Ekimin son haftalarıydı. Sessizliği bozan serin bir rüzgâr vardı. Hızlı ve telâşlı bir şekilde, geç kaldığım yere yetişmeye çalışıyordum.
Birden rengi solmuş, sönmüş bir yaprak düştü gözlerimin önünden. Düşmesiyle birlikte avuçlarımı açtım aniden. Ellerimde hissettim, kuruydu ve epeyce yıpranmıştı, belli ki yaşlıydı. Ama yere baktığımda yeşil ve genç yapraklarında düştüğünü görmüştüm. Ruhumda vicdanımda derin manalar hissettim. Bir an duraksadım düşünceler ufkuna daldım. Böyle telâşlı nereye gidiyordum. Başımı kaldırdım ve etrafıma baktığımda , herkeste bir koşturma hali. Bu gidişler nereye?
Evet bir gün bu yaprak gibi ben de solacaktım. Gençliğimin baharında çalışmazsam, ebeden sönecektim. Bir Nur Talebesi olma yolunda gayret ederken, devamlı hatırda tutmamız gereken hakikatler vardı. Bize sonsuzluğu unutturan, ölüm gibi bir gerçeği biliyorken, ebedî gençlik için çalışmaktan alıkoyan neydi?
Kuru bir yaprağa basıp geçmekle, uzayıp giden yolları bitirmekle, ömür sermayesini tüketmekle olacak şey miydi? Bize ebedî âlemi unutturan her şeye mesafe koymalıydık. O kuru yaprak imtihanda değildi belki, mevsimi geldiğinde dirilecekti. Peki ya insan? İnsan başıboş gönderilmediği için, elbette hesaba çekilecekti. Ve eğer farkında olur da ona göre yaşarsa, kupkuru dallardan açan yemyeşil çiçekler gibi yok olmamak üzere dirilecekti.
Haşrin canlı örneklerini, her baharda gözümüzün önüne seren Rabbimiz, öğretilmeyen hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek. Kuru bir yaprak bana bu dersi verdi. Kainat kitabını okumaya sevk eden Bediüzzaman, Kur’ân’dan aldığı “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir” (Rûm Sûresi: 50) gibi âyetleri tefsir eden Haşir Risalesi’yle, haşri gözler önüne seriyor. Evet ölen ağaçları dirilten kudret, ebede çok müştak olan insanları da diriltecek ve bir başka âlemde yeni bir hayat verecekti.
Velhasıl, bir yaprağın ardından “Ölüm ve ihtiyarlık” gibi baki hakikatler kaldı. Bu hakikatlerin unutulmadığı gençlik, ebede namzet olacak. Hatta ihtiyarken de bahtiyarlardan olarak tazeliğini koruyacak inşaallah. Unutma eğer ölmezsen sen de ihtiyar olacaksın genç yaprak!