Yeni Asya Gazetesi Lahika sayfasında yayınlanan Risale-i Nur'dan Osmanlıca vecize.
نوردن قطره لر
«سزه آغاجدن ميوهيى و آتشى و اوتدن أرزاقى و حبوبى و طوپراقدن حبوباتى و نباتاتى ويرديگى گبى، زمينى سزه خوش -هر بر أرزاقڭز ايچنده قونولمش- بر بشيك و عالمى، گوزل و بتون لوازماتڭز ايچنده بولونور بر سراى ياپان بر ذاتدن قاچوب، باشى بوش قالوب، عدمه گيدوب، صاقلانيلماز. وظيفهسز اولوب، قبره گيروب، اويانديريلمامق اوزره راحت ياتامازسڭز.
Nurdan Katreler
«Size ağaçtan meyveyi ve ateşi ve ottan erzakı ve hubûbu ve topraktan hubûbâtı ve nebâtâtı verdiği gibi, zemini size hoş -herbir erzakınız içinde konulmuş- bir beşik ve âlemi, güzel ve bütün levâzımâtınız içinde bulunur bir saray yapan bir Zâttan kaçıp, başıboş kalıp, ademe gidip, saklanılmaz. Vazifesiz olup, kabre girip, uyandırılmamak üzere rahat yatamazsınız.»
(Sözler, Yirmibeşinci Söz)