"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargıtay Başkanı ne dedi, ne demedi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Eylül 2020, Cuma
Yine tartışmalı başlayan adlî yılın Sarayda yapılan açılış törenindeki konuşmaların en çok tartışılması gerekenlerinden birini yeni Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca yaptı.

Başkanın konuşmasındaki Avrupa eleştirilerinin, Osmanlının son döneminde başlayıp Cumhuriyetle devam eden süreçte hukuk sisteminin Avrupaîleştirilmesine bakan boyutu ayrıca tartışılması gereken derin bir mevzu.

Said Nursî’nin, yazılarımızda zaman zaman işlemeye çalıştığımız orijinal yaklaşımları, bu konuya çok ilginç ve önemli açılımlar getiriyor.

Bediüzzaman anayasadan başlayarak kamu hukukunu tanzim edecek düzenlemelerin, Mecelle örneğinde yapıldığı gibi dört mezhep içtihadlarından yola çıkılarak oluşturulmasını teklif ederken, aynı zamanda meşrûtiyetin, yani demokrasinin adalet, meşveret ve hürriyet gibi dinimizin de esasları olan değerler temelinde şekillendirilmesini ve bu yapılırken Avrupa’nın devlet idaresi için geliştirdiği tekniklerin de alınması gerektiğini vurguluyor.

(Bu konuyu ele aldığımız yazılardan biri: https://www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/ab-kriterleri-dinin-de-geregi_492019)

Bunu hatırlattıktan sonra devam edelim:

Gelinen noktada, Türkiye’nin AİHM’i iç hukuk sisteminde son karar mercii olarak kabul ettiği bir aşamada Yargıtay Başkanı’nın adeta bu vakıayı benimseyemediği anlamına gelen eleştiri ve itirazları yeni tartışmaları tetikler.

Hâkimlerin bağımsızlığını etkileme potansiyeli taşıyan etkenleri yazılı, görsel ve sosyal medya, kamuoyu tepkisi, STK’lar ve yabancı, çoğunlukla da Avrupa menşeli oluşumlar olarak sıralayan Akarca’nın, tek adam rejimiyle kurulan sistemden ve HSK müdahalelerinden hiç söz etmemiş olması da dikkat çekici.

Medyadan bahsederken, iktidar medyasının, daha sanık bile sayılmayan insanları peşinen suçlu ilan edip linç operasyonlarına hedef yapan yayınlarını kast ediyorsa haklı.

Ama masumiyet karinesi, suç ve cezanın şahsîliği ilkesi, Adalet Bakanı’nın her fırsatta “Biz getirdik” diye övündüğü lekelenmeme hakkı, savunma ve âdil yargılanma hakları çiğnenerek yürütülen soruşturma ve yargılama süreçlerindeki yanlışları vurgulayan yayınlar için de söylüyorsa işin rengi değişir.

Ve yargı üzerindeki kamuoyu baskısından yakınan Başkanın, Saray ve HSK “etki”si için de söyleyeceği birşeyler olmalıydı, değil mi?

Okunma Sayısı: 4952
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı