"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlikte zaman

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
07 Temmuz 2018, Cumartesi 02:17
İnsana verilen en değerli sermaye zamandır.

Bediüzzaman yirmi dört saati yirmi dört altına benzetir. Demek ömrün her saati bir altın değerinde zenginliktir. Her bir saate anlam kazandıran da insanın kendisidir. İnsan, zamana verdiği değerle anlam kazanır. Ne yazık ki, zamanın farkında olamayabiliriz. Yabana doğru akıp, bir su gibi israf olup gidebiliyor. Oysa zaman, sonsuzluğun demlendiği bir okyanus, saadetin mayalandığı bir hazinedir. Değerini de zamanında bilmek gerekir.

Ne hikmetse, anlık lezzetler geleceği düşünmekten alıkoyabiliyor. Bunun önüne ancak imanla geçebiliriz. Zamanı doğru ve yerinde kullanarak hayat kazandırabiliriz. Çünkü insan hareketleri sinema şeridi gibi zaman ekranına yansırken, iman ışığından mahrumsa o zaman ölüdür. O zamanda yaşayan insanlarda ölüdür. Yarını olmayan bir zamandan ne hayır gelebilir. Demek zamanı geleceğe taşıyan, ebediyet kazandıran imandır.  Bugün 1 saat, yarın ebedî âlemlerde büyük zamanlara tekabül ediyorsa, herkesin saniyelerini hesaplayarak kullanması gerekir. Zamanın kıymetini takdîr edip onu kalbî bir teyakkuz içinde değerlendirmenin mecbûriyetini bildiren hadîs-i şerîflerde şöyle buyrulur: “Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganîmet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayâtını!”1  Gençlik olarak bu sırrı anlayıp, hayatımıza nakşetmeliyiz. En değerli zamanlarımızda meşguliyetlerimizi doğru seçmeliyiz. Unutmayalım ki, vaktimizi neye veriyorsak, o ölçüde kıymetliyiz. 

Boş duranın ise arkadaşı şeytandır. Bunun bilincinde olanlar, hayatına belli gayeler edinerek heyecan katarlar.  Bizi tembellikten kurtararak bu gayelere ulaştıran şevktir. İmanla yeşeren şevk, ümidi besleyerek istikbali nurlandırır. Şevkini diri tutan her genç, hayatın güzelliğine vararak hareket katar. Harekette bereket vardır. Devamlı bir işle meşgul olmak, boş durmamak bu noktada çok önemlidir. Özellikle gençlik gibi, kabiliyetlerin açığa çıkabildiği müthiş bir zamanda açık zihinleri, dikkatli hafızaları, sağlam vücutları doğru yönde kullanmak gerekir. Çünkü genç yaşlarda fark edilmeyen kabiliyetler körelecektir. Ve ileride oturmuş kişiliklerle, değiştirilmesi zor bir hale bürünecektir. O yüzden geleceğe yatırım yapmak istiyorsak, gençlik çağında çalışmak gerekir. İsrafla boşa geçen zamanlar, ardında sadece pişmanlıklar bırakır.

Kur’ân-ı Kerîm’de “Asra (zamana) yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir”2 buyurmaktadır. Zamana yemin ile başlayan bu sûre îman, salih amellerle ihyâ edilmeyen zamanların israf edilerek hüsran sebebi olduğunu bildiriyor. İnsanlar en çok bu noktada aldanıyorlarsa, demek zaman eğitilmesi gereken büyük bir değerdir.

Velhasıl, sadece bir adım seni gerçeğe ulaştırabilir. Bir an hakikatle buluşturabilir. Saniyeleri, dakikaları heder etmeden geleceğe ümitle yürümek gerek. “Zaman İslâm fedaisi olmak zamanıdır” diyor Üstad Bediüzzaman. Ömrümüzün gurubuna doğru giderken, zamanın sesine kulak verelim. Geç kalmadan, pişman olmadan..

Dipnotlar:

1) Hâkim, Müstedrek, IV, 341; Buhârî, Rikak, 3; Tirmizî, Zühd, 25.

2) Asr Sûresi, 1-3.

Okunma Sayısı: 3308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı