"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sev ki, sevilesin

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
10 Kasım 2018, Cumartesi 01:17
Tarif edilemez bir koku.

Anlatılamaz bir huzur. Şimdiye kadar üzerinde durduğum en güzel yeşil. Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (asm) defnedildiği Cennetten bir bahçe. O’nunla birlikte Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Ömer’in kabirlerinin de bulunduğu Kabr-i Saadet. Saatler süren bekleyişin ardından “Evimle minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir” diyen en Sevgilinin yanında, Allah’ın huzurunda yeşil halıda namaz kılmak..  

Geçen yıl nasip olan Medine yolculuğumda ziyaret etmiştim Allah’ın  en sevgili kulunu. Ve o zaman pekişmişti içimdeki Peygamber (asm) aşkı. Allah’ın sevgisine mazhar olmuş, bizlere yaşantısıyla rehber olan muhabbete lâyık bir Zat (asm) var. Öyle bir muhabbet ki, O’nun (asm) nurundan kâinat yaratılıyor. Asırlar öncesi yaşadığı bu Nurlu yerler bile, hâlâ O’nun (asm) izlerini taşıyor. Yer gök O’nun (asm) sevgisiyle dile geliyor. Çünkü O (asm), Mahbub-u kulûb.  Allah’ın sevgisi, O’nun (asm) muhabbetinde gizli. “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi olun ki, Allah (da) sizi sevsin” 1 âyeti de kat’i bir şekilde bunu söylüyor.  

Bediüzzaman Hz. bu âyeti şöyle tefsir ediyor: “Eğer Allah’a muhabbetiniz varsa, Habîbullâh’a ittibâ edilecek. Eğer ittibâ edilmezse netîce veriyor ki, Allah’a muhabbetiniz yoktur. Eğer muhabbetullah varsa, netîce verir ki, Habîbullâh’ın Sünnet-i Seniyyesine ittibâı intâc eder.” 2 Demek sevgi, itaatsiz olmaz. Nasıl ki, bir öğretmen sınıftaki en çalışkan talebeyi göstererek öyle olunması gerektiğini söylüyorsa, Allah da en vahşi kavimlere bile muallim olan Resulünü (asm) örnek göstererek O’na (asm) uymamızı istiyor. Sevdiğimiz ve rehber olarak seçtiğimiz şahsiyetler bu noktada çok önemli. İslâma zararlı olanların gençlere özendirilmesiyle sadece dünyamız etkilenmiyor. “Kişi sevdiği ile beraberdir” 3 hadisi sırrınca, sonsuz âlemlerde sevilmeye lâyık olmayan kimselerle beraber olmak istemeyiz. Bu yüzden bu duygumuzu da zayi etmeden hakikî sevgiyi de hak edenlere vermeliyiz. Sevginin doruk noktalara ulaştığı sırada yeşil halıdaki o derin koku işledi içimize tekrar. Bambaşka alemlerdeydik..

Evet Allah, insana sonsuz sevme kabiliyeti vermiş. Esma ve sıfatlarıyla kuşattığı her şeyi O’nun hesabına sevmemizi istemiş. İhtiyarımız ile sevemesek de, muhabbetin yüzünü O’na çevirebiliriz. Fena ve fani olanları sevemeyen kalbimiz, ayine-i Samed olduğu için bu dünyaya razı olmuyor. Dünyayı,  Allah’a muhabbette perde ve ayna olarak gördüğümüzde hakikî mahbuba ulaşacağız. Bu ise önce tanımak, sonra sevmek ve  O’na (asm) uymaktan geçiyor. Allah’ın sevgisine vasıl olmuş bir Zatı (asm) sevmek bizi O’na ulaştıran bir yoldur. Bu yolda giderek sonsuz muhabbetlere ulaşabiliriz. 

Namaz kılmaya doyamadığımız Ravzadan ayrılma vakti gelmişti. Kalbimize işlenen o    kokuyu son kez içimize çektik. Allah’ın sevdiği kulu bir kez daha sevdik…

Dipnotlar:

1) Âl-i İmrân Sûresi 31. Âyet.

2) Lem‘alar, 11. Lem‘a, 53-54.

3) Buhârî, Edeb, 96; Müslîm, Birr, 165.

Okunma Sayısı: 1823
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı