"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlik ve ihtiyarlık psikolojisi

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
04 Ağustos 2018, Cumartesi 00:19
Zarif ve güzel bir güldür gençlik.

Duruluğuyla letafet saçar aslında. Hazan mevsimine geçmeden bu çiçeği diri tutmak gerekir. İslâmiyet suyu ile beslendiğinde, gençlik tohumunu içinde saklayarak ebedî âlemlerde neşvü neva bulacaktır. Bu noktada ihtiyarlık fikrini hatırda tutmak gerekiyor. Çünkü her şey zıttıyla değer kazanır. Nasıl ki insanlar, ölmeden ölüm fikriyle canlanıyorlar. Aynen öyle de ihtiyar olacağını düşünen aklı başında her genç, gaflet uykusundan uyanarak gençliğini bakileştirmeye çalışacaktır.  “Ey insan, aklını başına al. Eğer sen ölmezsen, ihtiyar olacaksın”1 hakikati bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bahtiyar gençlerden olmak istiyorsak, “Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlar; ihtiyarlarınızın en kötüsü de gençlerinize benzemeye çalışanlardır”2 diyen hadis-i şerife kulak vermeliyiz. İhtiyarlık düşüncesiyle dikkatle geçen bir hayatın neticesi güzel olacaktır inşaallah. 

 Kur’ân’ın verdiği iman dersi ihtiyarlığı da hoş gösteriyor. Evet ihtiyarlık ölümü, kabiri hatırlattığı için insanı korkutabilir. Ancak ölümü hatırlatarak gafletten uyandıran değerlere ihtiyacımız var. Saçlarda görülen beyaz kıl bile günahlardan alıkoyuyorsa, ihtiyarlık olmadan gençlik hevesatlarını terk edebiliriz. Zaten dosdoğru yaşayan biri ölüme dahi gülerek gider. Demek ölümü hatırlatan her şeyde bir hikmet var. Daha gençken bir ihtiyar gibi ölümü düşündüğümüzde, ahirete ciddî çalışarak bahtiyar gençlerden olmuş oluruz.  Bediüzzaman, “En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukçasına hevesât-ı nefsâniyeye tâbi olur”3 diyerek yolu gösteriyor.

Biliyoruz ki, bir şey kaybedilince değeri anlaşılır. Peygamberimiz (asm) “İhtiyarlık gelmeden gençliğin” kıymetini bilin diyerek, gençlikte ihtiyarlığın hatırlanması gerektiğini vurgulamıştır.  Bu fikir gençleri psikolojik noktada da ileriye hazırlayarak, tedaviye çalışır.  O zaman burada anlıyoruz ki, İhtiyarlar Risalesi sadece ihtiyarlara yazılmamıştır. Zamanı gelmeden anlaşılması gereken hakikatler var. Bediüzzaman, “gençliğin gaflet uykusundan, ihtiyarlık sabahıyla uyandığımda” demesiyle bu hakikatlerin gençlere rehber olması gerektiğini gösteriyor. 

 Velhasıl, bütün gelecekler yakın olduğu için her genç bir ihtiyardır aslında.  Ahirinde ihtiyarlık olan gençliği ne kadar meşrû dairede geçirirsek, ihtiyarlıkta o ölçüde güzel olacaktır. Bediüzzaman, ihtiyarlıktaki acizlikten öyle bir lezzet alıyor ki, Eski Said’in on yıl gençliğini verseler ihtiyarlığın bir yılını vermem, diyor. Demek iman öyle bir nimet ki, ihtiyarlığı da gençleştiriyor. Bahtiyar gençlerden olmak duâsıyla..

Dipnotlar:

1) Mektubat, s. 252.

2) İmam-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:142.

3) Mektubat, s. 398.

Okunma Sayısı: 2218
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı