"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mevlânâ ve gençlik

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
22 Aralık 2018, Cumartesi
Sevginin ve hoşgörünün sembolü olan Hz. Mevlânâ, islamiyetin bir güneşi olarak gönüllere taht kurmuştur.

Kur’ân-ı Kerîm ve hadis-i şeriflerin ışığında insanlığa verdiği nasihatler, günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle gençlere hoşgörüyle yaklaşarak, onları topluma kazanma yolunda bazı tavsiyelerde bulunmuştur. 

Gençliği atlas kumaşa benzeten Mevlânâ, ömrün önemli bir kısmını teşkil eden gençliğin; yamalı ve kalıbına uymayan şekilde dikilmemesi gerektiğini söyler. Çünkü gençlikte nasıl kaftan dikilirse, vücut ona göre şekil alacaktır. Gençliğini hırslarıyla, süfli arzularıyla boş yerlerde geçiren gençler, ileride basit kaftana razı olmak zorunda kalır. Daha fazla gelişemez. Ufkunu geniş tutan, insanlığa faydalı olmak için çalışan genç ise hayat boyu gelişir, sabit kalmaz. İşte basit bir kumaştan sağlam ve geniş elbiseler elde eden gençler; gelecekte rahat ederek huzura kavuşurlar.

Mesnevî’sinde gençlik için önemli tesbitler yapan Mevlânâ, gençlik çağını şöyle özetlemiştir: “Gençlik bir nimet. Hem de nimetlerin en güzeli, en şirini. Nimet ise bir şükür ister, bir teşekkür bekler. Çünkü nimet şükürle değer kazanır, kıymetlenir. Şükür görmeyen nimetler başa belâ olur, felâkete dönüşür.” “Ne mutlu o kişiye ki, gençlik çağını ganimet bilir de borcunu öder. Kudretli olduğu günlerde sıhhatli ve kuvvetli bulunduğu zamanlarda bu işi başarır. Çünkü gençlik çağı, yemyeşil, terütaze bir bahçe gibi esirgemeksizin meyveler verir.” 1 Nasıl ki, toprak çoraklaşınca güzel nimetler veremiyorsa; yaşlandıktan sonra da meyve vermek mümkün değildir.

Mevlânâ, kâinatın merkezine insanı, insanın merkezine ise sevgiyi koymuştur. Sevgiyi insanı hayata bağlayan ve yaratıcısına ulaştıran bir yol olarak görür. Mumun bile kendini feda edip çevresine ışık saçarak faydalı olduğu bir yerde, kâinatın emrinde olduğu insanın, topluma yararlı olmaması düşünülemez. Özellikle toplumun üçte birisini teşkil eden gençlerin, sevgiden yoksun bir şekilde eğitilmesi, tesir vermeyecektir. “Terbiye ve eğitim anlayışında gençlerin de içinde bulunduğu toplumun bütün fertlerinin karşılaştıkları bunalım ve çıkmazları aşmalarında en büyük görev eğitimciye düşmektedir. Onların psikolojik ve sosyal durumlarını araştırarak uygun metodu seçip uygulaması beklenen bu mürşidlerin, bilgi ve hikmet pınarlarından beslenmiş, irfan sahibi, gönül ehli insan-ı kâmil olması gerekir.” 2

İnsan-ı kâmil olma yolunda, özümüze doğru yaptığımız bu yolculukta sevgi önemli bir faktördür. Sevgi ve ilgi ile benliklerinin farkına varan gençler, dış dünyada aradıkları şeyin aslında kendi içlerinde gizlendiğini idrâk ederler. “Gel, gel, ne olursan ol yine gel” felsefesiyle insanlığa kucak açan Mevlânâ, her kapıyı açan muhabbet anahtarıyla, nice gönülleri fethetmiştir. Bediüzzaman Said Nursî de, “Kâinatın mayası muhabbettir”, “Kim olursa olsun madem imanı var, o noktada kardeşimizdir” 3 diyerek muhabbeti meşrep edinmiştir. Bu asrın Mesnevîsi hüviyetinde olan Risale-i Nur da; akıl, ruh ve kalbe hitap ederek hakikati gönüllere nakşetmektedir. Gençler de, bu kaynaklardan beslenerek gönül hazinelerini doldurduklarında, muhabbet anahtarıyla gizli kapıları açacak, toplumun gelişmesine katkı sağlayacaklardır.

Velhasıl, Hakk’ın vuslatına erenler, gençliğin kıymetini bilenlerdir. Gençliği istikamet dairesinde geçirdiğimizde, vuslata ulaşacağız inşallah.

Dipnotlar:

1) Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevî, VI, s. 1215. 2) Mustafa Usta, Divan-ı Kebir’de Mevlânâ’nın Eğitim Görüşü, İstanbul 1995, 53 vd. 3) Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, İstanbul, Yeni Asya, 2015, s. 191.

Okunma Sayısı: 4092
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı