"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargı reformu

Kâzım GÜLEÇYÜZ
26 Eylül 2019, Perşembe
Cumhurbaşkanının BM Genel Kurulunda “Herkes için adalet ve özgürlük” mesajları verdiği günlerde Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden birinin yargı reform paketi olması son derece düşündürücü ve anlamlı.

Böyle bir paket hazırlanmasına neden ihtiyaç duyuldu?

Biraz geriye doğru gittiğimiz zaman ilk işaret fişeğinin MHP tarafından hazırlanan af teklifi olduğunu görüyoruz. Teklif bir miktar tartışılıp rafa konuldu, ama bigâne kalınamayacak bir gündem olmaya devam etti.

Bir diğer sebep, 17-25 Aralık’ta başlayıp 20 Temmuz sürecinde ayyuka çıkan ağır hukuk ihlâllerinin AKP tabanında da ciddî rahatsızlıklara yol açması ve bunun parti mahfillerinde çok yoğun şekilde dile getirilmeye başlanması.

Bir başkası, tek adam rejimine geçilmesiyle daha da hız ve yoğunluk kazanan demokrasi ve hukuk ihlâllerine AB başta olmak üzere dış dünyadan gelen tepkilerin iyice artması.

İki yıllık OHAL, geçen sene yapılan 24 Haziran seçiminin ardından, bu faktörlerin de etkisiyle şeklen dahi olsa kalktı. Ama sonuçları ve bıraktığı ağır hukuk enkazı hâlâ sürüyor.

Delilsiz tutuklama kararlarıyla cezaevleri tıka basa dolduruldu. Yüzlerce hamile veya yeni doğum yapmış kadın, bebekleriyle birlikte hapishane şartlarına mahkûm edildi.

Bu kasvet verici süreç devam ederken, geçtiğimiz 31 Mart ve 23 Haziran-İstanbul seçimlerinden çıkan sonuç siyasî atmosferi ciddî şekilde değiştirdi.

Yazın yine gündeme gelen yargı reformunun tatil öncesi Meclisten çıkması beklenirken yine ertelenmesi tepkileri iyice arttırdı ve konunun daha fazla sürüncemeye bırakılamayacağı bir toplumsal iklim oluşturdu.

Paket şimdi Meclisin ilk iş olarak gündemine alacağı bir konu olarak karşımızda. 

İktidar, hazırladığı teklifi muhalefet partilerinin görüşüne sundu. Bu paketin torba yasa mantığıyla hazırlanan palyatif ve yetersiz düzenlemelerden ibaret olduğunu ifade eden muhalefet de kendi alternatif teklifi üzerinde çalışıyor.

Dileğimiz, meseleye hukukun temel prensiplerine dayanan bir mutabakat zemininde yaklaşılıp, yaşanan sorunların asıl kaynağını teşkil eden sebeplerin kökten izale edilmesi.

Özet olarak: Yargı üzerindeki siyasî baskının kalkması. Âdil yargılanma hakkını herkes için geçerli kılacak bir anlayışın bütün soruşturma ve yargılama süreçlerinde hâkim olması.

Okunma Sayısı: 6743
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ayhan

    26.9.2019 20:08:02

    susmayı tercih ediyorummmm....

  • Abdulkadir Turan

    26.9.2019 17:19:00

    Yargı reformu ülkenin gerçek manada ilacı olmayabilir.Daha kalıcı reformlar yapılmalı.Ülke ciddi anlamda zor günlerden geçiyor.Adalet,hak,hukuk,demokrasi en önemlisi de diplomasi sağlanmalı derhal.Demokratik bi ülke olmak istiyorsak diplomatik bir dille ve kalıcı reformlarla dünyaya örnek bi ülke olmak zorundayız.Yoksa günü kurtarma düşüncesiyle yapılacak reformlar uzun dönemde ülkenin zararına olacaktır.Kalıcı reform şart.

  • Abdullah

    26.9.2019 11:47:26

    Yaşanan sorunların asıl kaymağı, yanlış fikir ve düşünce akımları, mustakim olmayan meslek ve meşrepler,sağlam olmayan prensip kaide ve metotlardır ki Türkiye'yi bu hale getirdi.Müntesipleri bellidir.Peki bundan ders alınmışmıdır,sanmıyo rum. Yalnış yapan,ülkeyi bu kaosa sürüklemeye sebep olanlardan ciddi bir nedamet göremiyoruz.Yoksa skın tılar kısa zamanda kalkardı.Yani ken dimize bir çekidüzen vermek,gerçek manada nedametle tövbe etme konu sunda iyi durumda oldğumuz söylene mez.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı