"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlahi bir kaynak: Ezan

21 Şubat 2017, Salı
İsrail’in, Filistin’de ezanı yasaklama çalışmaları, ezanın önemine dair yazar ve şairlerimizden ezan dizeleri tedai ettirdi.

Ezan, İslâmiyet’in ibadete çağrısıdır. Her dinin ibadet vakitlerinde belirli bir çağrısı vardır ve bunu duyan inananlar mabedlerine gider. Müslümanların çağrısı ise ezandır ve ezan Müslümanların olduğu her yerde günde 5 vakit çağrı yapar. İsrail’de yayımlanan Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, İsrail meclisinin yasama komisyonu, camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören ve “ezan yasağı” olarak bilinen yasa tasarısına ilişkin yeni düzenlemeleri onayladı.

Ezansız zaman yoktur

Mehmed Âkif de, birçok yerde ezandan bahseder ve der: “İhtilâf-ı metali’ sebebiyle küre / Üzerinde ezansız zaman yoktur / Zaman geçmez ki yüz binlerce kalbin vecd-i sekranı, / Zeminden yükselip, göklerde vahdetzâr-ı Yezdan’ı / Ararken, dehşet-akin etmesin bir sayha vicdanı. / Ne lâhuti sadâ “Allahu ekber!” sarsıyor canı / Bu bir gülbank-i Hak’tır, çok mudur inletse ekvanı?”

Edebî eserlerimizde ezan

Ezan, bir Müslüman için çok önemlidir. Ezan ile ilgili çok fazla edebî eser vardır. Ezan, ilâhî bir kaynaktır. Bu Müslümanlığın ilk zamanlarından beri en önemli dayanak sebebi olarak görülür. Yahya Kemal Beyatlı, Ezân-ı Muhammedî olarak başlık verir ve der; “Emr-i bülendsin ey Ezan-ı Muhammedî. / Kâfi değil sadâna Cihan-ı Muhammedî. / Sultan Selim-i Evvel’i râm etmeyip ecel, / Fethetmeliydi âlemi Şan-ı Muhammedî. / Gök nura gark olur nice yüz bin minareden / Şehbal açınca Ruh-u Revan-ı Muhammedî. / Ervah cümleten görür Allah-ü Ekber’i / Akseyleyince arşa Lisan-ı Muhammedî”

“Müslüman Saati”

Ahmet Haşim de, “Müslüman Saati” olarak belirtir ezanı; “Bu Müslüman’ın eski mesut günü değil, sarhoşları, evsizleri, hırsızları ve katilleri çok ve yeraltında mümkün olduğu kadar fazla çalıştırılacak köleleri sayısız olan büyük medeniyetlerin acı ve nihayetsiz günüdür. Unutulan eski saatler içinde eksikliği en ziyade hasretle tahattur edilen saat akşamın on ikisidir. Artık “on iki” solgun yeşil sema altında, ilk yıldıza karşı müezzinin Müslümanlara hitap ettiği, sokakların lâcivert bir sisle kaplandığı, ışıkların yandığı, sinilerin kurulduğu ve yarasaların mahzenlerden çıkıp uçuştuğu o müessir ve titrek saat değildir. Akşam telâkkisinden koparak, gâh öğlenin hararetinde ve gâh gece yarılarının karanlığında mevhûm bir zamanı bildiren bu saat, şimdi hayatımızda renksiz ve şaşkın bir noktadır.” Değiştikçe ezanın da kıymetini kaybettiğimizi anlatır.

...Ve Arif Nihat Asya

Arif Nihat Asya; ezanı şiirine öyle bir yerleştirir ki yazıldığından beri ezbere gelen bir akışı vardır ki, o da şöyle der: “Biz, kısık sesleriz... Minareleri, / Sen, ezansız bırakma, Allah’ım! / Ya çağır şurda bal yapanlarını, / Ya kovansız bırakma, Allah’ım! / Mahyasızdır minareler... Göğü de / Kehkeşansız bırakma Allah’ım! / Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, / Müslümansız bırakma, Allah’ım!

HABER: MERVE İRİYARI

Okunma Sayısı: 1787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • vefa umurca

    21.2.2017 13:09:29

    Ya Rabbi sen eksikliğini yaşatma. ehil olmayan ellere düşürüp, İslam memleketlerinde kardaş kanı döktürme. olursa da o kanı bizlere bulaştırtma . Amin, Amin, Amin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı