Duyduğumuz, gördüğümüz her şeyin doğru olmasını isteriz. Doğru ve gerçek olan her şey hakikattir çünkü. Hakikat denizlerine açılmak için yollar vardır. Ancak tek başına yol alan kayık, hangi fırtınaya kadar dayanabilir. Bizi selâmet sahillerine ulaştıracak, birliğimizi daim kılacak gemilere ihtiyacımız var. Mürettebatıyla birlikte doğruluktan şaşmayan, hakikate yol alan bir gemi. Geceye, dalgalara ve nefislere yenilmeyen Yunusvarî hareket eden bir gemi. Yolcusu kaptanı bir olan bu geminin yakıtı muhabbettir. Kuvveti  uhuvvettir. Şartlar ne olursa olsun herkes omuz omuza hizmet ettiğinde kazanır. En dehşetli asır olan ahir zamanda bizi selâmet sahillerine götürecek bir gemi elbet  vardır. Dümeni hakikate çevrili olan bu gemiyi bulmak için çalışmalıyız. Evvelâ bir bakalım, bu zamanda kim haklı dâvâyı savunuyor, doğruyu eğmeden bükmeden kim haykırıyor, kim Allah’ın rızasını gözetiyor. Vicdanlara sormak lâzım. 

Ne yazık ki, Hak ile batılın ayırt edilemediği, korkunun galip geldiği, güçlünün haklı sanıldığı bir zamandayız. İnsan düşündüğünü bile söyleyemiyor. Halbuki, fikrimiz için yaşarız. Önümüzdeki derin okyanuslar doğrulukla aşılır. Öncelikle bizim yola, yoldaşa, pusulaya ihtiyacımız var. Kabiliyetimiz ne olursa olsun, birbirimize güç vererek sarılmalıyız. Nasıl ki, Hz. Nuh (as) zamanında inananlar gemiye binerek kurtulduysa, bu zamanda da hakikat gemisine binenler selâmete ulaşacak inşaallah. Yeter ki rotasından şaşmayan,  pusulası Kur’ân olan gemide yerimizi alalım. Kıyamete doğru giderken, istikamette kalanlardan olalım. Evet gayesi hakikatleri neşretmek olan,  hak, hukuk, adaleti esas alan bir gemi var. İnanç, fikir ve idealleri uğruna çalışan, hayatını haklı dâvâya baş koyan ve niyeti sadece Allah rızası olan hizmet erleri var. İşte Yeni Asya, gazetesiyle, dergileriyle, neşriyatıyla, bütün yayınlarıyla manevî gemi vazifesini görüyor. Naşir-i efkâr olan gazete,  Risale-i Nur’un manevî kalesi olarak 50 yıldır yol alıyor. 1970’den bu yana doğruyu tarafsız ve ilkeli bir şekilde söylüyor. Bu yüzden eleştiriliyor. Ama inşaallah Allah nurunu tamamlayacak ve bu gemi sahil-i selâmete ulaşacak. 

İçindeki az, ama öz kadrosuyla insanların ahireti için çalışan Yeni Asya Gazetesi, sıkıntılı, zorlu yollardan geçti, ama onurunu hiç kaybetmedi. Sermayesi okuyucusu olan, “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” diyerek meşveretten şaşmayan gazete, şimdi de Gazetecilik seminerleriyle kapılarını gençlere açıyor. Beşincisi gerçekleştirilen seminerde, Bediüzzaman ve Neşriyat, Yeni Asya yayın esasları,  Haber fotoğrafçılığı, Araştırma teknikleri, Radyo-Tv yayıncılığı ve Editörlük gibi dersler işlenecek. Bu gemiyi yakından görmek ve mürettebatıyla tanışmak isteyen hakikat erlerini bekliyoruz.