Yeni Asya Gazetesi Lahika sayfasında yayınlanan Risale-i Nur'dan Osmanlıca vecize.
نوردن قطره لر
كفرانڭزله اويله بر مالكِ ذو الجلالڭ مملكتنده عصيان ايدييورسڭز كه، جنودندن اويلهلرى وار، دگل سزڭ گبى كوچك عاجز مخلوقلر، بلكه فرضِ محال اولارق طاغ و أرض بيوكلگنده برر عدوِّّ كافر اولسيديڭز، أرض و طاغ بيوكلگنده ييلديزلرى، آتشلى دميرلرى سزه آتابيليرلر، سزى طاغيتيرلر
Nurdan Katreler
Küfrânınızla öyle bir Mâlik-i Zülcelâlin memleketinde isyan ediyorsunuz ki, cünûdundan öyleleri var, değil sizin gibi küçük âciz mahlûklar, belki farz-ı muhâl olarak dağ ve arz büyüklüğünde birer adüvv-ü kâfir olsaydınız, arz ve dağ büyüklüğünde yıldızları, ateşli demirleri size atabilirler, sizi dağıtırlar.
(Sözler, Yirmibeşinci Söz)