"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlik ve Deizm

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
07 Nisan 2018, Cumartesi 00:48
Din eğitiminin yeterli verilmemesi üzerine manevî buhranlar geçiren gençlik, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.

Moral değerleri kazandırmak üzere dizayn edilmiş okullar, maalesef ki bu ihtiyacı karşılaşmaktan çok uzak. Son günlerde imam-hatipli gençlerin, deist olduklarını duymaktayız. Deizm, Allah’ın kâinat ve sebepler üstündeki tedbir ve tasarrufunu kabul etmeyip, bunu sebeplere havale eden bir düşünce ekolüdür. Allah’ın dinine ve elçisine, dolayısıyla emir ve yasaklarına da inanmazlar, hatta dini insanlar arasında nizaya bir sebep olarak görürler. Evet asrın girdabında çırpınan bu gençler, ancak taze iman esaslarıyla kurtulabilir.

Risale-i Nur, bu düşünce ekolüne karşılık çözüm olarak iman hakikatlerini sunuyor. “İman, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Hakikî imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir”1 diyerek hakikî imanın önemini gösteriyor. Zira Risale-i Nur imanın altı esası üzerine bina olmuş bir tefsirdir. Bütün mesaisini imanın rükünleri üzerine sarf ediyor. Dolayısıyla ile her meselesinde deizmi de tenkit etmiş oluyor. Üstad Hazretleri bütün eserlerinde insanın kendi başına aklı ve kalbi ile hakikatleri bulamayacağını, bu yüzden peygamberlere ve onların sünnetlerine ihtiyacımız olduğunu izah ediyor. 

Gençleri bu yola sürükleyen birçok sebep var. Din derslerinin normal ilimler gibi okutulması ve teorikten ibaret olması, inançtan ziyade ibadetin esas alınması, fikrî baskılar, dini hurafelerden ibaret sanmak ve dinî esasları yaşamamak bunlardan bazısı. Evet din kurumlarının asıl amacı imanlı, ahlâklı nesiller yetiştirmektir. Eğer buradan deistler, ateistler, inançsızlar çıkıyorsa, oradaki sistemde, işleyişte büyük bir problem vardır. Onun tedavisine çalışmak lâzım. Bir gence zorla din empoze edilemez. Çünkü o baskı ters teperse, aksi sonuçlar doğuracaktır. İstibdatın yanlış mezhepleri doğurması gibi. Nitekim Bediüzzaman Mutezile ve Cebriye ile ilgili bir tahlilinde, bu bâtıl mezheplerde olan dane-i hakikatlerin özel hallerde geçerli iken genelleştirilmelerinin, bâtıl mezhepleri doğurduğuna dikkat çekmiştir. Evet dinî meselelerdeki istibdat, dalâlet fırkalarını netice veriyor. Aynı şekilde gençlere zorla dinî hükümleri kabul ettirmek de, üzerlerinde baskı oluşturmak da, dalâlete götürebiliyor. Ancak bu yanlış muamele, elbette ki yanlış yapma hakkını vermez. Bu durumda kişiler değil, İslâmiyet baz alınmalı, hakkıyla araştırılmalı. Yoksa sırf İslâmiyeti yanlış yaşıyorlar diye, din terk edilmez. 

İslâmiyet insana değer veriyor. Eğer dinimizde baskı zorbalık olsaydı, o zaman imtihan sırrı ortadan kalkardı, Yaratıcı da zorla kabul ettirirdi. Zira buna kudreti yeter. Ancak Allah, insanı hür bıraktı. Akıl gibi bir nimet vererek, meleklerden bile alâ mertebelere çıkardı. Haşa yaratıp bir kenara çekilmedi. Her şey O’nun izniyle sebepler dahilinde oluyor. Sadece cüz’î bir meyilimiz var. Yalnız her şeyi maddede arayan insanlar, akılları gözlerinde olduğu için maalesef ki, bu hakikati göremiyorlar. Sadece akıldan ibaretmişiz gibi yaşıyorlar. Bilhassa gençler, inançsızlıktan ve iman zaaflığından dolayı boşlukları yanlış şekilde dolduruyorlar. Gençliğin bu tehlikelerden kurtulması için iman esaslarına çalışması lâzım. Çünkü ”Herkesin iman mukabilinde bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlar ile müzeyyen ve bakî ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış. Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse, kaybedecek.”2

Bu itibarla, bu zamanda, hakikî imanı yüzde doksan kazandıran ve Kur’ân-ı Hâkim’in mu’cize-i maneviyesinden ortaya çıkan Risâle-i Nur, tahribatçı cereyanlara karşı Kur’ân ve iman namına müdafaa ediyor. Gençliğin selâmeti için Kur’ân ve iman hakikatlerini izaha çalışalım.

Dipnotlar:

1) Sözler, s. 285.

2) Şuâlar, s. 317.

Okunma Sayısı: 5566
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı