"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Günahlardan uzaklaştıran Cehennem

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
15 Eylül 2018, Cumartesi 01:12
Gençlik, hissiyatların had safhada olduğu hareketli bir dönemdir.

Bu dönemde nefsimizi zorlayacak imtihanlar yaşayabiliriz. Hevanın esiri olmadan, günahlara karşı korunmak için ahireti düşünmek gerekiyor. Çünkü ölüm gibi ahireti hatırlatan her hakikat, dünyevî lezzetleri acılaştırıyor. Ebed için haykıran fıtrata, fena düşüncesi azap verir. Ancak lezzetler, ahirette devam bulacak doğrulukta olduğunda bekaya ulaşıyor. İşte bu bilinçte olmak insanı günahlardan alıkoyar. Ahiret var, demek hesap var, kitap var, Cennet Cehennem var. O zaman atılan her adım dikkatle atılıyor. Gençlerde Cehennem fikrinin caydırıcı etki yaptığını Bediüzzaman, şöyle ifade eder, “İnsanların hayat-ı içtimâiyesinin medârı olan gençler, delikanlılar, şiddet-i galeyanda olan hissiyâtlarını ve ifratkâr bulunan nefis ve hevâlarını tecavüzâttan ve zulümlerden ve tahribâttan durduran ve hayat-ı içtimâiyenin hüsn-ü cereyânını temin eden, yalnız Cehennem fikridir. Yoksa, Cehennem endişesi olmazsa, “El-hükmü lil-galib” (Hüküm kuvvetli olanındır) kaidesiyle o sarhoş delikanlılar, hevesâtları peşinde bîçare zayıflara, âcizlere dünyayı Cehenneme çevireceklerdi. Ve yüksek insaniyeti, gayet süflî bir hayvaniyete döndüreceklerdi.”

İşte bu tesbit, şahsın toplumsal hayatını iyileştirdiği gibi, uhrevî hayatını da temin ediyor. Ama ne yazık ki, ani lezzetler baki hakikatleri unutturabiliyor. Hiç kimse yediği balın zehire dönüşmesini istemez. Cehennemin varlığı bizi günahlardan alıkoyuyorsa, neden düşünmeyelim. Meselâ elimize sıcak bir şey değdiğinde  hangi birimiz  geri çekmez. Günaha meyil edebileceğimiz bir sırada, bu gerçeği düşünmek de insanı uyandırıyor. E o zaman Ahirete inanan, Cehennemin olduğunu bilen kullar neden günah işler? Anlık lezzetler tatlı geldiğinden mi? Yoksa ölümü, hesabı unuttuğumuzdan mı? O yüzden Kur’ân bize düşünmeyi emrediyor. Çünkü düşünmediğimizde akıl kârı olmayan şeyler yapabiliyoruz. Demek gaflet uykusundan uyandıracak şeylere ihtiyacımız var. Bir öğrencide sınıfta kalma korkusu olmazsa, ders çalışmayabilir. Dünya hayatında bile cezalar olmadığında suçlular artıyorsa, gençlik gibi dinamik bir zamanda Cehennemi düşünmek, dünya ahiret hayatını düzene sokuyor. Hesap vereceğini bilmeyen insan her türlü zararı verebilir. Ama bir düzen, bir ceza, bir ödül olması insanı yanlıştan uzaklaştırıyor. “Eğer Cehennemi iğne deliğinden bile görseydiniz, başınızı secdeden kaldırmazdınız” sözü bize  dokunuyorsa hatırlamakta fayda var. Cehennem fikri de insanı korkutmamalı. Unutmayalım Cehennem olmasa, Cennet de olmazdı. Bakın hadsiz rahmet-i Rabbâniye, o korkan adama ne diyor: “Bana gel, tevbe kapısıyla gir. Tâ Cehennemin vücudu, değil korkutmak, belki sana Cennetin lezzetlerini tam bildirsin ve senin ve hukuklarına tecavüz edilen hadsiz mahlûkatın intikamlarını alsın, sizi keyiflendirsin.”2

Velhasıl, bizdeki gençlik nimetini günahlardan alıkoyarak bekaya ulaştıracak Cehennem fikridir. Demek Cennete Cehennem fikri götürebiliyor. “Nev-i beşerin en büyük meselesi Cehennemden kurtulmaktır.” 

Önceliğimiz Allah’ın rızası olsa da, Cennet ve Cehennemin de bir hikmeti olduğunu unutmamak lâzım. Günahlardan uzaklaştıran Cehennem iyiki var.

Dipnotlar:

1) Sözler, 10. Söz, Mukaddime.

2) Şuâlar, 11. Şuâ, Sekizinci Mesele.

Okunma Sayısı: 2954
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı