Genç Yorum yazarı Hasan Yüksel, Las Vegas’ta bulunduğu sırada kilisenin ilanlara yazdığı ibretlik cümleleri okuyucularına aktarıyor.
Genç Yorum dergisi yazarı Hasan Yüksel, Las Vegas yolculuğunun ibret dolu kısa bir hikayesini derginin Temmuz 2016 sayısında yazdı. Yüksel, yazısını, bir günah şehri olan Vegas’ta kilisenin büyük bir tabelaya yazdığı bir yazı ile bitiriyor: “‘What happens in Vegas, God knows’ “Vegas her ne oluyorsa, Allah bilir” diye çevrilecek not, bizim her an Allah’ın huzurunda olduğumuzu bütün sesiyle ilân ediyor.
Hedef, yine gençlik
Şehirn, “Özellikle gençliği ve sağlığı kutsayan zevk kültürü, günümüzde günahlarını gençlik üzerinden yaymaya çalışıyor” diyen Yüksel şöyle dvam ediyor: “Ânı yaşamak, geleceği düşünmemek üzerine kurulu bu anlayış, literatürde Kaliforniya sendromu (Californication) olarak da adlandırılıyor. Bir nevi susuzluğu deniz suyu içerek dindirmeye çalışma çabası olarak tanımlayabileceğimiz bu anlayış, sınırsız tüketim, eğlence ve zevk düşkünlüğü, benmerkezcilik gibi zehirli bir bal karşılığında, yalnızlık ve mutsuzluk üreten hayatlar sunuyor. Oysa bâkîye müteveccih olan ruh, fânî zevklerle bir yere kadar tatmin olabiliyor. Gücün, gençliğin, güzelliğin bittiği anda, insan ‘fânîliğin acı tortusu’nu hissettiğinde, medeniyet yorgunu olarak bitap düştüğünde, aradığı şeyin bu olmadığını anlıyor. “Hayatta tatmadık zevk bırakmadım. Artık yaşamanın bir anlamı kalmadığını düşünüyorum.” diyerek intihar eden, Henry Ford’un oğlu Edsel Bryant da bu durumu çok acı bir biçimde teyit ediyor.”
Çölün ortasında, penceresiz şehir
Yüksel, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin “Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyevîyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.” manidar sözyüle başladığı yazısında. ilk olarak Vegas şehrinin özelliğinden şöyle bahsediyor: “Çölün ortasında kurulmuş yapay bir şehir… Kendilerine ‘sin city’ ünvanını lâyık görmüşler. Yani günah şehri. Gerçekten de sefahat daha havaalanında karşılıyor sizi. Bir de sloganları var. ‘What happens in Vegas stays in Vegas’ şeklinde. Bütün otellerin giriş katları kumarhane ve odaya gitmek için buradan geçmek zorundasınız. Zaman kavramını unutturmak adına kumarhanelerinde saat ve pencere yok. Sloganlarına uygun olarak ortak alanlarda resim çekinmek dahi yasak.”
God Knows
Yüksel, yazısını çok dikkat çekici, ibretlik bir anekdotla sona erdiriyor ve diyor: “Her yolculuk gibi Las Vegas yolculuğum da sona eriyor. Şehirden ayrılırken yolda kilisenin astığı büyük bir tabelâyla karşılaşıyorum. Üzerinde ‘What happens in Vegas, God knows’ yazıyor. İnsanlar gizlese de, kimse görmese de, bizim her daim Allah’ın huzurunda olduğumuzu hatırlatıyor. Ne mutlu hayatını her an huzurda olduğu bilinciyle yaşayabilen ve bu dünyadan aziz olarak çıkabilenlere…