Geçen seneki yerel seçimler için en isabetli tahminleri yapmış olan KONDA’nın, son ankette AKP için “Yüzde 30’lara geriledi” diyen Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın son derece önemli bir gözlem ve tesbiti de şu:
“Kutuplaştırıcı dil artık AKP tabanında bile yüzde 10’luk bir çözülmeye neden oluyor.”
Ağırdır bunu geçen Şubat’ta yaptıkları bir araştırmaya dayandırarak söylüyor. Bugün yapılacak yeni bir araştırmanın bu sonucu daha da pekiştirmesi kuvvetle muhtemel.
Çünkü toplum gerilim ve kavgadan bıktı.
Zaten bizim insanımızın genel karakteri de bu: İtiş kakıştan rahatsız olur. Kavgaları bitirmek ve tatlıya bağlamak ister. Sürekli gerginlik pompalanmasını hoş karşılamaz.
Gerilimin “siyasî prim” yapar gibi göründüğü haller konjonktürel ve geçicidir. 15 Temmuz fitnesinin toplumda meydana getirdiği infial veya Suriye’deki sınırötesi operasyonlarla içeride meydana getirilen atmosfer bunun örnekleri. Ama hepsi bir yere kadar.
Kendisine cumhur ittifakı adını veren blok başkanlık sistemi referandumuyla son genel seçimi bu konjonktürde beka söylemleri ve muhalefete yönelik “terör ve ihanet cephesi” ithamlarıyla götürdü. Ve OHAL’le gelen korku ortamından da istifadeyle “sonuç aldı.”
Ama bu hava geçen yılki 31 Mart yerel seçiminde kırıldı. Bilhassa İstanbul ve Ankara sonuçlarıyla korku duvarı yıkıldı. 23 Haziran İstanbul seçimi bu durumu iyice pekiştirdi.
OHAL’le ayyuka çıkan ve tek adam rejimiyle devam eden hukuksuz uygulama ve tasfiyeler bir yerden sonra AKP’yi de içinden çatlattı ve içlerinde başbakanlık, bakanlık yapmış isimlerin de bulunduğu kadrolar yollarını ayırarak yeni partilerle sahneye çıktılar.
Halihazırda Meclis içi ve dışı muhalefetin söylemlerinde aynı temalar vurgulanıyor:
Adalet, demokrasi, hak ve özgürlükler, ortak akıl, parlamenter demokrasiye dönüş...
İktidarın çizdiği pembe tabloların tam tersine derin bir krize giren ekonominin düze çıkması için en önemli şartın da bir an önce bu değerlere dönüş olduğu ifade ediliyor.
Artık dışlama, ötekileştirme, kutuplaştırma ve gerilim eksenli tavır ve söylemlerin prim yapmayıp bilâkis giderek büyüyen bir tepkiye konu olduğu çok farklı bir noktadayız.
Toplum sükûnet ve huzur istiyor...