"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Maddi refahı yakalamış Müslüman bir ülke

07 Mart 2017, Salı
Katar Notları - 2

MADDİYATIN FENASINA ALDANMAMAK VE İNSANI GURURA SÜRÜKLEMESİNE FIRSAT VERMEMEK GEREKİYOR, MADDî REFAHA ERİŞEN ARAP KARDEŞLERİMİZ İÇİN BU İMTİHANIN DAHA ŞEDİT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BU VARTADAN KURTULMANIN ÇARESİ; DOĞRU İSLAMİYETİ GÖSTERMEK VE İSLAMİYETE YARAŞIR DOĞRULUK VE GÜZEL AHLÂK İLE YAŞAMAKTA...

Risale-i Nurlar’dan ve Üstadımız’dan bahsettim ve Üstadımız’ın fotoğrafını gösterdim Hintli kardeşlere. Ahir zamanın dehşetli şahsından da bahsettim kısaca. Urduca Risale olsaydı yanımda vermek isterdim...

İngilizce

Katar’da kendi halkından çok nüfus olması burada İngilizceyi en çok konuşulan dil haline getirmiş. İngilizce, ama nasıl İngilizce! Her milletin kendine göre İngilizce telâffuzu var. İlk geldiğim zaman Hindistan ve Filipinlilerin İngilizceleri beynimi epey zorladı! Mısırlıların telâffuzlarını güzel buldum. Bazı kelimeleri telâffuz ederken garip tavırlara girseler de genel itibariyle anlaşılır konuşuyorlar. (Another kelimesini enazıırrr şeklinde telâffuz etmeleri gibi.) Zaman geçtikçe insan alışıyor. Ama sürekli İngilizce konuşmanın zihni epey yorduğunu fark ettim. İngilizceyi geliştirmek için bu yüzden Katar, güzel bir ortam ve imkân sunuyor. Hatta bazı Türklerle direkt İngilizce konuşmaya başladığımı ve bir süre sonra niye Türkçe konuşmadığımı sorguladığımı fark ettim ve kendime güldüm.

Yurt dışına çıkınca anadilinde duygularını ifade etmenin yerini hiçbir şey tutamadığını da öğrenmiş oldum. Sadece iletişim kuruyorsun, ama duygularını rahatça ifade edemiyorsun. Anadilimiz, yüreğimizin sesi oluyor, ama bunu fark edemiyoruz kendi ülkemizde. Çalışan birisine “Kolay gelsin” diyememenin eksikliğini aradım hep. Veya ekmeğim kalmadığı için Mısırlı Muhammed Kardeşimin ekmeğinden bir tane aldığımda “Hakkını helâl et kardeş” cümlesini telâffuz edememek insanda bir şeylerin eksik oluğu duygusunu uyandırıyor. Böylelikle gurbeti yaşıyorsun ve anadilini konuşanlarla sohbet etmeyi özlüyorsun.

Ekonomi ve marketler

Katar topraklarının sadece % 7’si ekip biçmeye müsait. Ülkenin çoğunluğu çöllerden oluşuyor. Üretim olmadığı için tüketim maddelerinin tamamına yakını ithal ediliyor. Taze sebze, meyve ve ürün anlayışı yok denecek kadar az. Her şey soğuk depolama zinciri ile tüketiliyor. Bu yüzden mikrodalga fırınlar çok yaygın. Tavuklar “frozen chicken” ismiyle donmuş olarak satılıyor. Donmayan ürünler de var, ama bunların epey nadir olduğunu belirtmek gerekir.

Para birimi Katar Riyali (QR) ve kuruş yerine de dirhem var. (1 riyal 100 dirhem) 1 riyal sadece kâğıt olarak mevcut ve sıkça kullanılıyor. Kâğıt olarak 1, 5, 10, 50, 100, 200 ve 500 Katar riyali var. 20 Riyal yok. Biz de 20 TL olduğu için, 20 Riyal olmaması biraz garip geldi.

Ülkede dolar için sabit kur politikası izleniyor. 1 $, 3.64 Katar riyaline eşit. Bu yüzden geldiğimizde 1 TL ile 0.92 Katar Riyali idi, ama bizde doların ateşi yükselince denge aleyhimize bozuldu ve 1 Katar Riyali almak için 1 TL’den fazla ödeme yapmak gerekti.

Katar’da kaldığım süre zarfında şahit olduğum bir husus da şudur, kesirle küsuratla uğraşmayı hiç sevmiyor bu vatandaşlar! 25 dirhem verildiğine sadece 2-3 defa şahit oldum. 50 dirhem verilmeyebiliyor bazen. 10 dirhem hiç görmedim, var mı bilmiyorum. Alış veriş fişlerinde de tutarın hep aşağıya veya yukarıya yuvarlandığına şahit oldum. İşin daha da ilginç yanı bu durum sadece para için geçerli değil. Ürün miktarları için de geçerli. Meselâ, tavukların tartımında 845, 950, 1080,1230 gram gibi rakamlar yok. 800, 900, 1000, 1100 vb. gramlık tavuklar olarak satılıyor. Satış etiketleri de öyle. Genelde 50 dirhem ve katları şeklinde devam ediyor.

Katar’da sebze, yiyecek fiyatları ülkemize göre pahalı. Ülkede teknolojik ürünler ve arabalar gayet makul fiyatlarda. Arabaların fiyatları hayli şaşırttı bizi. Kocaman kocaman arabalar burada normal addediliyor.

Katar’da üretimin çok az olduğunu ifade etmiştik. Bu yüzden meşhur bir ekmek markasının “Her gün Katar’da pişiriliyor” şeklinde bir sloganı var. Mobilya tamiratı için gelen Eşref Abinin “Biz de böyle bir reklâm olsa, ‘Yok Yunanistan’da mı üretilecekti?” şeklindeki yorumuna epeyce güldüm.

Her şey pahalı iken geleneksel ekmeğin fiyatı gayet ucuz. 10’lu geleneksel Arap ekmeği (Hubz) sadece 1 riyal. Her biri 70 gram ağırlığında ve toplamda 700 gram yapar ki Türkiye’ye göre epey ucuz sayılır. Bu durum sadece hubz için geçerli. Diğer ekmekler Türkiye’den pahalı. Hintlilerin “Çapati” ismini verdikleri ekmeği de çok beğendim. Şeker ve boya ihtiva etmeyen bu ekmek bana çok lezzetli geldi.

Marketlerde dolar ile alış veriş yapabiliyorsunuz ve tutarın kalanını riyal olarak veriyorlar. Bu durum da dolar bozdurmak için gayet pratik geldi bize! Marketlerde farklı milletlere ait çok farklı sayıda ürün bulmak mümkün.

Lokantalar

Katar’daki farklı kültürlerin olması lokantalara da yansımış. Her kültüre ait lokanta var desek yeridir. İlk geldiğim zamanlar Hint restoranlarını deneyeyim dedim, ama aşırı baharatlı yapıyorlar, 2-3 gün denedim, ama sonra midem kaldırmadı… Hindistan’lıların kullanmış oldukları sebzeler bile hikmet-i İlâhî baharatlı kokuyor…

Turkish Restaurant olarak ifade edilen epeyce mekân var. Çalışanlardan herhangi biri Türk olmamasına rağmen “İstanbul Pastanesi” gibi isimleri de görebiliyorsunuz. Türk restoranlarının popüler olduğunu söyleyebiliriz. Türk damak tadı beğeniliyor. Ayrıca turistik yerlerde simit, dondurma gibi yiyeceklerimiz Türkler tarafından satılıyor.

Gezilecek yerler

Katar’ın Başşehri Doha’da yer alan ve ‘El Korniş’ olarak adlandırılan sahil kesimi gezilecek yerlerin başında geliyor. Gece şehir ışıklarıyla farklı bir hava sunuyor sahil kesimi. Sahil kesiminde deniz turu yapan tekneler de güzel bir dinlenme ve tefekkür imkânı sağlıyor. Korniş’te yer alan Katar’ın geleneksel hayatı ve mirası hakkındaki müze de (Msheireb Enrichment Center) gezilebilecek mekânlardan birisi.

İslâmî Sanat Eserleri Müzesi, Katar’ın simgelerinden birisi haline gelmiş ve 9-19. Yy. arasındaki İslâmî coğrafyada yer alan el yazma eserler, dokumalar, metal, seramik ve cam ürünler yer alıyor. Bu müzedeki eserleri görünce, mazideki san’atlı eserlere hayran kaldık. İnsandaki estetik duygusunu uyandıran çok lâtif eserler var. Türkiye’den de farklı eserler var. Müze sun’î bir adada yer alıyor. Yakınlarında yer alan Halid bin Ziyad İslâmî Kültür Merkezi de mimarisiyle dikkati çeken görülmesi gereken yerlerden birisi.

Doha’nın ziyaret edilecek yerler listesinin başlarında yer alan Eski Pazar manasındaki ‘Souq Waqif’ı da zikretmeden geçmeyelim. Katar’ın en turistik ve kalabalık mekânlarının başında yer alan bu tarihî pazarda geleneksel giysiler, baharatlar, hediyelik eşyalar satılıyor ve farklı milletlere ait restoranlar ve kafeler yer alıyor.

Deve yarışları ve çöl hayatını tanımaya yönelik faaliyetler de Katar’da yapılabilecek sosyal faaliyetler arasında yer alıyor. Katar ve gezilecek yerler hakkında güzel bilgilere yer veren www.visitqatar.qa sitesini tavsiye edebilirim. Katar büyük bir ülke olmadığı için en fazla 2-3 saatte bütün gezilecek yerleri görme imkânınız var.

Sonuç olarak…

Farklı kültürleri görmek, farklı hayat şartlarını gözlemlemek insanda çok farklı ufuklar açıyor. İnsan ‘belli davranış kalıplarının’ esaretinden ve ön yargılardan kurtularak ‘şahane hürriyeti’ tadıyor. İnsan fıtratındaki istidatlar, böyle hür zeminlerde inkişaf ediyor.

Farklı milletlerden Müslüman kardeşlerle tanışmak da çok güzel bir duygu. Farklı yemekler yiyip, farklı dilleri konuşsanız da aynı safta namaza durup ‘Hâlıkınız bir, Mâlikiniz bir…” hakikatini yaşıyorsunuz. ‘İslâmiyet milliyeti’ ile farklı milletlerden insanlarla bir anda kaynaşıp aynı duyguları paylaşabiliyorsunuz. Mısırlı Muhammed Hanifl ile, Hindistanlı Uvais ve Selman ile bizi kardeşler hükmüne getiren İslâmiyet…

Katar, Rabbimizin verdiği yeraltı zenginlikleriyle maddî refahı yakalamış Müslüman bir ülke. Bu yüzden maddiyatın fenasına aldanmamak ve insanı gurura sürüklemesine fırsat vermemek gerekiyor. Maddî refaha erişen Arap kardeşlerimiz için bu imtihanın daha şedit olduğunu düşünüyorum. Bu vartadan kurtulmanın çaresi; doğru İslâmiyet’i göstermek ve İslâmiyet’e yaraşır doğruluk ve güzel ahlâk ile yaşamak… Katar’a, farklı milletlerden ve dinlerden birçok insan çalışmak için geliyor. İslâmiyet’in güzelliklerini göstererek, gurbete gelen bu insanlara sahip çıkmak ve hemdert olmak gerekir. Yoksa hem tebliğ vazifesi ifa edilmemiş olur, hem de doğru İslâmiyet’i gösterememek ruz-i mahşerde bizi zor durumda bırakabilir.

Muhterem Halil Uslu Ağabeyimiz’n Üstadımız’dan naklettiği bir söz vardı ve bunu sıkça kullanırdı: ‘Çarşı-yı âlem’. Âlem çarşısında neler olup bittiğini anlamak için de Katar seyahatimiz güzel bir pencere açtı. Üzülerek gördük ki ülkemizdeki kısır döngülerin, bitmek bilmeyen siyasî tartışmaların rağmına Katar ve Katar gibi ülkeler maddî ve manevî terakki hamlelerine hızla devam ediyor. Cihana derman olabilecek nitelikteki mümbit Anadolu bostanını günübirlik siyasî emellerine alet edenlerin kulakları çınlasın!

Katar notlarımızı san’atçı Sheikha Al Mayassa’nın manidar sözleriyle bitirelim: “Biz, hepimizin aynı olmasını istemiyoruz; fakat istediğimiz hepimizin birbirimizi anlaması…”

ZÜBEYİR ERGENEKON

Etiketler: katar
Okunma Sayısı: 3761
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bahtiyar ISPARTALI

    7.3.2017 10:09:53

    Uzun zamandır bu yazıyı bekliyorduk. Güzel yeni yerler görmen ve latif uslubunla aktarman dileklerimle Allaha emanet ol.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı