Yeni Asya Gazetesi Lahika sayfasında yayınlanan Risale-i Nur'dan Osmanlıca vecize.
نوردن قطره لر
حكمتِ قرآنيه ايسه، نقطۀِ إستنادى، قوّت يرينه ‹حقّى› قبول ايدر. غايهده، منفعت يرينه ‹فضيلت و رضاىِ إلٰهىيى› قبول ايدر. حياتده، دستورِ جدال يرينه ‹دستورِ تعاونى› أساس طوتار. جماعتلرڭ رابطهلرنده، عنصريت و ملّيت يرينه ‹رابطۀِ دينى و صنفى و وطنى› قبول ايدر.
Nurdan Katreler
Hikmet-i Kur’âniye ise, nokta-i istinâdı, kuvvet yerine ‹hak’kı› kabul eder. Gàyede, menfaat yerine ‹fazîlet ve rızâ-i İlâhî’yi› kabul eder. Hayatta, düstur-u cidâl yerine ‹düstur-u teâvün’ü› esas tutar. Cemaatlerin râbıtalarında, unsuriyet ve milliyet yerine ‹râbıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî› kabul eder.
(Sözler, Yirmibeşinci Söz)