"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ülkenin kaderi bir partiye veya şahsa bağlanabilir mi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Aralık 2016, Çarşamba
Kendisine “Türkiye’yi şahlandırmak ve mazlum milletlerin ümidi olmak” gibi özel bir misyon biçen iktidar, rahatsız edici bulduğu olayların tamamını “üst akıl” tarafından organize edilen saldırılar olarak görüyor.

Ona göre bunların hedefi, Türkiye’nin kendisince yönetilen ilerleyişini engellemek; dahası ülkeyi parçalayıp çökertmek.

Sürekli tekrarlanan “ikinci istiklal savaşı” vurguları ve “Eğer durursak Sevr şartlarına döneriz” beyanları bunun ifadelerinden.

Kemalistlerin refleksi de böyle değil mi?

Bu psikoloji ile, cereyan eden hadiseleri soğukkanlı, sağlıklı ve isabetli bir şekilde okuyup analiz etmek ne derece mümkün?

En çok atıf yapılan Gezi olaylarından başlayalım. Demokrasi tarihimizi, özellikle darbe süreçlerini yaşayanlar, Gezi’den çok daha ileri boyutta olayların yaşandığını iyi bilirler.

Aynı şekilde zaman zaman yöneticilerle ilgili ağır yolsuzluk iddiaları da seslendirildi.

Teröre gelince: 27 Mayıs öncesinde de anarşi olaylarına maruz kalan Türkiye, hele 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde bu hadiselerin en şiddetli olanlarını yaşadı. 12 Eylül sonrasından bu yana da PKK’nın hedefi.

Geride bıraktığımız dönemlerde bunlar bazan iç içe geçmiş şekilde yaşanırken ülkeyi yönetenlerin hiçbiri şimdi AKP iktidarının yaptığı gibi “Yedi düvel bize karşı ittifak etti, ikinci bir istiklal savaşı veriyoruz” demedi.

Bunun sebebi onların hadiselerin arkaplanını okumadaki beceriksizliği ve öngörüsüzlüğü müydü? AKP’ye göre herhalde öyle...

Ama 2002’ye kadar yıllarca muhalefet cenahında siyaset yapmış olan AKP yönetici kadrolarının bu tesbitlerini seslendirmeleri için illâ iktidar olmaları mı gerekiyordu?!

Peki, ülkenin ve İslam dünyasının kaderini münhasıran kendilerine endeksleyip bağlayan bir tavır ne derece doğru ve isabetli?

AKP yarın seçim kaybedip iktidardan düşer veya Cumhurbaşkanı seçimini bir başka isim kazanırsa Türkiye çökecek ve İslam dünyası mâkus talihine yenik düşecek, öyle mi?!

Millî irade kavramını sadece kendisine verilen oylarla tanımlayan böyle tekelci bir anlayışın demokraside yeri var mı, olabilir mi?

***

kkç’e son sözümüz:

1. Adının bile geçmediği iki satırlık tweet’lere köşeler dolusu—güya—“cevap” yetiştirme “hüner”ini bir kez daha sergileyen bu şahıs, kendi başlattığı anlamsız polemiğin altında kalmanın sıkıntısını yaşıyor.

2. Takıntı haline getirdiği “küfür” iddiasına dayanak gösterdiği sözler Üstad Bediüzzaman’a ait: “Her bir sersemin safsatasına, her divanenin hezeyanına kulak verilmez. Her üren kelbin ağzına taş atacak olsan dünyada taş kalmaz.” Bu sözlerin neresi “küfür?” kkç eğer öyle görüyorsa Üstada da mı “küfürbaz” demiş oluyor?

3. Son dönemde hedef olduğumuz birçok saldırıya, şablon niteliğindeki bu sözleri aktararak cevap verdik. kkç kendi üzerine aldıysa bu bizim sorunumuz değil.

4. kkç’e tavsiyemiz, bize saldırmak için, hiçbir cümlesini anlamadan ve alabildiğine çarpıtarak kullanmaya kalkıştığı “Derin kumpas” yazımızı, gerçekten anlamaya çalışarak tekrar okumayı denemesi. Bunu başarabilirse, “Bunca şamataya değdi mi?” sualinin mantıklı cevabını da belki bulabilir.

5. Bu arada bize yaptığı hakaretleri de gözden geçirip aynaya baksın, belki yüzü kızarır da bizzat görmüş olur.

6. Bu sevimsiz konuya tekrar dönmemek dileğiyle nokta.

Okunma Sayısı: 9493
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    28.12.2016 14:18:45

    Gec kekec gibilerinin yuzu kizarirmi hic

  • Özcan Erkiş

    28.12.2016 12:52:44

    (**) Son olarak da "mağdur falan yok!" "mağdur edebiyatı yapmayın!"diyenler ile zulüm boyutundaki mağduriyetlere gözünü, kulağını ve ağzını kapatanlardan insanîyet namına, Hatice Deniz Hanımın "Sessiz Çığlık! " yazısını okumalarını rica ediyoruz. "İnsanîyet-i kübra" İslâm'dır dersini verenler ile "insanın insaniyet cihetiyle gayrın elemiyle müteellim olur" diyenleri hiç değilse -belki- duâ etmelerine vesile olur, diye düşünüyorum......

  • Özcan Erkiş

    28.12.2016 12:35:02

    (4) Toplumu ayrıştıracak bir siyasî üslup ve tarz ve dayatma ile getirilecek yeni sistem, milletin maddi ve manevi sorunlarına çare olabilir mi? Mesela bir belediye başkanı konuya müdahil olarak, sözde bir partiyi muhatap alarak ama aslında bu meselede tüm muhalifleri nazara alarak diyorki " Bağırta bağırta Anayasayı geçirecez!" Hiç de nezih ve hoş olmayan, itici bir menfi siyaset ağzıyla. Hem mazlum milletlerden"murad münhasıran İslâm coğrafyası ise (ki muhtemelen öyle ) onları mazlum hâle getiren evvelen ve bizzat başlarındaki baskıcı ve diktacı yönetici ve yönetimlerdir. Aynı idare tarzını Türkiye'de tesis etmekle "mazlum milletlere ümit olmak" nasıl olacak onu anlamak mümkün değil. Zaten mazlum milletler, tek adamlık rejimi yaşayıp dururlarken......

  • Özcan Erkiş

    28.12.2016 12:15:32

    (3) Bugün gazetenizde yazan Hasan Güneş Bey'in "Suriye ve Müsbet Hareket - 1" başlıklı yazısı (ki mutlaka okunmalı ) iktidarın harici politikadaki hatalarının nelere mâl olduğu gerçeğini güzel bir şekilde izah etmektedir. Hem dış politikadaki bu yanlışların iç politika ve ülkemize yansımaları da maalesef anarşi ve terör, kriz ve kaos şeklinde olmuştur. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de 15 yıldır tek başına iktidarda oldukları ve Parlamenter sistemle idare ettikleri halde, bütün vizr ü vebali demokratik rejime yükleyip, "Türkiye'yi şahlandırmak" için Başkanlık sistemi dayatılmaktadır. Sanki ülkenin şahlanmasına mevcut sistem engel olmuş gibi. Allah aşkına söyler misiniz, iktidarın bilhassa 17 Aralıktan sonra isteyip de yapamadığı bir şey var mı? Cevabınız "yok!" ise zaten Başkanlık sistemini yaşıyoruz demektir.

  • Özcan Erkiş

    28.12.2016 11:58:16

    (2) Mecliste iki partinin mutabakatı ile âdeta dayatılan Başkanlık meselesi, topyekûn bir milleti ve istikbalini akakadar eden bir konu olmasına rağmen, konunun uzmanlarınca enine boyuna tahlil ve müzakeresi yapılmadan, halk bu hususta iyice tenvir edilmeden, oldu bitti tarzında, menfi siyaset üslubuyla getirilmek istenmektedir. Şaşılacak şey ise bir sene önce Başkanlık meselesine şiddetle karşı çıkan bir partinin, bugün bu meselede başaktör olma gayretkeşliğidir. Herhalde Bediüzzaman Hz.nin Allah' a (cc) sığındığı tarz - ı siyaset bu olmalı. Üstelik bu parti, daha dün denecek tarihte, Başkanlığı için çalıştığı kimseler tarafından "fatiha bile bilmezler!" ithâmına maruz kalmış bir câmiayı temsil eden bir partidir. Savrulmaların ve keskin U dönüşlerinin çokca yaşandığı tuhaf bir dönemden geçiyoruz. Allah sonumuzu hayreylesin. ....

  • Özcan Erkiş

    28.12.2016 11:38:57

    (1) " Ülkenin kaderi bir partiye veya şahsa bağlanabilir mi? " sorusuna aklı başında hiç bir vatandaş, eğer aklı başında ise "Evet!" cevabı vermez. 79 milyonluk bir ülkenin sevk ve idaresini, içinde demokrasi, adalet ve hürriyet ile hukuk ve meşveretin bulunduğu, kuvvetler (yasama, yürütme ve yargı) esasına dayanan Parlamenter sistemden alıp, yanılma ve hata yapma ihtimali her vakit pek mümkün olan bir şahsın akıl ve cüz'i iradesine teslim etmek fıtrata da asrın hususiyetine de zıd bir vaziyet almaktır. Hem idarede suistimal ve istismara, keyfîliğe ve otoriter-baskıcı bir yönetime dönüşmesi her vakit ihtimal dahilindedir.

  • demokrat

    28.12.2016 10:25:27

    DEĞMEZ....değmez...hele ona hiç değmez....

  • Necmi

    28.12.2016 09:20:30

    Mezarlar vazgecilmez insanlarla dolu

  • m.ali

    28.12.2016 08:46:58

    Enaniyet abidesi sözü gerçek anlamını buluyor. Zaten işin ucuna enaniyet dolaşsa sonuç hep aynı oluyor. Ancak ne desek boş herkes istedigini görüyor

  • Osman Yıldırım

    28.12.2016 08:24:35

    Kazım Bey; Bunlarda kizaracak yüz nerede, bunlar sahibinin sesidir. Sizde bunların ovdukleri over sevdiklerine de severseniz sizi iyi görürler onun dışında ne yaparsanız yapın sizi iyi görmezler. Bir zamanlar malum cemaat sevdikleri iktidarla birlikte iken cemaati öve öve bitiremiyordular şimdide siz cemaate niye vermiyorsunuz diye ona buna catiyorlar.Bunların mesleğinde hakkaniyet çalan yok kimden beslenirlerse onun düdüğünü çalarlar o yuzdenbunlari Allaha havale etmek lazım. Allah onların layigini versin insallah.selamlar.

  • mirza said

    28.12.2016 07:29:40

    sayın kkkç yazısında şöyle diyor:" Kazım yazıma cevap vermemiş".elbette vermez kkç.Çünkü anlayana cevap verilir.Bir de tenezül meselesi.Camiamızın bölünmesinden bahsediyor herhalde zevkinden dört köşe olmuşsundur.Tek kelimeyle YAZIKLAR olsun müslümanların tefrikasından zevk alana.

  • Mustafa Yaprak

    28.12.2016 01:22:27

    Bencede (kkç)bu konuyu noktalamalısınız.değmiyor alaka-i kalbe ve akla.Sizin gibi bir değerin,çöplüğü karıştırıyor olmasına zaten bir anlam vermiş değilim.Hizmete devam,Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı