Meşhur olmak, tanınmak gibi modern zamanların yükselen trendleriyle hiç işi olmamış Celal Güzelses’in.
Diyarbakır Ulu Cami’de müezzinliği İstanbul’da çok para kazanıp zengin olmaya tercih etmiş bir engin gönüllünün hayatını Dünya Bizim’de kaleme alan Muaz Ergü ‘köprü’ görevi gören bu ilim insanını bilinmeyenleriyle anlatıyor.
Şark bülbülü
Güzelses’in sesini içli olarak nitelendiren yazar şu satırları kaleme alıyor: “Mehmet Celaleddin, Celal Güzelses ya da ‘Şark Bülbülü’… Bu toprakların kültür hazinelerinden... Bu topraklarda doğan, bu topraklar için söyleyen, bu toprağa gömülen… İçli, insanın içine işleyen, insanı başka âlemlere götüren, içimizin derinliklerinde kıvrandıran, bazen bir hançer gibi usulca böğrümüze saplanan, bazen kanayan gönlümüze fitil olan bir ses.”
Güzelses’in Diyarbakır doğumlu olduğunu hatırlatan yazar şöyle diyor: “1899 ya da 1900 yılında Diyarbakır’da doğuyor Güzelses. Bugün türlü olumsuzluklarla akla gelen, terör belasıyla hatırlanan ve bir etnik kimliğin başkenti olarak lanse edilen Diyarbakır, geçmişte mimariden musikiye, edebiyattan şiire sanatın ve kültürün her alanında velud bir belde. Konumu itibarıyla düşüncenin, edebiyatın toplandığı yer olmuş. Burada birçok beylik, devlet hüküm sürmüş. Türkmenler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Keldaniler, Rumlar yörenin renklerinden bazıları…”
İstanbul - Yeni Asya