Osmanlı Devleti’nde günlük hayatın en önemli belirleyicisi İslamın şartlarından biri olan namaz ibadetiydi. Cuma günleri Müslümanların bayramı olduğu için o gün haftalık tatil günü idi.
Osmanlı’da günlük hayatın en önemli belirleyicisi namaz vakitleriydi. Bildiğimiz üzere kozmopolit bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti farklı etnik köken ve dine mensup gruplardan oluşurdu. Ülkedeki her grup, kendi gelenek, görenek, din ve kültürleri doğrultusunda hayatlarını devam ettirirdi. Osmanlı’nın günlük hayatı, mesai saatleri akşam ve sabah namazı vakitlerine göre şekillenirdi. Özellikle Cuma namazına çok dikkat edilirdi.
Şehirlerin en canlı yerleri camilerdi
Osmanlı şehirleri genellikle camiler etrafında inşa edilen medrese, imaret, darü’ş-şifa, han, hamam, tekke, zaviye, mektep gibi kültürel ve sosyal amaçlı yapılardan oluşurdu. Şehir halkı bu yapılar topluluğunun etrafında kurulan mahallelerde otururdu. Müslüman ve gayrimüslim halkın bir arada yaşadığı şehirlerde her dinî grubun ayrı mahallesi vardı. Evlerde aile üyeleri erkenden kalkar, erkekler işyerlerine giderken kadınlar ev işleri ve çocukların bakımıyla ilgilenirlerdi. Şehirlerin en canlı yerleri camiler, külliyeler ve bedesten adı verilen çarşılardı. Derlediğimiz bilgilere göre, bedestenin etrafında olan sokaklarda çeşitli meslek erbaplarına ait dükkânlar olurdu. Öğle ve ikindi namazı vakitlerinde halk ibadet eder ve dinlenirlerdi.
Cuma günü Müslümanların bayramı idi
Cuma günleri Müslümanların bayramı olduğu için bugün haftalık tatil günü idi. Musevilerin tatil günü Cumartesi, Hıristiyanların ise Pazardı. Bayram ve kandil günleri, padişahların tahta geçmesi, düğünler, baharın gelişi, ordunun sefere çıkışı ve zafer kazanması halk tarafından şenlikler ve ziyafetlerle kutlanırdı.
İstanbul – Kübra Ünüvar