"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Belki inanmayacaksınız ama...

Kenan TAŞTAN
24 Mart 2015, Salı

Çocukluğumda:

Çocukluk yıllarımda öğrencilere, “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye sorulduğunda, öğrencilerin büyük bir kısmı “Büyüyünce doktor olacağım” diye cevap verirlerdi. Genç kızların çoğunun hayallerini beyaz atlı bir prensle evlenmek yerine, beyaz gömlekli bir doktorla evlenmek süslerdi. Anlayacağınız doktor olmanın bir kıymeti vardı. Evlenememiş kızların klasik cevabı: “Beni ne doktorlar istedi de varmadım?” şeklindeydi. Anne ve babaların hayallerinde evlatlarından hiç olmasa birinin doktor olması vardı. Anlayacağınız doktor olmanın bir ağırlığı, bir kıymeti vardı...

Doktorluğumun 23. Yılında:

İnsan yükünden kirlenmiş duvarlarla çevrili bir alanda, ağır ilaç kokularının hâkim olduğu bir ortamda, örselenmiş hayatların her gün size dokunduğu bir atmosferde meslek icra etmek kolay değil. Hele hele örselenmiş bir hikâyeniz varken, bir başkasına çare olmaya çalışmak hiç ama hiç kolay değil. Size gelen insanların en temel beklentisi dinlenilmek iken, sağlık sisteminiz dinlemek üzerine kurulmadıysa bu daha da zor. Zaman ve zemin darlığından yeterince dinleyemediğiniz bir hastaya tanı koymak ve tedavi etmeye çalışmak ise cabası…

Belki inanmayacaksınız ama biz hekimler de çoğunlukla iyi insanlarız. Bize gelen her insanın ruhî ve/veya bedenî bir yakınmasının olduğunun farkında olan ve her gelen hastanın kendine ait bir hikâyesi olduğunun bilincindeyiz; her bir doktorun da kendine ait bir hikâyesinin bilincinde olduğumuz gibi…

Çoğu zaman özveri ile çalışmamıza rağmen karşılığını alamasak da, yorgun ve sinirli olduğumuz anlarda insan olmanın gereği bu ruh halimizi istemeden de olsa yansıtsak da biz hekimler de çoğunlukla iyi insanlarız…

Yoğun çalışma temposuna yenik düştüğümüz anlarda hastalarımızdan esirgemememiz gereken tebessümü çoğu zaman esirgesek de, her hastada kullanmamız gereken saygı ve sevgi dilini yoğun ve bunaltıcı iş gücü altında ezilirken kullanamasak da, biz hekimlerde çoğunlukla iyi insanlarız…

Kiminizin kocası, kiminizin karısı, kiminizin oğlu, kiminizin kızı, kiminizin babası, kiminizin annesi, kiminizin dedesi, kiminizin bilmem nesi ama içinizden muhakkak birilerinin bir yakınıyız ve biz hekimlerde çoğunlukla iyi insanlarız…

Belki farkındasınız, belki de değilsiniz ama birçoğumuz bu mesleği anne ve babalarımızın zorlaması ile seçtik. Belki de bizlere kalsa çok daha kolay ve farklı meslekler seçecektik; bu mesleği seçmemiz için bizi zorlayanlar üzülmesinler, kırılmasınlar diye seçtiğimiz bu meslekte bizler yüzlerce, binlerce kez kırıldık ve üzüldük, halen şu anda kırgın ve üzgün olduğumuz gibi. Hayır! Şikâyet etmiyoruz ama ister inanın ister inanmayın biz hekimlerde çoğunlukla iyi insanlarız... 

İçinizden bizlere hakaret etmeyi, darp etmeyi, en azından hakkımızda kötü düşünmeyi geçirdiğiniz zaman bizlerinde çoğunlukla sizler gibi iyi insanlar olduğumuzu aklınızdan çıkarmayın…

Not: Tıp Bayramı Haftası dolayısıyla kaleme alınmış bir yazı.

Okunma Sayısı: 3701
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı