimle gelen insanlar terör suçlamasıyla derdest ediliyor; terör iddiasıyla tutuklu cumhurbaşkanı adayına cezaevi şartlarında kampanya yaptırılıyor; dahası meş’um 15 Temmuz kalkışması gerekçesiyle öne sürülüp PKK’dan daha tehlikeli gösterilen f.ö üzerinden ülkenin tamamı hukuksuz bir OHAL cenderesine sokuluyor.
Ve son olarak, sınırötesi operasyonlara hız veriliyor. Tam da seçim öncesinde!!!
***
- Sınırötesi terör operasyonlarını hele seçime sayılı günler kala iç siyaset malzemesi olarak kullanmak en başta şehitlerimize saygısızlıktır. Ve benzeri hiç görülmemiş bir haddini bilmezliktir. Bu sorumsuzluğa, sandıkta niyet ve maksadının tam aksiyle karşılık verilmesi gerekir.
- Risale-i Nur Tekelleştirilemez isimli eserimiz https://youtu.be/YYJI4yS88ms