"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya TÜYAP’ta parlayan bir yıldız gibiydi

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
12 Kasım 2017, Pazar

36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bugün sona eriyor. Yeni Asya olarak yerimizi aldığımız fuar, bizlere neşir vazifesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Nice insanlar gördük, okumak güzelliğini yanlış mecralarda kullanan. Gereksiz, hiçbir fayda vermeyen, tamamen vakit çalan kitaplar da var. Bunları ayırmak bizlere düşüyor. TÜYAP da bizim için bir imkândı. Bu sayede Kur’ân hakikatleri, ahiret azıkları olan kitaplar tanıtıldı. “Dünya bu eserleri okuyor. Ya siz?” diyerek, Bediüzzaman’ın resmiyle karşıladık gelenleri. Bir çok insanla tanıştık, güzel muhabbetler kurduk. Yeni Asya’nın son olaylara karşı dimdik duruşunu takdir edenler, yardım etmek isteyenler, salon salon bizi arayanlar, derslerimize gelmek isteyenler, ağzımızdan çıkacak birkaç teselliye talip olanlar daha neler neler... Evet Yeni Asya onca stant arasında parlayan bir yıldız gibiydi. Arayan buluyor, nasibi olan geliyor. Siz bizim sesimizsiniz diyorlar. Hele bir amcanın sözünü hiç unutmuyorum. “Yeni Asya bize oksijen oluyor” Haksızlıklara karşı duruşumuz kimine ses, kimine nefes olmuş. Bu da bize şevk verdi. Biz de, bütün tehlikenin okuyamamaktan geldiğini söyleyerek, onlara kitaplar önerdik. Okuyan insan düşünen, tahkik eden insandır. Kolay aldanmaz. Ne okuduğu da bu noktada önemlidir. 

KÜÇÜK HANIMLAR VE KÜÇÜK BEYLER FUARA RENK KATTILAR

Standımıza büyüklerin olduğu gibi, küçüklerin de ilgisi büyüktü. Sabah erken saatlerde servislerin bırakmasıyla kitaplara koşuşturan küçük hanımlar ve beyler fuara renk kattılar. Rengârenk cevşenler, küçük kitaplar ilgilerini çekmiş olacak ki, Yeni Asya standına da uğradılar. “Cevşen bizi korur mu gerçekten? Abdestsiz ellemek çok günah değil mi?” gibi sözlerle bizleri gülümsettiler. Tabi biz ciddiye alıp tek tek cevapladık. Hepsini cevşenlerle gönderdik şükür. Babaannesine duâ kitabı alandan tutun, babasına hocasına Risale alan ufacık çocuklar fuarın gözbebekleri oldular. 10 yaşlarında bir çocuk ayrı şaşırttı bizi: “Ben Bediüzzaman’ın hayatını istiyorum, Külliyatı okumaya başladım merak ediyorum O’nu” demez mi? Maşallah dedik gelecek güzel olacak inşallah.

RİSALE-İ NUR’UN BİR KERAMETİNE DAHA ŞAHİT OLDUK

Şükrü Bulut Abinin imza programında ise Risale-i Nurlar’ın kerametine bir kere daha şahit olduk. Şevk olsun diye söylemek istiyorum. Gözde isminde bir kardeşimiz uğradı standa, kitap üzerine sorular sordu. 1 yıllık evliyken eşi vefat etmiş teselli arıyor. Ancak bunu bize söylemeden Şükrü Abi’nin Risale-i Nur’dan tefeül çekmesi ve ölüm hakikatini anlatan bahisler çıkması tevafuk etti. Kardeşin o durumu bizi üzdü, ama hikmetini düşündük mahiyetini anlattık, o da içten gülümseyerek bizi dinledi. Örtünmek istediğini söyledi, iş ortamı buna müsaade vermediği için bekliyormuş. Bu sebeple işten ayrılmayı bile düşünmüş. Rızkı veren Allah diyor. İçinde iman tohumları serpilmiş olacak ki, isyan yerine Allah’a daha da yaklaşmış. Yüzüğünü dahi çıkarmamış “Eşim gitmeden bana ders verdi, ölümün güzelliğini öğretti bana” diyor. Sonra kendisine Taziye Risalesi ve “Örtünmek Hürriyettir” kitaplarını verdik, derslerimize dâvet ettik görüşmek üzere ayrıldı. 

Velhasıl böyle güzel ve istifadeli fuarlara her zaman ihtiyaç var. Sayılarını arttırıp, daha çok destek verilmesi gerekir.

Okunma Sayısı: 1659
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı