"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vahim gidişat

Kâzım GÜLEÇYÜZ
08 Mart 2016, Salı
“Devlet içindeki paralel yapı”yı tasfiye iddiasıyla başlatılan ve tam bir cadı avına dönüşen, hukukî meşruiyeti tartışmalı operasyonlar zinciri hem devlet kadrolarında, hem de sivil kesimde tamgaz sürüyor.

Başlangıçta seçilmiş sivil hükümete darbe girişimi iddiasına dayandırılan operasyonlar hayli zamandır “terör örgütü” suçlaması üzerinden yürütülmekte.

Daha önce Ergenekon için kullanılan,  ama o davanın boşa çıkarılmasıyla bu defa “paralel yapı” iddiası üzerinden Gülen cemaatine izafe edilen bu niteleme, esnafın ve başörtülü ev hanımlarının da derdest edilmesine gerekçe yapılıyor.

Üstelik silahlı ve gerçek terörün, Güneydoğu’da yuvalandığı şehirleri ve zaman zaman da büyükşehirleri adeta cehenneme çevirdiği bir ortam ve süreçte.

Devletin bütün gücünü o terörü bitirmek için yoğunlaştırması gerekirken, güvenlik güçlerinin, ev ve işyeri basıp esnafı ve ev hanımlarını gözaltına aldığı operasyonlarla meşgul edilmesi olacak şey mi?

91 yaşındaki yatalak hastanın, kermes hazırlığındaki ev hanımlarının, hayır  işleriyle meşgul esnafın terörle ne işi olur?

Son olarak Feza Gazeteciliği ve Boydak Holding’i hedef alan bu operasyonlar, bizim öteden beri ifade ettiğimiz ve iktidar cenahından Hüseyin Çelik gibi isimlerin ancak kızağa çekilip dışlandıktan sonra ikrar etmeye başladıkları “paranoya”nın mı bir eseri ve tezahürü, yoksa işin içinde çok daha derin başka işler mi var?

Cemaate yönelik olarak yapılanların, gerçekte 2004’teki Ağustos-MGK’sında alınan kararların uygulanması olduğunu yeri geldikçe ifade ediyoruz. Ve bunların, 28 Şubat sürecinde yapılmak istenip de başarılamayan, ama şimdi Saray-AKP eliyle hayata geçirilen şeyler olduğunu da.

Gidişat, bütün temel hak ve hürriyetlerin ağır tehdit altında olduğu çok vahim ve endişe verici bir tabloya işaret ediyor. 

1 Kasım’da çıkan seçim sonucunun ülkeyi bütün muhaliflerin etkisizleştirilip tasfiye edildiği totaliter ve baskıcı bir sisteme götürmek için kullanılmaya çalışıldığı bu gidişatı hukuk ve demokrasi içinde durdurmanın yolu mutlaka bulunmalı.

“Demokraside çare tükenmez” sözünün doğruluğunu ancak böyle ispatlayabiliriz.

Zulümlere sessiz kalıp destek veren ve alkış tutanlara: Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner. Hukuk bir gün size de lâzım olur.

Okunma Sayısı: 5221
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • frenci

    8.3.2016 01:03:40

    islami kesim Bülenet eceviti sevmez. lakin rahmetli zulüm olacağı için yaptıramadılar. bizim mahallenin çocuğuna yaptırıyorlar yaşasın zalimler için yaşasın cehennem

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı