Bir ay önce “Yerel seçime ayrı gireceğiz” diyenlerin şimdi yeniden ittifaka sarılmaları, işin zora girdiğini görmelerinin getirdiği bir mecburiyet olarak yorumlanıyor.
Bunun anlaşılır bir mantığı var. Ayrı girseler kaybedecekler.
Ancak bu ittifaka biçtikleri misyonla bunu ifade ediş tarzlarının, bazı iktidar yorumcularını bile hayli rahatsız ve tedirgin ettiği görülüyor.
İki parti arasındaki konjonktürel bir ittifakı “millî bekanın ve geleceğin güvencesi” olarak niteleyen söylemler için “Siyaseti yok edecek veya sıkıştıracak bir töhmete dönüşmesin, siyasî rekabeti ortadan kaldırmasın, ötekileştirip toplumsal kopmalara yol açmasın” uyarıları yapıldı.
Ama görünen o ki, bunlara kulak verilmeyecek. Kendi ittifaklarını böyle “kutsayan”lar, yeni bir kutuplaştırma kampanyası açıp, karşılarında kurulması muhtemel muhalefet ittifakını ihanet ve terör destekçiliği ile suçlamaya başladılar bile.
Hattâ işi daha da ileri vardırıp “Cİ kaybeder, ötekiler başarılı olursa iç savaş çıkar” herzesini savuran bazı iktidar yorumcuları bile oldu.
Ne oluyoruz? Seçim mi yapıyoruz, savaş mı? Sandıkta neyi oylayacağız? Yeni dönemde yerel yöneticilerin kimler olacağını. Çok partili sisteme geçildikten bu yana defalarca yaptığımız gibi. Bunu bir savaşa çevirmenin mantığı ve izahı ne?
Ne demek “Onlar başarılı olursa iç savaş çıkarabilirler?” Bu ne biçim lâf? İktidarıyla muhalefetiyle seçime katılan partiler legal değil mi? İçlerinde legal olmayan ve “terör siyaseti ile iç savaş tahrikçiliği” yapan varsa, yolunu baştan kesin. Tüm muhalefeti şaibe altında bırakmanın âlemi var mı?
Demokraside seçimi kazanmak da var, kaybetmek de. “Biz kazanırsak demokrasi! Onlar kazanırsa iç savaş!” Böyle birşey olabilir mi!
Umalım ki, bu söylem, iktidar fetişizmine kendisini iyice kaptırmanın fanatik meczubiyetiyle sınırlı münferit bir hezeyan olarak kalsın.
Ötesi, demokrasiyi de, birlik beraberliğimizi de, iç barışı da, millî beka ve geleceğimizi de tehdit eden çok büyük bir tehlikeye işaret eder: Millî iradeyi sadece kendisine verilecek oylarla tanımlayan anlayışın doğurduğu bir Frankeştayn canavarı. Siyaset hırsıyla “muhalefete muhalefet” üzerinden yapılan iç savaş tahrikçiliğine ve provokasyonlara asla müsamaha edilemez, edilmemeli.
***
Risale-i Nur ve medyadaki dili, cezaevleri dahil hiçbir yerde engellenemez
http://www.yeniasya.com.tr/video/risale-i-nur-ve-medyadaki-dili-cezaevleri-dahil-hicbir-yerde-engellenemez_479510