"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oku! Kabirde okuyamazsın!

Kenan TAŞTAN
07 Temmuz 2015, Salı 09:00
İşte Ramazan bu eksikliklerimizi bilmemiz ve eksiklikleri gidermemiz için bize fırsatlar sunan ayın adıdır.

Yine bir Ramazan ayında bütün kanalların adeta yarışırcasına huşu (!) içerisinde sundukları Ramazan programları gündemimizi işgal etmeye devam ederken, soruların genelinin ilkokul düzeyinde İslâmî bilgiye sahip bir çocuğun bile cevap verebileceği nitelikte olması ve her sene neredeyse aynı soruların sorulması, ülke insanının İslâmî konular hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunun göstergesi niteliğinde. Oysa bu din indiği ilk günden beri muhatabına “Oku!” diyerek neyi niye yaptığını, nasıl yapması gerektiğini, niçin yapması gerektiğini bilmesini ve öğrenmesini emrediyor. Tabiî okumamamızın başka bir boyutu daha var; İslâmî konularda hemen herkesin her şeyi bildiğini zannettiği, fetvaların havada uçuştuğu, nefse en uygun cevazların verildiği bir ortamda okumak âtıl bir eylem olarak kıyıda köşede bir yerlerde kalıyor, ne de olsa zor ve zaman isteyen bir iş. Soru sormak için bile bir miktar bilginin gerekli olduğu bir ortamda bu kadarcık bile bilgisi olmayanlar sadece soruyu nasıl soracaklarını bilmedikleri gibi, kime soracaklarını da karıştırıyorlar. Nasıl mı? 

Bunu bir fıkrayla izah etmeye çalışayım: Pasajdaki iş yerlerinden birine kadının biri “Doktor!” diye bağırarak girmiş. “Bana ne durumda olduğumu dürüstçe, tek tek söylemenizi istiyorum ve lütfen söyleyecekleriniz sadece ve sadece doğrular olsun.” Can havliyle içeri giren bu kadını, adam yakın gözlüğünün üzerinden uzunca süzdükten sonra “Bakın bayan!” demiş. “Size üç şey söyleyeceğim, emin olabilirsiniz ki, üçü de kesinlikle doğru olacak. Bir, en az 15 kilo fazlanız var ve bir an evvel bu kilolardan kurtulmanız gerek. İki, üzerinizdeki penye, eteğinizle kesinlikle uyum içerisinde değil ve sizi olduğunuzdan daha hımbıl gösteriyor. Üç, burası bir terzihane ve gitmek istediğiniz doktorun muayenehanesi bir üst katta…” Evet, istişare sünnettir, bilmediğini öğrenmek ise bir erdem, ama öncelikle bilmemiz gereken şey istişare için müsteşarın lâzım olduğudur ve soru sormak için bile bir miktar bilginin olması gerektiğidir.

İşte Ramazan bu eksikliklerimizi bilmemiz ve eksiklikleri gidermemiz için bize fırsatlar sunan ayın adıdır. Dahası bire bin, on bin, otuz bin ve hatta sınırının ne kadar olduğunu bilemediğimiz ama gayretlerimizin misliyle mükâfatlandırılacağını bildiğimiz bir aydır. Fırsatı değerlendirmek için önümüzde fazla zaman kalmadı. Bırakın bir sene sonraki Ramazan’a ulaşacağımızın garantisine, bir saniye sonrasına çıkacağımıza dair bir garantimiz bile yok. O halde yapılması gerekenler belli. Öncekiler neyle felaha erdiyse, sonrakilerde aynı şeyle felaha erecekler gerçeğinden yola çıkarak, Peygamberlerin, sahabelerin, âlimlerin, salihlerin yolundan gitmek. Çünkü biz biliyoruz ki, çağ değişir, zaman değişir, mekân değişir, imkân değişir, âlet değişir, fakat ‘âdet’ değişmez; temel zaafları ve meziyetleriyle insan değişmez. 

İşte bütün bu sebeplerden dolayı öncekilerin ihya etmek için gayret ettikleri bu zaman dilimini mâlayani uğraşlarla geçirmemek gerekir. İndiği geceyi bin aydan daha hayırlı yapan, yani bir ömre bedel kılan bu Kur’ân ayını en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Ruh bakımının beden bakımından öne alındığı Ramazan’ın bu imkânlarından faydalanmak ve bunu bir ömre şâmil etmek işte Ramazan’ın bizlere fısıldadığı mesajlardan biri budur.

Bu mesajın muhtevasını iyi anlayabilmenin yolu Kur’ân’ın ilk indiği âyette (Oku!) gizlidir ve bu konuda en hoşuma giden nasihatlerden biri merhum Zübeyir Ağabeyin şu cümlesidir: 

“Şimdi oku, kabirde okuyamazsın!”

Okunma Sayısı: 4175
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasan Muharrem okur

    7.7.2015 01:39:48

    Allah razı olsun.En önemli ihtiyacımızı dile getirdiniz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı