Bazı cezaevlerinde Yeni Asya’ya ve yayınlarına yasak konulup engel çıkarılması, bu sürecin getirdiği keyfîliklerden sadece biri.
İlgili mevzuatın yalnızca “kurum güvenliği için tehlike oluşturma ve müstehcen yayın” gerekçeleriyle sınırladığı yasağın, bunlarla uzaktan yakından en ufak bir ilgisi olmayan Yeni Asya’ya uygulanması hiç olacak şey değildi.
Avukatımız Mustafa Özbek’in iki yıl önce CİMER’den sorduğu suali cevaplayan Ceza ve Tevkif- evleri Genel Müdürlüğü de gazetemiz ve yayınlarımız hakkında bir yasak kararı bulunmadığını açıkladı (Yeni Asya, 24.7.19).
Keza kimi cezaevlerinde Eğitim Kurulları tarafından alınan bu türden hukuksuz ve keyfî kararlar, itiraz üzerine İnfaz Hâkimliklerinden de döndü.
Bunları da haber yaptık (30.1.2020 ve 13.2.2020). Ama hukukun gereğini yansıtan bu kararlar varken, bir ilden gelen mesaj, bazılarının işi inatlaşmaya çevirdiğini gösteriyor.
Oradaki cezaevinde bir hükümlü, geçen sene Ocak’ta Yeni Asya’ya abone olmuş. Ama Cezaevi Eğitim Kurulu kararıyla gazetesi verilmemiş.
Gerekçe: Kurum güvenliği!!!
Ama okurumuzun itirazını değerlendiren İnfaz Hâkimliği, gazetemizin “terör örgütünü övecek, terör propagandası yapacak, şiddete teşvik edecek nitelikte bulunmadığından, cezaevi güvenliğini tehlikeye düşürebilecek bir yayın olmadığı, hakkında toplatma kararı bulunduğu yönünde bir iddia ve delil de olmadığı” için yasaklama kararını iptal etmiş.
Cezaevi Kurulunun karara yaptığı itirazı da 1. ve 2. Ağır Ceza Mahkemeleri reddetmiş.
Böylece gazeteler 2-3 ay gecikmeyle okurumuza verilmiş.
Aynı hükümlü okur Mart’ta yine abone olmuş. Ama yasak, itiraz, İnfaz Hâkimliği ve ağır ceza süreçleri aynı şekilde bir defa daha tekrarlanmış.
Gazeteleri öncesindeki gibi yine gecikmeli olarak verilmiş.
Ve geçen Şubat’ta tekrar abone olmuş. Aynı kuruldan yine yasak kararı çıkmış. Ama bu defaki gerekçe “resmî ilan hakkımızın durdurulması.”
Belli ki, “Diğerlerinden tutturamadık, ama bu sefer yakaladık” diye düşünmüş olmalılar. Ama yine çuvallamışlar. Çünkü gösterdikleri gerekçe ilan hakkı olmayanlar için geçerli. Hakkı olup da ilanı kesilenler için değil.
Bu, ilgili yasada da böyle, BİK’in CİMER’den Avukatımıza yaptığı açıklamayla da sabit.
Ve okurumuz geçen seneki serencamı AYM’ye de taşımış.
Tüm bu hukuksuzlukları hep birlikte yine hukukla aşacağız.