"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya ile uğraşan iflâh olmaz

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Ocak 2018, Salı 00:05
Her zaman ve her hal ve şartta ne pahasına olursa olsun hakkın yanında, haksızlığın karşısında durmayı değişmez bir prensip ve “karakter vasfı” olarak şiar edinen Yeni Asya, bu tavrının bedelini de hep ödedi ve ödemeye devam ediyor.

Bütün zulüm ve haksızlıklar gibi, münhasıran kendisine yönelen zulümlere ve keyfî uygulamalara karşı mücadelesini de aynı kararlılıkla, ama müsbet hareket prensibi çerçevesinde, daima hukuk içinde veriyor ve çok şükür, hukuk mücadelesini daima kazanıyor.

Eğer hukuk işliyorsa zaten öyle. İşle(til)miyorsa, işler hale gelmesi de ayrı bir mücadeleyi gerektiriyor. Ve o da eninde sonunda kazanılıyor. 

Çünkü zulüm ve keyfîliğin ilânihaye devam etme şansı yok. Hukuk er veya geç kazanır.

Bunun Yeni Asya üzerinden tecellî eden örneklerini 28 Şubat’ta çok yaşadık ve bunları İttihad’dan Yeni Asya’ya Risale-i Nur’un Medyadaki Dili kitabımızda detaylı şekilde aktardık.

Yakın dönemde yaşadığımız çok çarpıcı örneklerden biri, Risale-i Nur’a uygulanan keyfî bandrol engeliyle devlet tekelinin, tek başımıza verdiğimiz 666 günlük sıkı ve zorlu bir hukuk mücadelesi neticesinde kalkmış olması.

OHAL sürecinde, özellikle de geçen yıl yeni haksız uygulamalara maruz kaldık. Bunların başında, 1 Mart gecesi tek kaldığı evinde erkek polislerden oluşan terör timi tarafından gözaltına alınıp üç gün sonra tutuklanan ve 308 gündür demir parmaklıklar altında tutulmaya devam edilen Nur’a yapılanlar geliyor.

Bu benzeri görülmemiş zulmün sona erdirilmesi için gösterdiğimiz gayretler, şimdiye kadar yine daha evvel hiç karşılaşmadığımız bir duvara takıldı. Ama “Lâ havle” çekerek, kararlılığımızda en küçük bir gevşeme olmaksızın mücadelemize devam ediyoruz, edeceğiz.

Nur ve aynı durumdaki tüm masumlar için.

Bazı cezaevlerinde Yeni Asya’ya uygulanan hukuk ve kanun dışı engellemelere karşı da hukuk çerçevesinde mücadelemiz sürüyor.

Geçen sene muhatap olduğumuz bir diğer keyfîlik, 8 Ekim’de Ankara Kocatepe Camiinde okutmak için her türlü hazırlık ve duyuruyu yaptığımız Bediüzzaman Mevlidinin, üç gün kala hukuksuz bir emrivaki ile yasaklanması oldu.

Bunların üst üste gelmesiyle ortaya çıkan birikim, sorumlularının vebalini katmerliyor. Ve onlara, kendilerinden önce de bu tür zulümleri işleyenlerin âkıbetini tekrar hatırlatıyoruz.

Malatya Nur hizmetinin emektarlarından, yarım asırlık İttihad ve Yeni Asya gönüllüsü, şair Celal Yalçın’a Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın. Mekânı Cennet olsun. Ailesinin ve Nur camiasının başı sağ olsun.

 

İttihad buluşmalarımızın Gebze’de yapılan programı da yine ailecek ve son derece yoğun, coşkulu, dinamik, canlı ve heyecanlı bir katılımla gerçekleşti, şevke medar oldu. Gebze’den ve civar il ve ilçelerden iştirak eden bütün okuyucularımıza gönül dolusu teşekkürler.

Okunma Sayısı: 8312
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • yahni kemal

    2.1.2018 20:50:51

    Gercekten takdire sayan bir yol izlior .kimki yeni asyaya kotuluk yapmak isterse .beyn dursun.kotulugu planlayamasin INSAALLAH.Aminnnn.

  • Osman Yıldırım

    2.1.2018 18:10:47

    Evet Yeni Aya ile uğraşan ehl i ilhadı anlarız, bazı siyasileri alarız, farklı mesrep ve meslekteki dindarları anlarız, diğer nur guruplarının bazılarının Yeni Asya ile uğraşmalarını bir yere kadar anlamak mümkün. Ancak düne kadar kendileride Yeni Asyacı iken son yıllarda Yeni Asya ile uğraşmayı hizmet telakki edenleri anlamak mümkün olmadığı gibi onlarında akibetleri çok meraka değer diye düşünmekteyim sayın Güleçyüz.

  • Abdullah TUNÇ

    2.1.2018 12:02:45

    Dahilde maddi cihat yolu kapalı. Üstadımız,masumlar belaya maruz kalır diyor.Onların zarar görmemesi için Kur'an dahilde maddi cihada izin vermiyor.Geriye ne kalıyor? manevi cihat. Bu da manevi ihlas sırrıyla oluyor. Bu cihat,fedakârlık,muhabbet,ittihat,tesanüd,isınırsız sebat ve metanet istiyor. İhlas bu işin başıdır.Altı desise-i şeytaniyeyi etkisiz hale getirirsek,yani bunların tuzağına düşmezsek, irademizi imana teslim edersek,rıza-i ilahiye kilitlenirsek, dünyevi pespaye bütün maksatları çöplüğe atarsak,iman kurtarma sevdasına tutulursak,Allahın inayetiyle başaramayacağımız hiç bir mesele kalmaz.İşin özü ihlası kazanmaktır.Bu da rabıta-i mevtle olur.Acizane anladığım; ihlas kazanıldığında,beşeri güç devreden çıkıyor.İlahi güç devreye giriyor. İşler o güçle dönüyor Üstadın en zor zamanlarında inayeti ilahinin imdada gelmesi bunun en büyük ispatıdır. Rabbim ihlas-ı tammeyi hepimize nasip eylesin.

  • Gündüz Alp-3

    2.1.2018 10:45:35

    En son Yeni Asya'nın da katıldığı Hak ve Adalet Platformunun OHAL/KHK mağdurlarıyla ilgili hazırladığı kapsamlı raporda da açıkca ifade edildiği gibi ortada yanlışın ötesinde vahim ve elim bir süreç ve bu sürecin "bedel" ödeyen kurbanları vardır. Hak ve Adalet Platformunun sitesinden o raporun mutlaka okunmasını tavsiye ederim. Zira rapor bize, kontroldeki yandaş medyanın söylediğinin aksine bazı gerçekleri söylüyor. Meselâ, mağdurlar içindeki sadece %11 olan "güvenlik" mensupları dışındaki %89'luk "sivil" kesimin nasıl "darbeci-hain-terörist" olacağı sorusunu mutlaka kendimize sormamız icap eder. Ki masum, mazlum ve mağdurların hak ve hukukuna sahip çıkmış olalım. Zira birileri hem dövüyor hem de feryat ederek kafaları karıştırıyor. Yâni "hem suçlu hem güçlü." Hak ve hakikat adına, tıpkı Yeni Asya gibi hakkın yanında haksızlığın karşısında olalım.

  • Gündüz Alp-2

    2.1.2018 10:32:12

    Hak ve hakikat mağlup olmadığı gibi, ona karşı ilan-ı harp edenler de katiyen iflah olmazlar. Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz'in saadet asrından ve ümmetin firavunu Ebu Cehil'den başlayıp günümüze kadar, hakka muarız ve muhalif bütün zalimlerin akıbetini kitaplardan okuduk ve okuyoruz. Onun için mazlumdan ziyade zalim olan düşünsün. Yazınızda saydığınız keyfi ve hukuksuz muameleleri ilk defa yaşamıyoruz ki. 27 Mayıs 1960'tan beri her on yılda bir âdeta "rutin" hale getirdikleri darbe ve süreçleri ve peşinden gelen OHAL benzeri darbe rejimlerini KHK benzeri gayri hukuki, gayri insani ve antidemokratik halleri hep yaşadık ve halen yaşıyoruz. Fakat ne yazık ki başımıza inen bu nevi "balyoz"lar hep hak, hukuk, adalet, demokrasi adına ve hesabına yapıldı değil mi? Netice:Hep millet ve memleket maddeten ve manen kaybetti. Tarih, ders alınmazsa tekerrür eder. Acı olan şu ki; hep "kurtarıcı" edasıyla yola çıkanlar bir müddet sonra kendileri "raydan çıkarak" millete "bedel" ödetmişlerdir.

  • Gündüz Alp

    2.1.2018 10:20:07

    Yeni Asya ile uğraşanlar yahut öyle zannedenler aslında Yeni Asya'nın şahsında doğrudan hak ve hakikat ile uğraşıyorlar. Bu gerçeği dünden bugüne hepimiz biliyoruz. Fakat ne HAK MAĞLUP OLUR ne de HAKİKAT DEĞİŞİR. Otoriter rejimlerin ortak ve değişmez özelliği; küçük de olsa tenkit, eleştiri ve muhalefete tahammül edemedikleri gerçeğidir. Hepsinin ortak söylemi : "Bedelini ödeyecekler!" sözüdür. Ve hak - hakikat dâvâsında olanlar da hep bedel ödemişlerdir. Yakın tarihimizin en büyük bedelini ödeyen de Bediüzzaman Hazretleridir. Bir başka şahıs da İslâm kahramanı merhum Menderes'tir. Bu yolun encamı böyledir. Şu anda ceza evlerinde on binlerce masum, mazlum ve mağdurlar da aynı bedeli ödemiyorlar mı? Meselâ, Yeni Asya'dan Nur kardeşimiz, onların tercümanı ve sesi oldu diye keyfi ve hukuksuz muameleye maruz değil mi? Duâ ve temennimiz, 2018 yılının "bedel ödeyen" bu masum, mağdur ve mazlum kardeşlerimiz için adalet ve kurtuluş senesi olmasıdır.

  • Murat

    2.1.2018 09:15:12

    Tokat'da standımızın dağıtılıp çıkarılması da var Kazım ağabey.

  • Abdurrahman KOÇAK

    2.1.2018 09:09:33

    Merhum Celal Yalçın Ağabeye Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın. Mekânı Cennet olsun. Ailesinin,Malatya Yeni Asya Nur Kahramanlarının ve Nur camiasının başı sağ olsun.Amin...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı