İman dersini Risale-i Nur’dan, siyaset dersini başka yerlerden almanın problemler yaşatacağını belirten Prof. Dr. Ahmet Battal, “Asıl  işimiz iman hizmeti olmakla beraber, siyasetten etkilenmekten ziyade siyaseti etkilememiz lâzım. Siyasete yön vermek yeni bir tarz” dedi. 

Yeni Asya gazetesi, yazarlarını okurlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Mersin Seyhan Hizmet Merkezi’nde gerçekleşen ‘Okur Yazar Buluşması’na Prof. Dr. Ahmet Battal konuşmacı olarak katıldı. Battal, konuşmasında “Risale-i Nur ve Hizmet Prensipleri” konusunu ele aldı. İlk olarak, Kastamonu Lâhikası’nda geçen ehemmiyetli bir mektuptan bahseden Prof. Dr. Battal, “Üstada biz kime Üstad veya ağabey diyeceğiz’ diye bir sual geliyor. Bediüzzaman gelen soruya şöyle cevap veriyor: 

“Ey Risale-i Nur’un kıymettar talebeleri. Benden daha  bahtiyar ve fedakâr kardeşlerim; Hüsn-ü zannınız belki size zarar vermez. Fakat sizin gibi hakikat bin zatlar vazifeye ve hizmete bakmalı. Perde açılsa, benim baştan aşağıya kadar kusuratla alûde mahiyetim görünse bana acıyacaksınız. Sizi kardeşliğimden kaçırmamak pişman etmemek için bunları size anlatmıyorum’ diyor.”

“TEVAZUYA NİYET, TEVAZUYU MAHVEDER”

Üstadın bu sözleri tevazu olsun diye söylemediğini belirten Battal, “Üstad buna böyle inanıyor. Tevazu olsun diye söylemiyor. Üstad Bediüzzaman ‘Tevazuya niyet, tevazuyu mahveder’ diyor.” Bu niyetlenilmiş bir tevazuyla değil. Üstad hakikaten kendini kusurlu ve günahkâr olarak biliyor. Öyle bildiği için zaten bu eserler ortaya çıkabilmiş. Öyle bildiği için hayatı boyunca pirü pak kalabilmiş. Biz de kendimizi günahkâr, eksik ve noksan bileceğiz. İnşaallah o noksanımıza rağmen hizmetin bir ucundan tutacağız” şeklinde konuştu.

KELİMELERİ DİKKATLİ KULLANALIM

“Bu ders okuma makamı dışardan bakanların gözünde mühim bir makamdır” ifadesini kullanan Battal şöyle devam etti: “Burda ders yapmak var ders okumak yok. Kelimeye dikkat! bu iki kelime arasındaki fark şu; dersi Risale-i Nur yapıyor, biz onu okuyoruz. Ama ders yapmak başka bir şeydir. Vaaz yapmak gibidir o. Bizim tarzımızda vaaz yapmak yok. Hocalık yapmak yok. Başkalarının tarzında olabilir ona bir itirazımız olamaz. Bizim tarzımız böyle. Bizde dersi Risale-i Nur yapıyor.” Risale-i Nur’un talimatı dairesinde ve bizlere bahşettiği hizmet noktasında feyizli makamlara kanaat etmemiz gerektiğini söyleyen Battal, “Risale-i Nur’un talimatı dairesinde kalmalıyız ne demektir? İman dersini bu kitaplardan, siyaset dersini başka yerlerden alırsak, problemler yaşayabiliriz. Risale-i Nur’un talimatı dairesinde kalmak; her konuda Risale-i Nur’dan ders alabileceğimizi bilmek demektir. Hakikaten Risale-i Nur’da yok yok.  İmanî bir ders. Aynı zamanda içtimaî iman dersidir” diye konuştu.

MÜNÂZARÂT ÜSTADIN SİYASET DERSİDİR

Münâzarât’ın Bediüzamman’ın siyaset dersi olduğunu belirten Battal, “Bugünkü siyaset hayatının en önemli kavramı hürriyettir. Peki Hürriyet nasıl bir şeydir? Bediüzzaman  daha kitabın başında yekten diyor ki; ‘Hürriyet imanın bir hassasıdır. İman ne kadar kuvvetli olursa hürriyet de o kadar aklı başında bir hürriyet olur.’ Bakın hürriyetle iman arasında bağ kuruyor. İçtimaî ders dediğimiz dersler; siyasî içtimaî dersler. imanın bir şubesidir. İman dersinin bir parçasıdır. Madem hürriyet dersinin bir özellği iman dersidir. İman dersinin bir özelliği de hürriyet dersidir. O dersi almadıkları için bugün Suriye’de Müslümanlar birbirlerini yiyorlar” dedi.

Hüseyin Küçükoğlu / Mersin