Cami imamı Kemal Taşkın, camide ve mihrabında bulunan ‘bal petekleri’nden geçmişte, yılda 300 kilo bal alındığını duyduklarını anlatırken, “Dönemin imamı, mihrabın üstünden çıkan balları satarak, maaşı ve caminin giderlerini karşılıyormuş. Artan parayla da ihtiyacı olana yemek verip, yardımda bulunuyorlarmış. Camimizi dünyanın dört yanından görmek için gelenler var. Türkiye’de, mihrabında ‘bal petekleri’ yeri bulunan bir cami yok” dedi. 

ÇİVİSİZ CAMİLERDEN BİRİ

Kavak ilçesinde, 1596 yılında, Ladikli Hacı Abdurrahman tarafından yaptırıldığı belirtilen tarihî cami, yapımında çivi kullanılmaması ve içinin kök boyalarla özel motifler yapılarak, süslenmiş olmasıyla ön plana çıkıyor.

İçinin serin ve mihrabının üstünde bal peteklerinin olmasının, Bekdemir Camii’ni Türkiye’deki ahşap camilerden ayıran özellikler olduğu belirtiliyor. Meşe ağacından baltayla yontularak, yapılan cami hakkında bilgi veren imam Taşkın, “4 asrı aşkın süre önce yapılan Bekdemir Camii’nin içinde bitki ve çiçek motifleri, geometrik desenler bulunuyor. Çatısı dört kırma olup, pencereleri giydirmeli ve çivisiz olarak yapılmış. Yerden yaklaşık 1 metre yükseklikte, 4 taşın üzerinde bulunan caminin etrafını ‘zarar görmesin’ diye de biz, kapattık. Zamanında arılar, caminin dış bölümünden içeri girerek, bal yapıyorlarmış. Bu petekten her yıl yaklaşık 300 kilo bal alınıyormuş. İmam, mihrabın üstünden çıkan balları satarak, maaşını ve caminin giderlerini karşılıyormuş. Üstten artan parayla da yemek veriyorlarmış ya da ihtiyacı olana yardımda bulunuyorlarmış. Camimizi dünyanın dört bir yanından durup, görmek için gelenler var; çünkü Türkiye’de mihrabında ‘bal petekleri’ yeri bulunan bir cami yok” diye konuştu.

DHA