"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yok böyle bir KOP’mak (Kayseri Okuma Programı)

Lütfiye Kef
11 Şubat 2018, Pazar
Kayseri’de 27-30 Ocak tarihleri arasında düzenlenen Kayseri Okuma Programı (KOP) yaklaşık 18 ilden 1,5-69 yaş aralığında olan 38 (kimi zaman 44-45) kişinin katılımıyla gerçekleşti.

Kayseri; caddelerini, sokaklarını, beyaz örtüsüyle kaplamıştı tüm zeminini misafirlerini en güzel haliyle karşılamak için. Bir yandan ablalarımız Kayseri’nin en meşhur yemeklerini en lezzetli ellere emanet ederken, talebeler misafirlerimizin kalacağı dershaneyi düzenliyor, abiler diğer dershaneden eksiklerimizi getiriyorlardı. Diğer yandan gazete ilanları, afişler, afilli KOP reklamları... İşte böyle ihlasla hazırlık süreci başladı KOP için. İlk ortaya çıkış amacı eski mezunlara yönelik olan KOP, kısa sürede 7’den 70’i bile aştı, 1’den 70’e herkesi kucaklar oldu. Ve yüzleri gülümseten bir tevafukla kapandı liste 38 ile (Kayseri plakası). Hazırlık süreci almış başını gidiyordu. Daha başka neler yapabiliriz sorusuna karşılık fikirlerin hücumuna uğruyordu beyinler. Misafirlerimiz için en güzel hediyeler düşünüldü heyecan ile. Maddî- ma-nevî destekçilerimizin yardım elleri ulaştı. Hat yazısı ile yazılan ihlas risalelerimiz, Kayseri hatırası kalemliklerimiz, İstanbul’da hazırlanan sertifikalarımız vardı. Altın yaldızlı sertifikamızda katılımcılarımızın isimleri parıl parıldı. Hediyelerimiz, şehrimiz, evimiz hazırdı artık. Ve iple çekilen o gün geldi. Gökyüzündeki tüm yıldızlar Kayseri’ye toplanmış gibiydi sanki. Misafirlerimiz parıldayan bir yıldız gibiydiler. Derslerin bol olduğu, her günü kültürel gezilerle donatılmış ve sınırsız çay saati ile kapanışı olmayan programımız başladı. Dershanemizin her köşesine sinen muhabbet-uhuvvet-ihlas üçlüsü dershanemize adımlarını atan kardeşlerimizin omuzlarına yerleştiler usulca. İlk günümüz kahvaltının, sabah dersinin ardından umumi ders ile misafirlerimiz ve Kayseri cemaatinin tanışması, kaynaşması ile başladı. Yani uhuvvet, muhabbet zirveye ulaştı ilk günden. Sonrasında yoğun dersler; ilgiyi uyanık tutan konularla, kimi zaman verilen süreyi hücuma uğratarak devam etti. Her güne özenle hazırlanan yemek menüleriyle, sürekli artan sayımızla, şikâyete gelmeyen, ama aşağıdan ve yukarıdan duyduğumuz her seste acaba şikâyet mi var diye bizi düşündürerek paronayaya sürükleyen komşularımızla dolu dolu geçti dört gün.

KOP’un Gezi Günlüğü 

İlk gezimiz umumi dersten sonra gittiğimiz Kayseri Lisesi’neydi. Kayseri Lisesi II. Abdülhamit zamanında, dönemin misyonerlik faaliyeti yapan kurumlarına karşı açılmış bir okul olup, günümüzde ise balmumu sanatıyla yapılmış heykeller ile millî mücadele dönemini anlatan görsel destekli bir müzedir. Sonrasında müzeden ayrılarak Asurlulardan kalma tabletin ve Meryem Ana Kilisesi’nin okuması yapılıp Kayseri Cami-i Kebir’e geçildi. Cami-i Kebir Kayseri fatihi Danişment Melik Gazi tarafından yaptırılmış olup, minare ve minberi günümüze orijinal olarak ulaşmıştır.  İlk günkü gezimizi böylece tamamlayıp, evimizde çay saatiyle yorgunluğumuzun üzerini örttükten sonra geliyoruz ikinci güne.

İkinci gün yine müzelerden başlıyoruz. İlk durağımız Selçuklu Müzesi. Selçuklu Müzesi Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in, kız kardeşi Gevher Nesibe adına yaptırdığı tıbbiyedir. Dünyadaki ilk uygulamalı tıp fakültesi olarak bilinir. Bimarhane, medrese ve şifahaneden oluşan yapının ortasında Gevher Nesibe Hatunun makamı bulunur. Müzeden çıkıldıktan sonra Mimar Koca Sinan’ın Kayseri’de yaptırdığı, günümüze ulaşmış tek eseri olarak bilinen Kurşunlu Camii’ne gidildi. Ardından çevresi yarı istibdat dönemi eseri olan Saat Kulesiyle, Roma döneminden kalma Roma mezarlarıyla, Selçuklu döneminden kalma Sahabiye Medresesiyle, modern zamanın simgesi Hilton Hotel ile kuşanmış, Türkiye’nin en geniş meydanı unvanına lâyık görülen Kayseri Meydanı gezildi.

Üçüncü günümüzde ise Hunat Hatun Camii, medrese ve hamamı ziyaret edildi. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hunat Hatun tarafından yaptırılan bu medresede günümüzde ebru, hat işlemesi, koligrafi, ney öğretisi, tezhip gibi sanatlarla meşguliyeti süren sınıflar mevcuttur. Avlusu ziyaretçilerin oturup çay içmeleri için cafe olarak düzenlenmiştir. Son rotamız olan Seyyid-i Burhaneddin Hazretlerinin kabrine doğru yol alırken, yol üzerinde günümüzde kültür merkezi olarak kullanılan Kayseri iç kalesinden kalan  Yoğunburç, ahilik teşkilatını kurmuş Ahi Evren zaviyesi, Selçukluların en görkemli kümbeti özelliğini taşıyan döner kümbet tanıtıldı. Gezimiz Seyyid-i Burhaneddin Hazretlerinin kabrinde Peygamberimize, Üstadımıza, ecdadımıza dualarla sonlandı.

Ve geldik son günümüze. Telefrikle Erciyes’in en tepelerine çıkarak, karlarla pozlar vererek, kayarak, eğlenerek taçlandırdık 4. günümüzü. İlk günden zirveye ulaşan uhuvvet, muhabbet zirvede kaldı Erciyesle. Erciyesle taçlandı KOP ekibi…

Okunma Sayısı: 2198
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hatice Sevde

    11.2.2018 00:37:42

    Kötüye bakmadıktan sonra, bu yeryüzü bahçesinde çok gül var yüzleri güldüren😍 Geniş daireyle alakadar olup ye’se düşmektense, sizlerle ortak bir şirkette çalışan hademeler olmayı yeğlerim. Allah bizleri ebeden bu şahs-ı manevide istihdam ettirsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı