"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlerin fıtrî ihtiyacı: Cemaatler

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
06 Ekim 2018, Cumartesi
Cemaatler, dünyevî menfaat gözetmeksizin ortak akılla hareket eden, fertlerin manevî terakkisi için çalışan yapılardır.

Esasında Kur’ân ve sünnete hizmet eden bu yapılar, siyasî bir maksat taşıyormuş gibi itibarsızlaştırılarak gençlerin odağından çıkarılmaya çalışılıyor. Halbuki insanî ve toplumsal fıtrî bir ihtiyaç olarak sahip çıkılması gerekir.

Bediüzzaman, ahirzamanda fertlerin dâhi de olsalar cemaat suretinde gelen inkâr fikirlerine ve ahlâkî saldırılara tek başına mukabele edemeyeceğini tesbit etmiş ve şahs-ı maneviyi ön plana çıkarmıştır. Zaman cemaat zamanıdır diyerek, cemaatleşme için insan fıtratının zarurî bir ihtiyacı olduğunu söylemiştir. Evet fıtrat yalan söylemez. İnsanı asıl hayat olan ahiret hayatına hazırlayan bu ihtiyaç       siyasî, şahsî, dünyevî fayda gözetmeden, müsbet iman hizmeti çerçevesinde insanların anarşilikten ve serserilikten kurtulmasına ve ahirete imanla gitmesine çalışır. Bediüzzaman, Afyon Mahkemesi müdafaasında bu gayeyi özetlemiştir, “Evet, biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programımız evvelâ kendimizi, sonra milletimizi idam-ı ebedîden ve daimî berzahî haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşilikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhaya vesile olan zındıkaya karşı Risale-i Nur’un çelik gibi hakikatleriyle kendimizi muhafazadır.”

 Görüldüğü üzere cemaatin özünde siyasete yer yok.  Ancak günümüzde gençlerin hissiyatları, unsuriyet ve milliyetçilik damarıyla ele      geçirilerek sonu gelmeyen siyasî çekişmelere kurban edilmiştir. Bu sebeple cemaat kelimesi bile kötü lanse edilerek bir propagandaya alet olmuştur. Halbuki cemaatler asıl bağları olan din, iman ve vatan bağı ile bağlandıklarında her türlü asayişi sağlar. Hiçbir menfaate alet edilmediğinde insanı kemalata ulaştırır. 

Bediüzzaman bunu şöyle ifade eder:  “Cemaatlerin rabıtalarında unsuriyet, milliyet yerine “rabıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî“ kabul eder.     Gayâtı, hevesat-ı nefsâniyenin tecavüzâtına sed çekip ruhu maâliyâta teşvik ve hissiyat-ı    ulviyesini tatmin eder ve insanı kemâlât-ı          insaniyeye sevk edip insan eder.” 2

Dostsuz zamanda da, en samimî dostları kazandıran cemaatler, özellikle psikolojik ve sosyolojik sıkıntılarla bunalıma giren gençleri yalnızlıktan kurtararak, manevî moral değerlerine ulaştırır. Sosyal hayatın odağında olan gençleri vatana millete hayırlı evlâtlar olarak yetiştirerek, dünya ahiret saadetine çalıştırır. İdam-ı ebediden kurtararak toplumsal hayatı yaşanabilir hale getirmeyi amaçlar.

Velhasıl  huzuru, barışı, kardeşliği sağlayarak toplumu refaha kavuşturan değerlere sahip çıkmalıyız. Böylesi ulvî bir amaç taşıyan           cemaatleri karanlık dehlizlerde hazırlanan oyunlara kurban etmemeliyiz. Gençlerin fıtrî ihtiyacı olan cemaatlere kucak açarsak , dünya ve ahiret saadetini kazanabiliriz.

Dipnotlar:

1) Tarihçe, s. 853.

2) Sözler, s. 195.

Okunma Sayısı: 1303
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı