Kurulduğu günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanındaki yetim çocukların psiko-sosyal gelişimi için çalışmalar yapan Yetim Vakfı, İstanbul’da sanat atölyesi kurdu. Kurulan sanat atölyesinde her hafta sonu yetim çocuklara yönelik resim yapma, ebru, oyuncak boyama ve kolaj çalışmaları yapılıyor. Bu tür çalışmaların çocuklar için çok önemli olduğunu vurgulayan eğitmen Meryem Büşra Orhan, bunun özellikle yetim çocuklar için daha anlamlı olduğunu söyledi. 

“Bir çocuk anlatamadıklarını resmeder”

Çocukların kullandığı karakterlerin, renklerin, sayfada kullandığı alanın bir anlam ifade ettiğini belirten Orhan, “Bu çalışmaların tesbit edilen 2 taraflı kazanımı var. Özellikle 2–10 yaş grubu sözle ifade etmekten çekinir. Söyleyemediklerini çizerek ifade eder. Bu onları daha rahat hissettirir. Bizim de onları anlamamıza yardımcı olur. Diğer kazanımı ise kendilerine yöneliktir. Karşı tarafın onu anladığını hisseder. Üretebilme duygusunu yaşar. Grup çalışmasını öğrenir ve bir kelime etmekten çekinen bir çocuk yaşıtlarıyla kaynaşmaya başlar. Bu iyileşme sürecidir. Ayrıca biz burada sadece resim çizmiyoruz, meselâ bir masal anlatıyoruz, masalla, masaldaki karakterlerle alâkalı konuşuyoruz. Sonrasında karakterlerin davranışlarının doğru olup olmadığı ile ilgili konuşuyoruz. Bu hikâyedeki sahneleri çizimle canlandırmaya çalışıyoruz. Yavaş yavaş masaldan çıkıp kendilerine dönüyoruz. Sevdikleri ve sevmedikleri şeyler üzerine konuşuyor, bunları kâğıda döküyoruz. Bunlar kesin bir yargıya vardırmaz, ama bize fikir verir. Terapi başladıktan sonra da bu çizimlerde zaman ilerledikçe düzelme olup olmadığını inceleriz. Bu anlattığımız yöntemlerden sadece bir tanesi. Bir çok yöntem var.” dedi.

Yeteneğimin keşfedilmesi beni bu yola sürükledi

Kendisinin de çocukken benzer yollardan geçtiğini ifade eden Orhan, “İlkokulda dikkat dağınıklığı olan bir çocuktum. Bir kitabı, bir filmi, herhangi bir uğraşı yarıda bırakır, sonunu getiremezdim. Sınıf öğretmenim sadece resim dersine yoğunlaştığımı fark etmiş. Ailemle görüşüp resime ilgim olduğunu anlatmış. Bu süreç benim 2006 yılında Cemal Toy’la tanışmama vesile oldu. Hayatıma yön veren kişi oldu. Terapi amaçlı ailemin yönlendirmesiyle başladığım resim sanatını, profesyonel olarak devam ettirdim. Yeteneğimin böylece keşfedilmesi beni, çok mutlu eden bu yola sürükledi.” şeklinde konuştu.

Haber: Hayreddin Ekmen