"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

50 yaşında bir genç

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
02 Mart 2019, Cumartesi
Yaş aldıkça gençleşen, güzelleşen değerler vardır. Bir çiçek gibi büyüdükçe olgunlaşan, sağlamlaşan, bağrında gencecik tohumunu saklayan. Geçen zaman ayrı bir değer katar özüne.

Yağmura, çamura, rüzgâra karşı dayandıkça şeffaflaşan, toprağına renk olan bir güzellik. Bir başak gibi dik, kudrete karşı eğik. 

Toprağı uhuvvet, güneşi muhabbet, suyu ihlâs olan körpe bir filiz, bundan 50 yıl önce basının can damarı olan Babıali’de hayat buldu. Hakikat tohumundan taviz vermeden, yıllar geçtikçe güzelleşti. Öyle ki, bir genç gibi sağlam, aktif, dinamikti. Yıllara meydan okuyarak çiçek açtı. Bütün dertlere derman olacak meyveleriyle, insanlığa umut saçtı. Tohumu hakikat olan her toprağa ulaştı. Yılmadı, 50 yıldır verdiği meyveler sermayesi oldu. Az, öz, ama çokların kuvvetini içinde barındıran çekirdeğiyle nice bağ bahçeler yetiştirdi. Şimdi 50. Yılında, geleceğin gençlerine sahip çıkıyor. 50 yaşında bir genç olarak, gençleri de besleyecek taptaze tohumlarını sunuyor. Hakikate susayan akılları, doymayan kalpleri besliyor. Evet bağrındaki çiçeklerle, dokunduğu her yeri canlandıran Yeni Asya, değişen ve gelişen dünyada, gençlerin gündemini yakalayarak imanî, içtimaî, siyasî sorulara Risale-i Nur’dan mukni cevaplar veriyor. Demokrasi ve hürriyet zemininde demlenen  fikirleri neşrederek gençliğe bir meydan sunuyor. 

Babıali’de körpe bir filiz olarak ekilen Yeni Asya’mızın Gazetesi, 50 yıllık bu süreçte tazeliğini korumuş, bugünlere yeşillenerek, meyve vererek gelmiştir. Her yaştan ehl-i tahkik okuyucusu, en büyük sermayesidir. Gücünü, kuvvetini İhlâstan, uhuvvetten, muhabbetten alır. “Günlük lâhika mektubu” olarak hakikat yolunda yön vermektedir. Yeni Asya, Risale-i Nur’un en ehemmiyetli vazifesi olan neşr-i hakaik-i imaniyeyi, bu müthiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde, kudsî bir iman ve Kur’ân vazifesini ihlâsla yapmaya çalışmaktadır. Bediüzzaman’ın “Risale-i Nur’u matbuat lisanıyla konuşturma” hayalinin capcanlı bir örneğidir. Dünyanın her tarafına ulaşarak dal budak salan Nur hizmetinin neşrini gaye edinerek, âlem-i İslâmı aydınlattı. Bediüzzaman’ın “Acele ettim kışta geldim. Sizler Cennetasa bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açtı” hakikatine delâlet eden bir ayine oldu. Taptaze bir şekilde, yarım asrın tecrübesini omuzunda taşıdı. Zor zeminlerden, fırtınalı zamanlardan geçti, ama hak bildiği yoldan dönmedi.  Kur’ân’ın tezgâhından süzülen Risale-i Nur eserlerinden beslenen Yeni Asya, ahir zaman tarlasında çiçek açmaya devam ediyor. 

Geçen hafta gerçekleşen Yeni Asya’mızın 50. yıl programında bu taptaze çiçekleri bir arada gördük. Muhabbet ve uhuvvetle beslenen insanlığa umut olan binlerce çiçek. Birleşerek, adeta koca bir çınar gibi kök saldılar. Konuşan, yazan, yürüyen bir tarih vardı. Yarım asırda savunulan haklı dâvâlar, inandığımız değerler, tavizsiz istikrar çizgimiz bizimle büyüyen her şey anlatıldı. Ve yine duruşumuzdan hiçbir şey eksilmediğini görmüş olduk. Dün ne isek, bugün oyuz. Yarın da inşaallah öyle olacağız. 

Yeter ki, ihlâsımızı taze tutalım. 

Okunma Sayısı: 1460
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı