"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Terörü lânetlerken

Kâzım GÜLEÇYÜZ
13 Aralık 2016, Salı
Yılın ilk ayında Sultanahmet’te 10 kişinin can verdiği canlı bomba saldırısıyla sarsılan İstanbul, 2016 senesini Beşiktaş’ta polisi hedef alan ve şu anki sayı ile 44 şehit verdiğimiz saldırıyla kapatıyor.

Yüreğimiz ağzımızda, yılın geri kalan günlerinde yeni saldırılar olmamasını diliyoruz.

Ocak ve Aralık ayları arasındaki dönemde yine İstanbul’da iz bırakan diğer terör saldırıları, Mart’ta İstiklal Caddesi (4 can), 7 Haziran’da Vezneciler (11 can) ve 28 Haziran’da Yeşilköy havalimanı (44 can) eylemleriydi.

Son eylemdeki şehitlerimiz başta olmak üzere, bu olaylarda can verenlerin tamamına tekrar Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.

Allah aileleri başta olmak üzere geride kalanlarına sabır ve dayanma gücü versin.

İstanbul’la aynı gün Mısır’ı, Yemen’i, Nijerya’yı ve Somali’yi de alçakça vuran kalleş terör eylemlerini yapan, alet olan, azmettiren, planlayan, arka çıkan ve destekleyen... her kim(ler)se hepsini tekrar tekrar lânetliyoruz.

Son saldırıyı PKK üstlenmiş. Bu durumda söz konusu eylem, Güneydoğu’da devam eden operasyonların bir misillemesi mi, yoksa bazı siyasetçilerin ima ettiği gibi, başkanlığı engelleme amaçlı bir provokasyon mu?

Bilemiyoruz. Ama süreklilik ve yaygınlık arz eden küresel bir tehdit niteliğindeki terörün konjonktürel sebeplerden ziyade yapısal ve kapsamlı bir çerçevede masaya yatırılıp tahlil edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Terörü üreten ve terör örgütlerine zemin hazırlayan sebepler doğru teşhis edilip doğru çareler uygulanmadıkça, bu belâ ve fitnenin kökünü kazıyabilmek mümkün değil.

Beşiktaş saldırısı sonrasında yine seslendirilen “Kana kan, intikam” söylemleri çare olsaydı, bunların en yüksek perdeden defaatle, tekraren dillendirildiği önceki terör eylemlerinden sonra yenileri meydana gelmezdi. 

“Teröre karşı birlik”ten yine çok söz ediliyor. Bu birlik başından beri zaten mevcut. Marjinal provokatörlerin varlığı bu birlikteliği hiçbir zaman sarsamadı ve asla sarsamaz.

Burada yapılması gereken, bu dayanışmanın, özellikle Bediüzzaman’ın tesbitleri ışığında terör bataklığını tamamen kurutmaya yönelik topyekûn bir toplumsal seferberliğe dönüştürülmesi, demokrasi ve hukuk devletini daha da kuvvetlendirecek adımlar atılması ve güvenlik zaafiyetlerinin giderilmesi.

OHAL varken yapılabilen bu boyutta bir terör eylemini OHAL’i devam ettirme gerekçesi olarak kullanmak bizi yine aynı kısır döngüye hapseder.

 

Güvenlik gerekçesiyle demokrasi ve hukuktan taviz vererek güvenliğin de sağlanamadığı, şimdiye kadar defaatle yaşadığımız tecrübelerle sabit.

Çağın afeti teröre Said Nursi’den çözümler - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/cagin-afeti-terore-said-nursi-den-cozumler_399195 … 

Okunma Sayısı: 4810
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nalan

    13.12.2016 18:27:24

    Koca darbe oldu.İşin içindeki askerlerin adını bilen var mı? Bir kaç kaçak dışında asıl faillerden söz eden yok.Varsa da yoksa da cemaati suçla.Kara poropaganda.Darbe komisyonu darbenin göbeğindeki şahitleri çağıramıyor.Bir çözülsede bilsek bu işi kim yaptı.Yoksa iftira ve çamurlarla bu ülkenin gelecek elli yılı çalınıyor.

  • Ali

    13.12.2016 14:57:06

    Terörle mücadele edildiğine inanmıyorum. Sadece şehit kardeşlerimiz üzerinden siyaset yapılıyor hamasi konuşmalar yapılıyor. Dağdaki insan şehirlerden besleniyor. Peki şehirlerdeki insanlar dağa çıkmasın diye ne yapıyoruz. Daha çok dışlıyoruz.Kitlelere öfke yükleyerek terör bitirilemez.Ben şuna inanıyorum ki ciddi ve samimî ve hiçbir siyasi çıkara alet edilmeden yapılacak çalışma neticesinde dağdaki terörist dahi silah bırakacaktır ama ne yazık ki kan bazılarının hayat suyu oluyor. ... Ülkemizde Yüzbinlerce masum insanı terörist ilan edenler ve terörist olmaları için ellerinden gelen herşeyi yapanların bu ülke için çalışmalar yaptıklarına inanmıyorum.

  • Özcan Erkiş

    13.12.2016 14:12:36

    (3) PISA 2015 raporuyla eğitimdeki hâlimiz hepimizin mâlumu. Okuduğunu anlamakta zorlanan bir nesil. Üstelik kendi lisanıyla yâni Türkçe ile. Bu yetmezmiş gibi, bugün bir gazetede okuduğum haberde, İstanbul'da bir ilköğretim okulunda öğretmen çocukların eline idam ipi vererek fotoğraf çekip, altına da kendince mesaj yazıyor ve facebookta paylaşıyor. Körpe dimağlara kan,kin,intikam duyguları aşılayan bir eğitim sistemi ve öğretmenden ülke ve millet adına endişe etmemek mümkün mü? Bununla mı ülke ve dünya barışı tesis edilecek? Hayırlı olan sulhtur ve barıştır. Öncelikli hedef toplumsal barış olmalıdır. Sivil ve siyasi söylem ve eylemlerin tefrikayı netice verecek tarzda olmamasına bilhassa dikkat etmek gerekir. Artık OHAL darbe rejimi ile KHK lerin sebep olduğu hukuksuzluk ortamının devamına son verilmelidir.

  • Özcan Erkiş

    13.12.2016 13:46:57

    (1) Evvela devlet sisteminde bütün vatandaşlara şamil ve ülkeyi muhit bir demokrasinin, adaletin, hürriyetin ve hukukun üstünlüğü hem lâfız hem mânâ hem de icraat olarak mevcut bulunması gerekir. Mal ve can güvenliği ile emniyet ve asayişi terörden tefrik ederek, halkı da terörize etmeden toplumsal mutabakat zemini oluşturarak meşru yollarla, hukuk içinde kalarak, provakatif eylem ve söylemlerden ve bilhassa siyasi menfaat hesaplarından uzak bir düşünce ile mücadele edilmelidir. Keşke iktidar Üstad Hz.lerinin(ra) Medresetüzzehra eğitim projesini hayata geçirmek adına ciddi adımlar atmış olsaydı. Demek o proje bu iktidarın ideolojisine uygunluk arzetmiyor.

  • Özcan Erkiş

    13.12.2016 13:23:49

    (1) Hastalığın tedavisi, öncelikle doğru ve isabetli teşhisle mümkün olur. Yanlış teşhis bazan hastayı ölüme götürür. Aynen bunun gibi ülkemiz çeyrek asırdan fazla bir zamandan beridir PKK terör belâsıyla mücadele ediyor. Ülkenin milyarlarca maddî kaybının yanında binlerce sivil,asker ve polis insanımız şehit olmakla hayatını kaybetti. Çözüm adına bazı dönemlerde doğru adım atılmasına mukabil siyasî kaygı ve hesaplar yahut siyasî çıkarlarla örtüşmediği için "masalar devrildi." Terör hep (nedense) siyasî,iktisadî ve içtimai argümanladan ziyade silahlı güçlerle yapılmaya çalışıldı. Terörle mücadelede elbette ve yeri geldiğinde silah kullanılacak ama tek çözüm silahlı güç olmamalıdır. Zira teröre karşı milletin birlikteliği öteden beri zaten mevcut. Fakat çözümün aslı, sizin de söylediğiniz gibi "terörü üreten ve teröre zemin hazırlayan sebeplerin doğru teşhis" edilmesidir. Yani bataklık kurutulmadıkça harici ilaçlama ile sivrisinekleri yok etmek mümkün değildir.....

  • Fatıma

    13.12.2016 00:38:45

    Terör belası teröristleri öldürmekle bitmez. Terörist olmaya zemin hazırlayan menfii şeylerden çocuklarımızı uzak tutarak ve eğiterek terör belasını yok edebiliriz yani kaynağa inmek gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı