"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’nın farkı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Şubat 2018, Cumartesi
18 yıl önce yazmıştık (2)

Oral Çalışlar ve Tolga Çevik’in hazırladığı dosya kapsamında 11.7.2000’de Cumhuriyet gazetesinde çıkan değerlendirmemiz:

Erbakan ve Gülen hareketlerinin ortak noktaları, her ikisinin de şahıs odaklı, otoriter, merkeziyetçi, milliyetçi ve devletçi bir karaktere sahip olmalarıdır. Farklılıkları, Erbakan’ın parti yoluyla devlete hakim olmayı hedeflemesine karşılık, Gülen’in siyaset dışı ve partiler üstü bir görüntüyle, eğitim ve kadrolaşma yoluyla devlette etkinlik kazanmayı öngörmesidir. Çatışmanın temelinde ise, bir yönüyle, İslamî duyarlılığa sahip kitlelerin liderlik ve önderliğini kimin yapacağı meselesi yatmaktadır.

Yeni Asya’ya gelince; bu ekol, her iki hareketten de farklı olarak, Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşleri ışığında, ister parti, isterse kadrolaşma yoluyla devlete ve iktidara hakim olmayı he-  defleyen yaklaşımlardan uzak durmuş; sivil toplumda odaklanan bir çalışma anlayışını içtenlikle benimsemiştir. Bu çerçevede, başından beri din adına parti kurmanın yanlışlığını vurgulamış; “Din herkesin mukaddes malıdır; bir partinin veya zümrenin inhisarına alınamaz” demiş; ayrıca, dini bir siyasî iktidar ideolojisi konumuna indirgemenin, herşeyden önce dine zarar vereceğine dikkat çekmiştir. Aynı şekilde, dinî hizmetlerin dünyevî, siyasî, ticarî, maddî, hatta manevî nüfuz ve etkinlik sağlamak için basamak olarak kullanılamayacağını ve böylesi kuşkulara dayanak oluşturabilecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini savunmuştur. Demokrasiye, hak ve özgürlüklere, demokratik ve özgürlükçü anlamdaki laikliğe, sosyal hukuk devleti ilkesine samimiyetle sahip çıkmıştır. Siyasete bakışını da, partiler üstü kalma fantezisinin getireceği depolitizasyon tuzağına düşmeyen bir denge çizgisine oturtmuş; Demokrat misyonu temsil ettiğine inandığı partilere açıktan, ama hiçbir pazarlığa girmeden ve karşılık beklemeden destek vererek, siyasî tercihiyle de demokrasi mücadelesindeki yerini almıştır. Ve Yeni Asya’nın çizgisinde dinin siyasî amaçlarla istismarına da; demokrasi, hukuk, özgürlükler ve laiklik gibi konularda “takiyyeci” yaklaşımlara da rastlamak mümkün değildir.

Bütün bunları kaydettikten sonra şunu da eklemek isterim ki, gerek Erbakan, gerekse Gülen hareketlerinin üzerine devlet gücünü kullanarak gidilmesi kesinlikle tasvip edilemez. Biz bu hareketlerin önemli hata ve yanlışları olduğu; ama bu yanlışların düzeltilmesinin veya önüne geçilmesinin baskıcı ve dayatmacı uygulamalarla değil, insanların doğru bilgilerle donatıldığı demokratik bir hür tartışma ortamında halkın sağduyusu ile sağlanabileceği kanaatindeyiz. 28 Şubat politikalarındaki temel yanlışın da bu noktada olduğunu düşünüyoruz. (Yarın: Dinî hayat laikçi dayatmalarla düzenlenemez.)

***

- Yarın Ankara Kitap Fuarındaki Yeni Asya Neşriyat standında imza programımız var. 13:30’dan itibaren okurlarımızı bekliyoruz.

Okunma Sayısı: 5882
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yahni kemal

    17.2.2018 03:08:15

    Avrupayi ornek almamiz en matiklisi,birde amerikaya bakalim bir insanin isledigi suc onu ilgilendirir mensup oldugu gurup hedef alinmiyor.tam bir demokratik devlet.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı