Risale-i Nur Eğitim Merkezi kapsamında düzenlenen “2018 Aylık Hızlandırılmış Eğitim Programı” geçtiğimiz Pazartesi günü başladı.
Yaz tatilinde yaklaşık bir ayını ilim için veren genç talebeler, yoğun ve güzel bir programla eğitimlerine devam ediyor. Erkeklerin Şirinevler, hanımların Ümraniye Dershanesi’nde katıldığı programda, Risale-i Nur’dan imanî, içtimaî ve siyasî mevzulardan dersler veriliyor. Risale-i Nur’da geçen kavramlar ve Esma-i Hüsna’dan seçilen isimler etüt saatlerinde araştırılarak anlatılıyor. Ve yine ihtiyaç duyulan belli mevzularda gençler, derin araştırmalar yaparak tezlerini sunuyorlar.
Hanımların 41 kişi olarak katıldığı programda, gösterilen gayret ve şevk maşaallah dedirtti. Programda, uhuvvet ve muhabbet dolu güzel zamanlar yaşandı. Çay, kahve, meyve saatlerinde, kaynaşmak için oynadığımız Tabu oyunu ile unutulmaz anlara şahit olduk. İstanbul’a uzaklardan gelmiş gençleri gezdirmeyi ihmal etmedik. Düzenlediğimiz ilk gezide İstanbul’daki maneviyatı yüksek yerleri ziyaret ettik. İlk olarak boğazın manevî bekçisi, denizcilerin piri Yahya Efendi’nin Türbesi’yle ziyarete başladık. Boğaza doğru derin tefekkürlere daldık. Sonra Bediüzzaman’ın Birinci Said döneminden İkinci Said dönemine geçişte acip halleri yaşadığı, 1918’den sonra kaldığı Sarıyer’deki Halvethane’sine gittik. Bediüzzaman, Nur menzilini şöyle ifade ediyor, “Ben de Boğaz tarafındaki Sarıyer’de, bir halvethâne kendime buldum. Gavs-ı Âzam (ra) Fütuhu’l-Gayb’ıyla bana bir üstad ve tabib ve mürşid olduğu gibi, İmam-ı Rabbânî de (ra) Mektubât’ıyla bir enîs, bir müşfik, bir hoca hükmüne geçti.”1 Büyük değişimlerin yaşandığı bu mübarek mekânda farklı haletlere büründük. Çay eşliğinde Mesnevî-i Nuriye’den yaptığımız ders ile hakikat denizlerine daldık. Sonrasında Ortaköy Camii’ne uğradık. Üsküdar sahil ve Çengelköy’e de gidildikten sonra nurlu dershanemize ulaştık.
Program bütün hızıyla devam ederken, bütün ilimleri havi, derin ve yüksek olan Risale-i Nur ilminin ne kadar önemli olduğunu Bediüzzaman’ın şu ifadelerinden anlıyoruz, “Kur’ân’dan gelen Risale-i Nur, yalnız aklî mesail-i ilmiye değil, belki kalbî, ruhî, halî mesail-i imaniyedir ve pek yüksek ve kıymettar maarif-i İlâhiye hükmündedir.” 2
İşte Risale-i Nur, Talebe-i ulum şerefini kazandırarak, ilim içinde hakikate yol açmıştır. “Öyle ise, bu hazine-i rahmeti ve menba-ı hakikati ders veren ve hakikî surette gençliğin ve avamın anlayabileceği bir şekilde bildiren Risale-i Nur’u, dikkat ve tefekkürle ve devamlı olarak müsaid vakitlerimizi boşa gidermeden okumak ve yazmak en büyük bir ibadet ve zevk kaynağıdır.”3 Allah, gençliğimizi bu yolda geçiren bahtiyarlardan eylesin. Amin..
Dipnotlar:
1) Barla Lâhikası, 2:1516.
2) Yirmi Altıncı Lem’a - Onuncu Rica.
3) Asa-yı Musa, s. 414.