Resim, şiir ve el yazısındaki yeteneği ile dikkat çeken Polis Başmüfettişi Ahmet Sula, “Eserlerim benim ibadetimdir, atölyem ve sergi salonları da mabedimdir. Ben öyle bakıyorum” dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yıllardır görev yapan polis başmüfettişi Ahmet Sula, sanattaki yeteneğiyle farklı bir polis profili çiziyor. Resim, şiir ve el yazısındaki yeteneğini çocuk yaşta keşfeden Sula, gençlik yıllarında ve meslek hayatına başladıktan sonra da gönül verdiği sanattan vazgeçmedi.

28 sergi açtı

Yurt içinde ve yurt dışında 28 sergi açan, Gaziantep, Şırnak, Diyarbakır, Siirt, Batman, Mardin ve Adıyaman’da düzenlediği faaliyetlerle binlerce kişiyle bir araya gelen Sula, mesleğini öğrenen herkesin ilgisini çekiyor. Faaliyetlerinde meslekî tecrübelerini aktaran ve özellikle gençlere yeteneklerini keşfetmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan 48 yaşındaki Sula, Ankara’da güzel yazıyla ilgili eğitimler de veriyor. Polis başmüffetişi Ahmet Sula, sanata ilgisinin ilkokulda başladığını, gayesinin, “güçlü bir medeniyetin sanat gücünü anlatabilmek” olduğunu dile getirdi. Sula, sanatın kendisi için bir amaç değil, araç olduğunu kaydetti.

“Gençlere ilham oluyoruz”

“Felsefî resimler çizdiğini” ve sergilerde eserlerine gösterilen ilgiden mutluluk duyduğunu ifade eden Sula, şöyle konuştu: “Yaptığım sanat, hayatın soğuk yüzüyle sürekli karşı karşıya olan polislikle pek bağdaşmıyor gibi görünüyor, fakat insanoğlu için hayat okumaktan ibarettir. O yüzden ben çok şanslı olduğumu düşünüyorum, çünkü hayatın acı, kötü yüzüyle karşı karşıya kalıp oradan okumalar yapmak, benim çok farklı bir hazine sahibi olmama zemin hazırlamış. Bugün bunu çok daha iyi anlıyorum, çünkü bir bakış farklılığı var. Derin okumalar yapma gibi bir derdim var. Eserlerim benim ibadetimdir, atölyem ve sergi salonları da mabedimdir. Ben öyle bakıyorum. Gençlere ilham veriyoruz, özgüvenin artmasına ve cesaretin olmasına vesile oluyoruz.” 

“Sanat Allah’ı ararken bulduklarımızdır”

İnsanları düşünmeye ve bir iç yolculuğa çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Sula, şunları kaydetti: “Polis titri olan bir kişinin sergi açması, resim, şiir ve güzel yazıyla ilgilenmesi insanlarda hayret verici bir reflekse vesile oluyor. Bu elbiseler bizim sırtımıza giydiğimiz kıyafetlerdir. Mimar, vali, kaymakam, polis kim olursa olsun içerisinde bir insan var. İbni Sina’nın dediği gibi ‘Cevizi kırıp içini görmeyen, her tarafını kabuk zanneder.’ O yüzden teşkilât ile ilgili bir olumsuz yargı var, ama bunları görünce ‘bir dakika’ diyorlar. Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Her şey gördüğümüzden ibaret değil. Zaten sanat da güzeli, Allah’ı ararken bulduklarımızdır.” 

AA